Buradasınız
Beyinlerinizi Yıkıyorlar!
Sefaköy’den bir öğrenci
Merhaba dostlar,
Sizlere beyin yıkamanın ne olduğunu sormak isterim. Ben UİD-DER’e gidip geliyorum ve UİD-DER’in önemini, yerini biliyorum. UİD-DER bir işçi derneği, gerçek bir mücadele okulu, örgütlenme ve bilinçlenme kurumudur. Çevremdeki UİD-DER’e gelmeyen akrabalarım, tanıdığım ağabeylerim “sizin beyninizi yıkıyorlar” diyor. Peki, beyin yıkama işlemi nasıl gerçekleşir? Kitap okuyarak, yazı yazarak, tartışarak, sosyal ilişkiler kurarak mı? Yoksa sabahtan akşama kadar bir kara kutunun başında hayatı yitirerek mi? Online bilgisayar oyunlarının bağımlısı olarak mı? Sözde sosyal paylaşım sitelerinde anti-sosyal olarak mı gerçekleşir? Aksine bizim beynimiz yıkanmıyor, düşüncelerimiz silah zoruyla değiştirilmiyor ya da teknolojik bir makineye takılıp beynimize zorla bir düşünce benimsetilmiyor. Sadece bize var olan gerçekler gösteriliyor. Yaşadığımız düzen, UİD-DER’li olmadan önceki söylenilen yalanlarla değil gerçeklerle, somut örneklerle, iyi veya kötü deneyimlerle gösteriliyor.
Birazcık kafa yorduğun, okumaya başladığın, tarihi öğrenmeye başladığın zaman bütün dünyayı anlamaya başlıyorsun. Okulda anlatılanlara, hayata, yaşadığın olumlu ve olumsuz olaylara bakış açın değişiyor. Bu çekilmez, kokuşmuş, vahşi sömürü düzeninin gerçeklerini görüyorsun. Sınavlarla sürekli yarıştırılan bizleri at gözlüğü takmaya zorlayan kapitalist sömürü düzeni, hiçbir şeyi sorgulamayan, okumayan, tartışmayan, birbirine güvenmeyen insanları ve laçka ilişkiler içersindeki çıkar arkadaşlıklarını çok usta bir şekilde oluşturmuş durumda. Okulda öğretmenlerimiz tarafından aşılanan bencillik de bu bilinçsizlik durumunu oluşturmada en iyi silah. Okulda arkadaşlarımın çoğunun yaşama amacı bile yok. Aslında benim için küçük, onlar için büyük sorunlarla pençeleşiyorlar. Kız arkadaşlarım ve çoğu erkek arkadaşım akşamlarını ya iki üç diziyi aynı anda seyretmeye çalışarak ya da maç seyrederek geçiriyor. Okula öğrenmek için değil arkadaş ortamı için ve ütopik bir üniversite hayali için geliyorlar. Sınıfta en çalışkanından en tembel öğrencisine kadar kopya çekmeyen öğrenci yok. Soruyorum size, hal böyleyken iyi bir üniversite mümkün mü? Özel dershaneler olmasa okulda verilen eğitimle iyi bir üniversiteye gitmek mümkün değil. İşte sınavlarla, televizyonla, bilgisayar oyunlarıyla, gelecek endişesiyle beyinler gerçek anlamda yıkanıyor. Çözüm, içinde bulunduğumuz sınıfın ortak kurtuluşu için birleşmek, sürekli öğrenmek, okumak, okutmak, öğretmek, öğretilenler üzerine tartışmaktır. En yakınımızdakilerden başlayarak örgütlenmeliyiz. Sağlam, sıkı adımlarla gelecek güzel günler için!
Öğren, öğret, örgütle!
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
- Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
Son Eklenenler
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.