Buradasınız
Arabuluculuk Yasası Neyi Çözecek?
GOSB’dan bir kadın metal işçisi
2018 yılı itibariyle yürürlüğe girecek olan “zorunlu arabuluculuk” yasası için kapsamlı bir çalışma yürütülüyor. Patronlar işçileri sindirmek, haklarından daha azına ikna etmek için arabuluculuk yasasını kullanmak istiyorlar ve arabulucu adaylarına ciddi eğitimler veriliyor. Hükümet de patronlar da bu yasayı oldukça ciddiye alıyorlar. Yasanın çıkarılmasına bahane olarak mahkemelerde biriken dava dosyaları gösteriliyor. Fakat asıl amaç işçi sınıfının elinde kalan son hakları da tırpanlamaktır. İşçileri patronlar karşısında ses çıkaramayacak hale getirmektir.
Zorunlu arabuluculuk yasasının, işçi ve patron arasında çıkan uyuşmazlıklarda, arayı bulmak için çözüm odaklı bir sistem olacağı söyleniyor. Diğer bir gerekçe ise, iş mahkemelerinde biriken dosyaları sonuca ulaştırmak ve mahkemelerin iş yükünü azaltmak. Yani aslında yine gayet iyi niyetli olduklarını öne sürerek, işçi sınıfına bu zorunluluğu da bundan sonra gelecek zorunlulukları da kanıksatmaya çalışıyorlar.
İşçi sınıfının örgütsüzlüğünden faydalanarak bu güne kadar kazanılmış tüm yasal haklarımızın altını oymayı planlıyorlar. “İki eşit taraf” olarak işçi ve patron uyuşmazlıklarının arabulucu ile çözülmesinden bahsediyorlar. Fakat işçi ve patronun hiçbir zaman eşit olmadığından, aynı imkânlara sahip olmadığından hiç söz etmiyorlar. “Araya arabulucu koyduk çözün işte ne derdiniz varsa” diyorlar. Sendikaya üye olduğu için ekmeği elinden alınan bir işçinin patronla nasıl bir eşitliği olabilir? Maaşına zam istediği için ertesi gün kapının önüne konulan işçinin nasıl bir eşitliği vardır patronla? Ya da yemeklerden zehirlendik dediği için “performans düşüklüğü” sebep gösterilerek işten atılan bir işçinin nasıl bir eşitliği vardır? Bu iki ayrı sınıfın eşitliği söz konusu olabilir mi?
İşçi sınıfının patronlar sınıfıyla hiçbir eşitliği olamaz. İşçi ve patronu eşit gördüğünü söyleyen yasaların hiç biri işçilerin fikri alınarak yapılmıyor. Fakat patronlar istediği zaman anında devreye alınıyor. İyi niyetli olduğunu iddia eden hükümet gerçekten iyi niyetliyse patronlara caydırıcı yasalar koymakla iyi niyetini gösterebilir. Araya arabulucu koymak yerine işten atmaları yasaklayabilir. İşçi sağlığı için gerekli önlemleri almayan patronlara hapis cezası verebilir. Ücreti ödenmeyen işçinin ücretini devletin bütçesinden ödeyerek bizzat devlet eliyle patronlardan tahsil edebilir. Bu durumda ne zorunlu arabuluculuk yasasına gerek kalır, ne de mahkemelerde biriken dosyaları azaltacağız diye işçi sınıfına ayrı bir yük yüklemeye.
Patronlar ister, hükümet yapar. İşçi sınıfı ister patronlar duymaz, hükümet görmez. Çünkü egemen olan patronlar sınıfıdır. Onların gücü sermayelerinden ve iktidarlarından gelir. İşçi sınıfının gücü ise örgütlülüğünden gelir. Örgütlü bir işçi sınıfı patronu da devleti de dize getirecek bir güce sahiptir. Tıpkı Kavel grevinde direnen işçilerin grev hakkını yasalara geçirmesi gibi. Dört yanı ateşle çevrili bir çembere hapsolmamak için, işçi sınıfının çıkarlarını korumak ve örgütlülüğümüzü büyütmekten başka çıkış yolumuz yok. Patronlar sınıfı ve temsilcisi hükümet elimizi kolumuzu daha sıkı bağlamak için yasaları kullanıyorlar. Ama işçi sınıfı gücünü ciddiye alırsa onların yasalarını da, zorla dayattıkları yasakları da deler geçer.
Gölge
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...