Buradasınız
Amylum Nişasta İşçileriyle Grev Sonrası Söyleşi

Amylum Nişasta işçileri 107 gün süren grevlerinin ardından işbaşı yaptı. Grevlerini kazanımla sonuçlandıran işçiler mutlu. Ancak işçiler, asıl mücadelenin şimdi başladığını ve sendikayı, örgütlülüğü güçlendirmek için büyük emek vermeleri gerektiğinin farkında olduklarını vurguluyorlar.
107. gününde greviniz, imzalanan toplu sözleşmeyle (TİS) sona erdi. Bundan sonra greve çıkacak olan işçi kardeşlerimize aktaracağınız deneyimleriniz nelerdir?
Amylum Nişasta İşçisi: Bu işin içinde gerçekten çok büyük fedakârlık yapan arkadaşlarımız vardı. Gerçekten çok büyük emeği oldu onların. Özellikle bir laboratuar grubumuz vardı. Greve çıkarken en yüksek maaşı alıp grev süresi boyunca bir fire vermeden dışarıda durup, daha sonra da herkese seyyanen paralar verilirken, diğer işçilere daha fazla zamlar yapılırken, en az zammı alıp, hatta verilen komik zammı toplu sözleşmeyi ve diğer kazanımları tehlikeye atmamak için kabul eden bu arkadaşlarımızdı. İnsanların davaya dikkat etmeleri lazım. Yani bu dava emek, özgürlük, işçi mücadelesi, işçi davası; bu davaya dikkat etmek lazım. Geriden gelenler artık bu fabrikaya sendikalı olarak gelecekler. İnsanların birliğini beraberliğini bozmak doğru değil. Bugüne kadar nasıl 1 Mayıslar kazanıldıysa, resmi tatil olduysa, işçi hakları, çalışma saatleri sekiz saate düşürüldüyse, nasıl bunlar bir sürü emek mücadelesi verilerek kazanıldıysa, bugün bu grevdeki kazanımlar böyle kazanıldı. Emin olun ki bu insanlar yatıp da iki tane insanın verdiği talimatlar doğrultusunda hareket etmedi. Herkesin çok emeği oldu. Büyük fedakârlıklar ettiler. Ailelerini karşılarına aldılar önce. Sonunda bir yere getirdik.
Amylum Nişasta işçileri imzalanan toplu sözleşmeyi nasıl değerlendiriyor?
Moralimiz, motivasyonumuz gayet iyi. Şimdi toplu sözleşme sonunda bir kısım arkadaşımız sözleşmeyi yeterli buluyor. Bazı arkadaşlarımız daha iyi olabilirdi diyor. Bana sorarsanız da daha iyisi olabilirdi. Ama o zaman da belli kayıplar verebilirdik. Durmamız gereken yerde durduk.
Toplu sözleşmeden sonra işçilerin içeri girişleri nasıl olacak?
İş başı yapacağız. Altmış tane işçi greve nasıl çıktıysak aynen öyle, işten atılan 3 arkadaşımızı da yanımıza alarak topluca sabah işe gideceğiz. Bizimle beraber greve çıkmayan ve grev devam ederken bizi yarı yolda bırakan arkadaşlarda bir tedirginlik var. Arkadaşların gözlerine nasıl bakacağız diye düşünüyorlar. Bu konuda bize büyük sorumluluklar düşüyor. Şimdiye kadar nasıl sorumluluklarımızı yerine getirdiysek bundan sonra da öyle davranacağız.
Grev bitti ancak işçilerin yaşadığı sorunlar bitmiyor. Bu grevde edindiğiniz deneyimlerle bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Bu işler basamak basamak oluyor. Biz sendikaya girerek ilk basamağı çıktık. Grev oylaması yaparak bir basamak daha çıktık. Greve başladık, grevin başarılı olması için ciddi çaba sarf ettik. Toplu sözleşme ile bunu taçlandırdık. Şimdi birlik beraberliğimizi bozmadan sendikamızı güçlendirerek örgütlülüğümüzü korumalıyız. Bu bir bayrak yarışı. Bir arkadaşım bu bayrağı yeni gelen birine teslim etmeli. Bundan sonra her birimize çok büyük sorumluluklar düşüyor.
30 aylık bir TİS imzalandı. Bir sonraki TİS sürecinde nelere dikkat edeceksiniz?
Bu grev süresince yorulan arkadaşlarımız oldu. Hata yapanlar oldu. Grev kırıcılığı yapanlar oldu. Bu saatten sonra işverene yaranmaya çalışırlarsa yanlış yaparlar. Çünkü işveren kendine yapılanı hiçbir zaman unutmaz. O yüzden herhangi bir arkadaşımızın yaptığı bir hata varsa kendine bir çeki düzen verip bu sürece, bu davaya sahip çıkması lazım.
Grevinize başından sonuna kadar UİD-DER olarak destek verdik. Siz UİD-DER’in mücadelesi hakkında neler söylemek istersiniz?
Evet, şöyle söyleyeyim. Biz UİD-DER’le grevde tanıştık. UİD-DER nedir? Açılımını bile bilmezdik. Grev boyunca UİD-DER’lilerle arkadaş olduk, kardeş olduk. Bu süreçte bize UİD-DER’in maddi ve manevi açıdan çok büyük katkısı oldu. Bizim bir sendikamız var. Ona ne kadar yakınsak UİD-DER’e de en az onun kadar yakınız. Bugün UİD-DER dendiğinde fabrikadaki herkes tanır. Grevin ve direnişlerin olduğu her yerde görüyoruz sizleri. Sizlerin buralarda verdiği emek var. Ne mutlu size ki böyle bir platformun çalışanısınız. UİD-DER işçiler için doğru şeyler söylüyor, doğru şeyler yapıyor.
Sivas Davası’nda İlerleme Yok
TOGO İşçilerinin Eylemleri Devam Ediyor
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...