Buradasınız
Ah Korona Sen Nelere Kadirsin!
İzmir’den emekli bir işçi
Çin’in Wuhan kentinde korona salgını başladığının söylendiği günden beri, sermaye sınıfının medyası bütün silahlarını kuşanarak karşımıza geçti. Sermaye sınıfı her zaman yaptığı gibi kendisi perdenin arkasında durarak koronavirüsü “görünmez düşman” olarak gösterdi bizlere. Koronavirüsü özellikle görsel olarak öyle biçimlerde gözümüze soktular ki, gölgelerinin bile korona olabileceği şüphesini duyar oldu yoksullar. Bizdeki sermaye medyası ise sahibinin verdiği ayara göre önce “bizi teğet geçer, siz çalışmaya devam edin, bu gâvurların virüsü” dedi. Şimdiyse bir yandan halkı korkutup evlerine hapsetmeye çalışıyorlar öte yandan işçileri hiçbir tedbir almadan çalıştırıyorlar. İşçiler çalışmazsa sermayenin ölüm çanlarının çalacağını çok iyi bilir sömürücüler.
Dünyada Wuhan’ın adını duymayan işçi, emekçi, yoksul kalmadı. Sermaye medyasının yarattığı korku ve panik nedeniyle yakın akrabalar bile birbirinin kapısını çalmaz oldu. Yolda, sokakta, evlerinin balkonlarında birbiriyle göz göze gelen insanlar başlarını çevirir oldular. Evlerdeki dev televizyonlar şokun dozunu sürekli arttırıyor. Bu nedenle yoksul insanların aklı tamamen esir alınıyor. Önceden her akşam dizilerin esiri olan insanlar, şimdi de diken üstünde oturup Sağlık Bakanının açıklayacağı ölü sayısını bekliyorlar. Korku ve panik sürekli diri tutuluyor. Sermaye medyası ise meseleyi öyle köpürtüyor ki, yoksul insanlara adeta “sıra sende” mesajıyla ve atom bombası görünümlü korona görüntüleri eşliğinde korkuyu veriyorlar. Yüzlerinden sağlık damlayan cemaat başları ise aç, tenceresi boş, işsiz milyonlara dua etmelerini söylüyorlar. Öyle ki, sermaye sınıfı önce maske takmayı yoksulların beynine ışık hızıyla yerleştirdi. Ardından metal patronları bile maske üretmeye başladılar. Bacası tütmeyen fabrika durumundaki cemaatler de maske işine el attılar. Cemaat başları pamuk gibi yumuşak elleriyle dualı maske reklamını yaptılar. Hem de koronavirüsün dualı maske takanların yanına bile yaklaşamadığını üfürmekten geri durmadılar.
Düne kadar fazla su tüketmemek için azami dikkat eden insanlar birden hijyen uzmanı kesildiler. Televizyonlarda gördükleri ne varsa deniyorlar. Çamaşır suyunda ellerini bekletenden tutun, ellerini yüzüne götürürken korkudan tir tir titreyenlere, balkona bile çıkmayanlara kadar…
Kardeşler, bizler işçiler, emekçiler, kısacası yoksullar olarak zaten sağlıklı ve dengeli beslenemiyoruz. Düşük ücretlere uzun saatler çalıştırılıyoruz. Sağlıksız konutlarda oturuyoruz. Sağlıklı ve kaliteli uyku uyuyamıyoruz. Zihinlerimize dün olduğu gibi bugün de zehir şırınga eden sermaye sınıfının sahiplerine, onların çıkarını koruyan devlete, medyasına, hepsine dikkatlice bir bakalım. Onlar bizim gibi bir hayat sürmüyorlar. Sağlık dünyanın öte ucunda bile olsa ulaşıyorlar. Bizim asla ulaşamayacağımız sağlıklı gıdalarla besleniyorlar. Yani bu sömürü düzeni sürdüğü sürece dünya üzerindeki herkes için eşitlik, özgürlük, sağlık asla mümkün değil. O yüzden bırakalım sermayenin yarattığı sahte öcülerden korkmayı da asıl düşmana odaklanalım.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....