Buradasınız
Bir Garip Orhan Veli…
Mersin’den bir genç işçi
Dünya aslında birçok açıdan zengindir; gerek doğası, suyu, havası gerekse yeraltı kaynakları vb. Dünya bu kadar bereketli olmasına nazaran insanların büyük bir kısmı bu zenginlikten uzak. Aslında bu zenginliğin içinde sefaleti yaşıyoruz her yönüyle. Doğal zenginliklerin dünyanın her yerinde olduğu fakat bu zenginliklerin bütün bir topluma ait olmayıp, bir avuç asalak tarafından gasp edildiği bir yaşam bu. Yaşamın nimetleri üretenlerin eliyle daha da bollaşırken ne yazık ki bu nimetlerden faydalanmamız da aynı oranda azalıyor. Bu çelişkileri anlatmak, toplumsal başkaldırışlar bir yana bazen bir şiirle bir cümleyle de dile geliyor.
Yazılan, söylenen çoğu sözde, şiirde de sıkça ironiyle karşılaşırız. Orhan Veli’nin Bedava şiiri de bu yolla kaleme alınmış bir şiirdir. İşlenen temalarla hayattaki bir kısım çelişkiler görünür oluyor.
Bedava yaşıyoruz, bedava!
Değil midir aslında borçla, vergiyle yaşıyoruz, borçla, vergiyle! Sağa baksan vergi sola baksan vergi, ileri koşsan vergi, geri düşsen vergi. Gelir vergi, gider vergi. Üretim vergi, tüketim vergi… Ya borca ne demeli! Sağa selam versen borç, kestirme yolu kullanmak istesen yine borç. Birinden kaçıyorsun ötekine yakalanıyorsun. Borcu borçla bitireyim diyorsun yine borçlanıyorsun.
Hava bedava, bulut bedava!
Temiz bir havayı şu an için parayla satmıyorlar belki (Hindistan hariç) ama kapının ötesine adım atmak, nefes almaya diye çıkıp borçlanmak, cepten yemek anlamına geliyor. Sahilde yürümek, denize oturmak istersin ama çoğu alan özel mülke dönmüştür ve manzarayı izlemek için bile para vermen gerekir. Asgari ücret için çay simit hesabı yaparlar ama oturup bir çay içip bir simit yiyemezsin.
Dere tepe bedava!
Dere tepe HES, dere tepe çorak! Her şeye mi kâr gözüyle bakarsın, her şeye mi düşman olursun be kapitalizm! Dereyi kurutursun, canlıyı öldürürsün, yaşama küstürürsün toprağı. Ekilecek alan, yaşanılan alan sel olur, erozyon olur ama ne çare olan bize olur sana değil. Sana kâr gelir, tabii yaptığın şu an için yanına kâr kalır.
Yağmur çamur bedava!
Derler ya başımıza taş yağacak, bu iflah olmaz patronlar, egemenler yüzünden işte doğal denge bozuluyor, kimi zaman taş büyüklüğünde dolu yağıyor, kimi zaman bir damla yağmur düşmüyor da toprak kuruyor. Deriz ki küresel ısınma, derler ki yalan, deriz ki mevsimlerin kayması, derler ki yalan, deriz ki buzullar eriyor, hayvanlar ölüyor, yaşam kuruyor, derler ki yalan. Aslında patronlar bal gibi de her şeyi biliyor fakat patronlar sınıfının fıtratında yalan dolan, çarpma çırpma, sömürme vardır.
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekânlar parayla!
Peynir ekmek yok sana
Acı su hep sana
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik, bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Her kriz döneminde patronlar faturayı bir bütün olarak işçi sınıfına kesmek ister. Buna karşı ses çıkarılmazsa, meydan boş bırakılırsa faturalar bir bir yaşamımıza sirayet eder. Geçim sıkıntısı, işsizlik, yoksulluk, açlık artar da artar. Kapitalist sistem öyle melun ki bütün bir gününü, bütün bir yaşamını patronların kârı için harca ister ve fakat bu düzene karşı hiçbir ses çıkarmamanı, yap denileni yapmanı, yapma denileni yapmamanı ister. Bizlere bu düzen altında yaşatılan hürriyet budur! Acı su hep bize, kelle fiyatına hürriyet! Söylemek yanlış düşmese gerek: Yoksa bir dava, esirlikten âlâ var mıdır bu düzende bedava!
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...