Buradasınız
Apple’ın Kârı Bizi Pek Şaşırtmadı!
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bir öğrenci
Yeni bir yıla girdiğimiz ilk aylarda gazetelerde sıkça denk geldiğimiz haberlerden bazılarında devasa şirketlerin genel değerlendirmesi, kâr oranlarındaki değişimler gibi konular yer alıyor. Geçenlerde bunlardan birisi hemen dikkatimi çekti. Dikkatimi çekmesinin sebebi ne kadar büyüdüğü değil, şirketin ismiydi. Evet, şirketin ismi hepimizin bir şekilde bildiği Apple, hani şu logosu yarım elma olan. Haberin başlığı “Apple’dan rekor kâr”. Şirketin ilk çeyrekteki net kârının geçen yıla oranla yüzde 38 artarak 18 milyar dolara yükseldiği belirtilmiş haberde.
Burjuva medyada böyle haberleri sıkça görüyoruz. Şimdi diyeceksiniz ki “bize ne Apple’ın kârından, bizim cebimize giren para ortada.” Ben de çok farklı düşünmüyorum. Dikkat çekmek istediğim kısım servetlerinin ne kadar olduğu değil, bu serveti nasıl elde ettikleri. Bu sorunun cevabını geçenlerde UİD-DER’in internet sitesinde okuduğum bir yazıda buldum. Yazı, şirketin Asya’da çalışan işçilerinin çalışma koşullarını anlatıyordu. İşçilerin çok uzun saatler boyu çalıştığı, canlarının hiçe sayıldığı, kalabalık yatakhanelerde yaşamaya mahkûm edildikleri ve iPhone üretiminde kullanılan kalayın elde edildiği kaçak madenlerde çocuk işçilerin çalıştırıldığı belirtilmişti. En az 16 saat aralıksız ve günlerce izin kullanmadan çalışan işçilerin, o kalabalık yatakhanelere kendilerini nasıl attıkları da yer alıyordu yazıda. İşte rekor kıran kârları nasıl yaptıkları ortada. İşçilerin hayatlarını çalanlar ve kölece koşulları dayatanlar rekor kırarak sefa sürüyorlar.
Geride bıraktığımız 2014 yılında patronların cepleri dolarken bizim payımıza düşen savaş, açlık, yoksulluk oldu. Patronlar kendi saltanatlarını sürdürebilmek için teker teker değil yüzlerce, binlerce sınıf kardeşimizi birden ölüme gönderiyorlar artık. Onlar için bizim hayatlarımızın hiçbir önemi yok. Konu kendileri olunca ırk, din ayrımı yapmadan işbirliği içindeler. Sıra bize gelince kardeş halkları birbirine düşman etmekten geri durmuyorlar. Onların bu köhnemiş sistemlerini başlarına çalmak, insanların birbirini sömürmediği bir dünyada yaşamak için hep birlikte örgütlenip mücadele edelim!
Adana’da Kampanya Etkinliği
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...