Buradasınız
“Başarabiliriz!”
Bir grup kadın metal işçisi

Bir grup kadın işçi olarak bir araya gelip Ekmek ve Güller filmini izledik. Film ABD’de göçmen temizlik işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının zorluğunu ve bu ağır koşulları değiştirme mücadelelerini konu ediyor. Düşük ücretler ve sefalet, kaçak, güvencesiz ve sigortasız çalışma koşulları, baskı ve aşağılanma içinde tam bir yaşam savaşı veriliyor. Tek tek işçiler, müdürleri Perez’in baskısına, hakaretlerine, zulmüne maruz kalıyor. Tek tek sinik ve korkak olan işçiler, birlik olduklarında ise haklarının farkına varmaya ve ses çıkarmaya başlıyorlar.
Filmi izlediğimizde Türkiyeli işçiler olarak kendi çalışma ve yaşam koşullarımızla özdeşlik kurduk, sanki bizi anlatıyordu. Nasıl ki orada patronun bir sopası durumunda olan temizlik şirketinin müdürü Perez varsa, burada da “hadi, hadi” diye çalışma temposunu artırmak için üzerimizde baskı kuran Süleymanlar, Osmanlar var. Nerede olursak olalım biz işçilerin yaşamında aslında değişen pek bir şey yok. Film, “başarabiliriz” sloganıyla sendikal mücadeleye girişen göçmen temizlik işçilerinin, ücret artışı, sağlık sigortası, haftalık izin hakkı, yasal çalışma belgesi gibi pek çok hak kazanımıyla son buluyor.
Bizler “başarabiliriz” inancıyla kararlı bir şekilde birlik olup hak aradığımızda pek çok sorunumuzu çözebileceğimizi biliyoruz. Yeter ki sorunlar karşısında ortak hareket edebilelim. Yakın zamanda çalıştığımız fabrikada kadın işçiler olarak çay molası sorunu karşısında ortak tutum aldık ve mola hakkımızı kazandık. Biz bant usulü ve saniyelerle yarışır bir şekilde sabahtan akşama kadar ayakta çalışıyoruz. Öğle yemeğinden sonra çay molamız yoktu. Moladan sonra neredeyse altı saat kesintisiz ayakta çalışmak zorundaydık. Üyesi olduğumuz Türk Metal temsilcilerine sürekli olarak çay saati istediğimizi belirtiyorduk. Onlar da her seferinde “tamam, çalışma saatlerini ayarlayacağız” deyip geçiştiriyorlardı. Biz yılmadan üç ay boyunca bu sorunumuzu dile getirdik, temsilciler üzerinde basınç oluşturduk. Temsilciler ya da şube yönetimi tarafından “bir sorununuz var mı, ne istiyorsunuz?” dediklerinde çay molası sorunumuzu çözmeye odaklandığımız için her seferinde sadece bu sorunu dile getirmeye devam ettik. Molasız çalışma sorunu en çok da biz kadın işçileri etkiliyordu. Çünkü erkek işçi arkadaşlarımız, depo ve bakımhane gibi daha kolay dışarı çıkıp mola verebilecekleri bölümlerde çalışıyorlar. Biz kadınların ise tuvalet ihtiyacı için dahi banttan ayrılma şansı ancak yerimize başkasının bakmasıyla mümkün olabiliyor. Biz de kadın arkadaşlarla tuvalete gitme sürelerimizi uzatma kararı aldık. Hatta ikişerli, üçerli gitmeye başladık. Bir süre sonra yapılan görüşmeler sonucu 15 dakikalık çay molamızı kazandık. Ancak bunun karşılığında çıkış saatini 15 dakika uzatacaklarını söylediler. Bunu kabul etmediğimizi söyledik. Madem çıkış saati 15 dakika uzatılıyor, öyleyse yemek molasının da 30 dakikadan 45 dakikaya çıkartılmasını istedik. Ve talebimizi kabul ettirdik.
Bugün güvencesiz, taşeron çalışma almış başını gidiyor. Patronlar, işsizlik kırbacıyla yoğun tempoyla canımızı çıkartırcasına molasız çalıştırmak istiyorlar. Biz birlik olup sesimizi çıkartmazsak, bugün kendi kendimize şikâyetlenip durduğumuz koşullar daha da kötüye gidecek. Ama çay molası örneğinde yaşadığımız ve filmde izlediğimiz gibi işin düğüm noktası “birlikte başarabiliriz” inancıyla hareket etmekte.
