Buradasınız
Bir İşçinin Fizik Tedavi Günlüğü
Gebze’den Petrol-İş üyesi bir işçi

İşçi kardeşlerim merhaba. Uzun yıllardır fabrikalarda çalışan bir işçiyim. Bir ay önce bacağımdan ameliyat oldum. Fizik tedaviye başladım. Fizik tedavide nelerle karşılaştığımı sizlerle paylaşmak istedim. Fizik tedavi bölümünde birçok hasta vardı. İlk günler “merhaba, geçmiş olsun” şeklinde geçiyordu. Hastalarla sohbetlerimiz daha yoğunlaşınca birçoğunun iş kazası sonucu fizik tedaviye geldiğini gördük. Bu işçi arkadaşlardan bazılarını sizlere kısaca anlatacağım.
Bir işçi Dilovasın’da bir metal fabrikasında 12 metre yükseklikten düşmüş ve kırılmadık yeri kalmamış. 6 aydır tedavi görüyormuş. Ayaklarının ikisi de kırılmış, bir ayağında platin varmış.
Başka bir işçi kardeşim parmaklarını pres makinasına kaptırmış. İki parmağı kopmuş. Kopan parmakları yerine dikmişler ama his kaybı oluşmuş, tedaviye devam ediyor.
Gebze’de bir fabrikada çalışan bir işçinin boynunda ve belinde fıtık oluşmuş, her sene fizik tedaviye geliyormuş. Belinden ameliyat da olmuş. Bu halinle nasıl çalışıyorsun diye sorduğumda, “bu acılarla yaşamaya çalışıyorum ne payım” diyor. Ama biliyorsunuz fıtık meslek hastalıklarına girmiyor.
Bir başka işçi arkadaşımız, Gebze’de bir plastik fabrikasında düşerek kürek kemiğini kırmış, 4 aydır fizik tedavisi görüyormuş. Yaşadığı acıları sohbet ederken mimik hareketlerinde görmek mümkündü.
Genç bir işçi kardeşimiz, daha gençliğinin baharında derler ya işte o çağda parmaklarını prese kaptırıyor. Acı ve umutsuzluk tüm haline yansımıştı. Bu genç işçiyi bir kere gördüm daha da görmedim.
Bir kadın işçi arkadaşımız fabrikada çalışırken devamlı aynı hareketleri yapmaktan boyun fıtığı olduğunu söyledi. Ve fıtık işçilerde artık çok sıradanlaştı.
Bir gün fizik tedaviye geldiğimizde bizlerin iyileşmesi için uğraşan bir kadın sağlık isçisinin kolunun sarılı olduğunu gördüm. Sordum, hayırdır koluna ne yaptın? Şöyle cevap verdi: “Devamlı ultrason yapmaktan bileğimde tendon zayıflamaları oluyor. Bu da kolumun devamlı ağrımasına ve acı çekmeme neden oluyor. İğne yaparak işime devem ediyorum.”
Bir tabir vardır ya “dibine kadar yaşamak” diye, işte biz işçiler iş kazalarını ve meslek hastalıklarını dibine kadar yaşıyoruz. Benim fizik tedavi bölümünde gördüklerim iş kazası geçiren ve hayatta kalan işçiler. Bir de hiç fizik tedavi bölümüne uğrayamayan işçiler var. Yani iş kazası geçirdikten sonra direkt morga giden işçiler. Bu cümleyi kaleme alırken içimim acıdığını hissediyorum. O kadar çok duyuyoruz ki şu fabrikada falanca iş kazası geçirip ölmüş, bu işyerinde patlama olmuş onlarca işçi ölmüş diye.
Sonuçta iş cinayetlerine maruz kalan biz işçileriz. Bu biz işçilerin her an karşı karşıya kalacağımız bir tehlike. Çünkü patronların bize layık gördüğü hayat budur. Sabah evimizden çıkıp işe gittiğimizde eve tek parça olarak dönmek istiyorsak, işçiler olarak yapmamız gereken şey gerçek sorumlunun kim olduğunu sorgulamaktır: Kâr hırsından kaynaklı bizi gece gündüz çalıştıran, maliyetten dolayı iş güvenliği önlemleri almayan patronların sınıfı mı? Yoksa zor şartlar altında çalışan, evine bir lokma ekmek götürmek isteyen senin gibi benim gibi işçiler mi? Bence bunun cevabını bulan işçiler birinci etabı geçmiş olacaklardır. Bu etaptan sonra devam etmek isteyen işçilerin, gözlerindeki siyah camlı gözlükleri çıkarıp çevrelerine bakmaları ve “iş kazalarıyla ilgili işçiler neler yapıyorlar, bu konuda ben ne yapabilirim” diye bir arayışın içine girmeleri lazım. Bu arayış içinde olanlara kolay gelsin diyerek cümlelerimi bitiriyorum.
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...