Buradasınız
3 Mart 1992’de 263 Madenci Ölüme Gönderildi

İş cinayetlerinin temel sorumlusu kapitalist aç gözlülüktür. Gerekli iş güvenliği önlemleri alınmayarak işçiler göz göre göre ölüme gönderiliyorlar. Zonguldak’tan nerdeyse her gün maden kazası haberleri gelmektedir. 22 yıl önce büyük bir trajedi yaşanması ve 263 işçinin ölmesi patronların ya da kapitalist devletin umurunda olmamıştır. Meselâ 17 Mayıs 2010’da yine Zonguldak madenlerinde 30 işçi yaşamını kaybetti. O dönemin AKP’li Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, sorumluluklarını gizlemek ve işçi ailelerinin tepkisini önlemek amacıyla şöyle demişti: “Acı çekmediklerini ve fizik olarak dagüzel öldüklerini rahatlıkla söyleyebilirim.” İşçileri yaşamdan kopartanlar, onların iş kazasında ölmesinin hesabını vereceklerine, güzel öldüklerini söyleyerek durumu kurtarmaya çalışıyorlardı. O günden sonra madenciler şöyle haykıracaklardı:Güzel Ölmek İstemiyoruz!
Başbakan Erdoğan ise “bu mesleğin kaderinde var” diyerek iş cinayetlerini meşrulaştırmaya ve kendi sorumluluklarının üzerinden atlamaya çalışmıştı. Sermayenin ayağındaki prangaları çözen AKP, iş cinayetlerini “kader” olarak açıklamaktadır. İşçileri, inançlarıyla karşı karşıya getirerek onları susturmak istemektedir.
Gelen baskılar üzerine İş Sağlığı ve Güvenliği adıyla bir yasa çıkartan AKP, daha sonra, patronların arzusu üzerine bu yasanın bazı maddelerini ertelemiştir. Bu yasa son derece yetersizdir ve üstelik yasa uygulanmamaktadır. Patronların bir kısmı yasada yer alan maddeleri yalnızca kâğıt üzerinde yerine getirmektedirler; devlet ise gerekli denetimleri yapmamaktadır. Gerekli önlemler alınıp denetimler yapılmadığı için iş kazaları ve iş cinayetleri durmaksızın sürüyor. Her gün ortalama 3 işçi yaşamını kaybediyor. Ortalama her ay 100’den fazla işçi yaşamdan kopartılıyor. Türkiye, iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yer almaktadır. İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin UİD-DER gibi kurumlardan ve basında çıkan haberlerden derleyerek açıkladığı iş kazaları raporuna göre, yalnızca 2013’te 1235 işçi iş cinayetlerine kurban edildi. İş kazaları ve iş cinayetleri 2014’de de durmadı. Şubat ayında en az 70 işçi sermayenin çıkarları için ölüme gönderildi. AKP ve patronlar, Türkiye ekonomisinin büyümesiyle övünüyorlar, ama iş kazalarında ölen işçi sayısı, aslında bu büyümenin ne pahasına gerçekleştiğini de gözler önüne sermektedir.
İş kazaları ve meslek hastalıkları yalnızca Türkiye işçi sınıfının sorunu değildir. İş kazaları ve meslek hastalıkları tüm dünyada işçi sınıfının başlıca sorunlarından biridir. Meselâ ILO verilerine göre her 15 saniyede bir iş kazası meydana gelmektedir. Her gün yaklaşık 6 bin 300 kişi iş kazalarından ve meslek hastalıklarından dolayı yaşamını kaybetmektedir. Her yıl 360 bin kişi iş kazalarından, 1 milyon 950 bin kişi ise meslek hastalıklarından ötürü yaşamdan kopartılıyor. Aslında meslek hastalıkları işçi sınıfı için tam bir yıkım anlamına gelmektedir. Ne var ki, özellikle Türkiye’de meslek hastalıklarından dolayı meydana gelen hastalıklar ve işçi ölümleri dikkate alınmıyor, gerçeğe uygun biçimde kayıtları tutulmuyor ve açıklanmıyor.
Derneğimiz UİD-DER, geçtiğimiz yıl boyunca iş kazalarına, iş cinayetlerine ve meslek hastalıklarına karşı büyük bir kampanaya yürütmüştü. Bu kampanya süresince yüz binlerce emekçiye ulaşıldı ve 100 binden fazla imza toplandı. Toplanan imzalar ise, iş kazaları ve iş cinayetleri konusuna dikkat çekmek amacıyla TBMM’ye sunulmuştu. Kampanyanın amacı, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının esas sorumlusunun kapitalist sömürü düzeni olduğu gerçeğini teşhir etmekti. İş kazalarının gündeme gelmesi noktasında UİD-DER’in kampanyası önemli bir rol oynamıştır.
İş kazaları, iş cinayetleri ve meslek hastalıkları kesin olarak önlenebilir. Ancak bunun için işçi sınıfının örgütlenerek mücadele etmesi gerekmektedir. Üstelik bu mücadele, yalnızca gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını hedeflemekle kalmamalı ve aynı zamanda iş kazalarının esas sorumlusu olan kapitalist sömürü düzenini hedeflemelidir.
22 yıl önce, sermayenin azgın kâr hırsı yüzünden yaşamını kaybeden madenciler başta olmak üzere, iş kazalarında hayatını kaybeden tüm sınıf kardeşlerimizi anıyoruz!
TÜMTİS İstanbul Şubesi Genel Kurulu
- Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- KESK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde TİS Eylemi
- Akkuyu İşçilerine Jandarma Saldırısı
- SES: “Grevli Sendika Hakkı, Gerçek Toplu Sözleşme!”
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...