Bir Alman Anasının Ağıtı
Zulüm Değirmeni
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- Oyuncular Sendikası öncülüğünde bir araya gelen seslendirme oyuncuları çalışma koşullarının iyileştirilmesi talebiyle 1 günlük iş bırakma eylemi yaptılar. İstanbul Ataşehir Belediyesinde EYT’li oldukları için zorla emekli edilerek işten atılan...
- Belediyeye bağlı şirketlerde taşeron olarak çalışan işçiler kadro ve iş güvencesi talebiyle eylemlerini sürdürürlerken, SES üyesi sağlık emekçileri hastanelerde verilen sağlıksız yemekleri boykot etti. Alman Kültür Merkezi/Goethe Enstitüsü Ankara...
- Okulun ikinci haftası dersine girdiğim 12. sınıftaki öğrencilerime, okul masrafları, servis ücretleri, kantindeki yiyeceklerin fiyatı ve genel eğitim giderlerinin onları ve ailelerini nasıl etkilediğini sordum. Her ağızdan bir ses çıkmaya başladı....
- Amerikan Senaristler Birliği WGA’nın çağrısıyla 2 Mayısta başlayan 11 bin 500 Hollywood senaristinin grevi 5 aydır devam ediyordu. Temmuz ayında 160 bin oyuncunun da greve katılmasıyla senaristler ve oyuncular sektörlerinin tarihindeki en büyük...
- Ben bir metal fabrikasında çalışıyorum. İşyerinde bir işçi arkadaşıma halini hatırını sordum, o ise özet olarak, “özgürlüğe hasret bir kuş gibiyim” dedi. Ben de “o zaman kafesleri kıralım” dedim. Arkadaşım “ellerimiz kollarımız bağlı, nasıl kıralım...
- Agrobay Seracılık’ta işçiler sadece ve sadece sendikaya üye oldular diye başlarına gelmeyen kalmadı. İşten atıldılar, polis ve jandarma zulmüne maruz kaldılar, mahkeme kararıyla sendikacıların fabrikaya yaklaşması engellendi, işçileri taşıyan servis...
- Devlet, işçi ve emekçilerin vergilerini, emeklilik primlerini peşin peşin alıyor, sonra emekli olmak için aylarca kapıda sıra bekletiyor. Aylardır mağdur olan, üç kuruş emekli parası alamayan yüz binlerce emekçi olarak sesimizi yükseltmeli bu...
- İngiltere’de düşük ücret dayatmasına ve ağırlaşan çalışma koşullarına karşı farklı sektörlerden işçilerin grevleri devam ediyor.
- Siyasi iktidar ekonomik krizin bedelini işçilere ödetmeye kararlı. Kıdem tazminatımızı ortadan kaldırma politikası tekrar gündeme geldi.
- Baskılar karşısında geri adım atmayan ve mücadeleyi büyüten direnişçi Trendyol işçileri, DGD-SEN ve PTT-SEN öncülüğünde 26 Eylülde bir kez daha “Ya Saygın Bir Uzlaşma Ya da Tavizsiz Direniş” diyerek Trendyol Genel Merkezi önünde eylem yaptılar....
- Japonya’da mücadeleci sendikalar ve demokratik kitle örgütleri 19 Kasımda savaş politikalarına ve işçi sınıfına yönelik saldırılara karşı bir miting gerçekleştirecekler. Japon Demiryolu İşçileri Sendikası Doro-Çiba, Japon İnşaat ve Taşımacılık...
- Yunanistan’da binlerce işçi iş kanununun değiştirilmesine karşı 21 Eylülde greve çıktı. Yunanistan Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonunun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen greve toplu taşıma işçileri, doktorlar, hemşireler, öğretmenler ve daha...
- Geçenlerde sosyal medyada bir habere denk geldim. Tavuk üreten bir fabrikada yumurtaların civciv olma süreci bekleniyor. Yumurtalardan çıkan civcivler erkek ve dişi olarak ayrılıyor. Ayrılan erkek civcivler toplu halde öldürülüyor. Bunun sebebiyse...