Buradasınız
Ağaçta Armut, Yürekte Korku!
Kartal’dan bir kadın işçi
Korku hepimizin hissettiği bir duygudur. Tıpkı üzülmek, sevinmek gibi… İnsanlar genelde anlamadığı ve çözemediği olaylardan korkar. Doğaüstü olaylar mesela… Tarih boyunca egemenler, halkları korku yoluyla baskı altında tutmuş ve yönetmişlerdir. Bugün de bu yöntem ile biz işçileri, emekçileri yönetiyor ve üstesinden gelebileceğimiz bu duyguyu, benliğimizde hâkim kılmaya çalışıyorlar.
Günümüzde patronlar sınıfı ve onların sözcüleri biz işçilere her fırsatta halimize şükretmemizi, aza kanaat edip hakkımızı aramamamızı, aksi halde işsiz ve aç kalacağımızı söyleyip bizi işsizlik ve açlıkla korkutuyor, sindiriyorlar. Bizim sırtımızdan kârlarına kâr katan lüks ve sefa içinde yaşayan patronlar bir de dini inançlarımızı kullanıp bizlere vaaz vermeyi kendilerine hak görüyorlar. Çalıştığım işyerinde yaşanan bazı olaylar bunların bir kanıtıdır. Birincisi geçtiğimiz günlerde işyeri temsilcisi bizlere anket dağıttı. Ankette işyeri hakkında bir takım sorular sorup bizden cevap istiyorlardı. Temizlik, düzen, iş güvenliği, yemek ve amirlerle ilgili sorular vardı. Bunlara genelde olumlu yanıtlar verildi. Hâlbuki işyerinde iş kazası yaşanıyor, işçi arkadaşlarımız yemeklerden zehirleniyor ve mesaiye kalmak istemeyenler amirleri tarafından işten atılmakla tehdit ediliyorlar. Ben yoğun dumandan dolayı ergitme bölümlerinin ayrılması gerektiğiyle ilgili bir açıklama yazdım. Bunu gören arkadaşım “ben de bir şey yazmak istiyorum ama bulamıyorum” diye söylendi. Ben de ona “tuvaletlerde peçete yok, onu yaz” dedim. Arkadaşım bir panikle “ya benim yazdığımı anlarlarsa” dedi. Ona dönüp “alt tarafı peçete isteyeceksin, sanki hissesinden pay istiyorsun” deyince güldü.
Bir diğer olay bizim patronumuz fabrikanın bahçesine meyve ağaçları dikmiş. Ama bu meyveleri sadece kendisi yiyor, işçilerin meyve alması yasak, işten atma sebebiymiş. Meyveler büyüdüğü için ağaçtan düşüyor. Ben de bahçede gezerken tesadüfen biri ağaçtan yere düştü. Gidip aldım ve tam yiyordum ki arkadaşlar seslendi. “Yeme onu! Patron kızıyor” dedi. “İyi de ne olacak yerde çürüyecek zaten!” dedim. Bir arkadaş, “patron helal etmiyor” deyince, “nasıl yani bir armudu çok mu görüyorlar?” dedim ve bahçedeki bankın üstüne bıraktım. Elbet biri yer dedim. Akşama doğru işimiz azalınca yanımdaki arkadaşa olayı anlattım. “Gidip bakalım armut orada mı hâlâ” dedi. Arkadaşım benden önce gitti ve gülerek geri geldi, armut duruyordu. Evet, bu trajikomik olay maalesef gerçek, kimse korkudan yememişti. Ağacından bir meyveyi bizlere çok gören patron öğlen yemeğinde dondurulmuş yemekler yedirtmekten ve “tabakta yemek kalırsa işten atarım” demekten geri durmuyor. Ancak uzun bir süre sonra nihayet genç bir arkadaşımı elinde o armutla fabrikaya girerken gördüm. Hem siliyor hem de yiyordu. Herkes ona “ne yapıyorsun işten atacaklar seni” dese de umursamadı. Armudu yedi ve korkunun herkesi esir alamayacağını da gösterdi.
Fakat bu arkadaşımızın tek kişilik cesareti insanları esir alan bu duygudan onları kurtarmaya yetmez. Korku elbette ki tek başına aşılamaz. Bizleri, patronlar sınıfının karşısında çaresiz bırakan korkunun sebebi örgütsüz olmamızdır. Ancak, birlik olduğumuzda bu korkularımızın üstüne gidebiliriz ve bize bu koşulları reva görenlerden hesap sorabiliriz.
Örgütlüysek Güçlüyüz!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...