Buradasınız
“Bak, Gördün mü?”
Geçtiğimiz günlerde iki üniversite mezunu EYT mağduru bir kadın cami açılışının ardından konuşma imkânı bulduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a durumunu anlatarak iş bulamadığını dile getirdi. Bunun üzerine Erdoğan, EYT’lilerin istismar peşinde olduğundan, Avrupa’da emeklilik yaşından bahsetmeye başladı. Geçinmenin ve iş bulmanın zorluğunu dile getiren kadına Erdoğan “kocan ne yapıyor?” diye sordu. Aldığı “şu anda işi var, çalışıyor” cevabı üzerine Erdoğan “bak gördün mü” diyerek arkasını dönüp gitti. Bu tutum Türkiye’de siyasi iktidarın hem kadınlara hem de haklarını isteyenlere bakışını ortaya koyuyor.
17 yıldır iktidarda olan AKP, kadın işçilerin sorunlarını çözdüğünü, kadın istihdamını arttırdığını ileri sürüyor. Ama kadınların çalışma koşulları düzelmek bir yana daha da kötüye gidiyor. İstihdam oranları artmıyor aksine azalıyor. İzlenen politikalarla kadının üzerindeki yük giderek artıyor.
Kadınlara üç-beş çocuk doğurmaları salık veriliyor. Ancak son derece düşük tutulan ücretlerle geçinmenin, onca çocuğa bakmanın nasıl mümkün olacağı söylenmiyor. Çalışmak isteyen kadınların çocuklarını bırakacakları ücretsiz kreşler yok. Kadınlar ya çalışmaktan vazgeçmek zorunda kalıyor ya da çocuklarını anaanne-babaannelere, konu komşuya emanet ederek çalışıyor. Çocuğunun bakım sorununu çözemeyen on binlerce emekçi kadınsa çalışma hayatından uzaklaştırılıyor. Patronlar hamile kadınların işine son veriyor. Çocuklu kadınları işe aldıklarında “çocuğuna bakacak birileri var mı?” diye soruyor, “çocuğun hastalandığında ikide bir izin alamazsın” diye şart koşuyor. İşsiz sayısı 8 milyonu aşmışken ve hayat pahalılığı almış başını gitmişken iktidar ve patronlar sınıfı emekçi kadınların çalışmasını “evine ek gelir sağlamak” olarak görüyor. Bu bahaneyle ücretleri düşük tutuyor.
AKP iktidarı döneminde kadınların kreş, doğum ve emzirme izni, ağır ve tehlikeli işkollarında çalıştırılma şartlarında tek bir olumlu gelişme yaşanmadı. Tam tersine, iktidarın “müjde” diye sunduğu kadına yönelik politikalar, kadının sırtındaki yükü daha da arttırdı. Bugün kadınlara esnek, güvencesiz çalışma dayatılıyor, kadınların gece vardiyasında çalışmasını düzenleyen kanunlar patronlar lehine esnetiliyor. Kadın istihdamını arttırmakla övünenler kadınların hangi şartlarda istihdam edildiğini, çalışma koşullarının kötüye gittiğini gözlerden gizlemeye çalışıyor.
Geçim derdi giderek büyürken çalışmak isteyen bir kadına “kocan çalışıyor ya, daha ne istiyorsun” manasına gelecek sözler etmek iktidarın anlayışını bir kez daha ortaya koyuyor. Siyasi iktidara göre kocası işsiz olmayan bir kadının çalışacak bir iş istemesi nankörlük oluyor. İktidar, sanki çalışmak kadın erkek herkes için bir hak değilmiş gibi davranıyor. Kadına “çalışıp ne yapacaksın?” denmiş oluyor. Onlara göre kadınlar hakları olan bireyler gibi davranmamalı, hak talep etmemeli, kendilerine ihsanlarda bulunulmasını beklemeli. Bu ihsanlar karşısında minnettar kalmalı. İtaatkâr ve kanaatkâr olmalı. Yani dayatmalar karşısında sessiz kalmalı. İşte siyasi iktidarın kadına bakış açısı budur ve bu bakış açısına karşı mücadele eden emekçi kadınlar iktidarın hışmına uğramaktadır.
Emekçi kadınların sahip olduğu haklar kendilerine ihsan edilmedi. Bu hakların hepsi emekçi kadınların mücadeleyle kazandıkları ve sahip çıktıkları haklardır. Oy hakkından doğum iznine, eğitim hakkından çalışma hakkına kadar tüm haklar emekçi kadınların mücadelesinin ürünüdür. Egemenler ne yaparsa yapsın bu mücadeleyi kesintiye uğratmayı, yok etmeyi başaramadılar. Bundan sonra da başaramayacaklar. Emekçi kadınlar mücadelenin ön saflarında olmaya devam edecekler.
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) 30 Kasımda Ankara Tandoğan Meydanında “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz” şiarıyla miting düzenledi. Mitinge Türkiye’nin onlarca kentinden KESK’e bağlı sendikalara üye emekçiler...
- Lübnan Ulusal İşçi ve Çalışan Sendikaları Federasyonu (FENASOL), İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarının yoğunlaşmasının ardından uluslararası dayanışma çağrısı yükseltmişti. UİD-DER, FENASOL’un dayanışma çağrısının ardından Lübnanlı emekçilerin...
- Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini aralıksız sürdüren İngiltere işçi sınıfı emperyalist savaş karşıtı mücadelesine devam ediyor. 28 Kasım gününü “Filistin için İşyeri Eylem Günü” ilan eden işçi, emekçi ve öğrenciler ülke çapında kitlesel...
- 30 Kasımda KESK tarafından Ankara’da düzenlenecek miting öncesi 2021 Tüm Emekliler Sendikası çeşitli kentlerde “Emekliler Ankara’ya Yürüyor” başlıklı basın açıklamaları gerçekleştirdi. Tekirdağ’da Hasan Ali Yücel Meydanı’nda gerçekleştirilen...
- Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesine karşı yeraltında ve yer üstünde eylemler yapan Türkiye Maden İşçileri Sendikası ve Tes-İş Sendikası üyesi işçiler, Enerji Bakanlığıyla yapılan görüşmelerden olumlu sonuç alınamaması...
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...