Buradasınız
Sigortasız Çalışmak Gündüz Yasak Gece Serbest
Gebze’den bir metal işçisi

Ben metal işkolunda çalışan bir işçiyim. Çalıştığımız fabrika “kurumsallaşmış” bir işyeri. Bu fabrika inşaat, metal ve daha pek çok sektörde üretim yapıyor. Piyasada tanınmış ve sözümona yasalara uygun çalışma ortamının bulunduğu bir işyeri. Fabrikada gündüz ve gece olmak üzere iki vardiya çalışıyoruz. Fabrikada toplam çalışan sayısı 120. Gece çalışmasında bu sayı 150’ye çıkıyor. Ancak yasal olarak işyerinde çalışan sayısı 120.
Fabrikada çalışan, ancak yasal olarak çalışıyor görünmeyen 30’un üzerinde işçi var. Çünkü bu 30 işçinin sigortası yok. İşçiler hem sigortasızlar hem de günde 14 saat çalışıyorlar. Yasalara baktığımızda işveren suç işliyor, bu durum yasal değil. Ancak patronun bu haksızlığını ortaya çıkaracak ve patronu cezalandıracak bir uygulama yok. Patron, bu suçu gece çalışmasında işliyor ki devlet gelip araştırma ve denetim yapmasın. Patron böylece hem işlerini yürütüyor hem de suç işleyerek zenginleşiyor.
Sigortasız çalışan işçilerin çoğu 17 ile 20 yaşları arasında. İş bulamadıkları için bu şekilde çalışmak zorunda olduklarını söylüyorlar. Ama sigortalı çalışmak da istiyorlar. Yani bu durum işçilerin kendi istemleri ve arzusu yüzünden ortaya çıkmamış. Sigortasız çalışan işçileri bir taşeron-simsar bulup getirmiş bu fabrikaya. Bu durumdan işveren de simsar da memnun. Ya işçiler?
Sigortasız olarak bu fabrikada çalışan ama resmi olarak görünmeyen bu işçilerin başına bir kaza gelse ne olacak? İşçiler iş kazası geçirdiğinde ya da bunun sonucunda hayatını kaybettiklerinde bunun sorumlusu gerçekte kim olacak? Kayıtdışı çalışmanın önüne geçtiklerini şişinerek anlatan devlet yetkilileri bu duruma ne diyecekler? Tüm bunların sorumlusu patronlar sınıfıdır. Devlet sigorta vb. alanlarda gündüz iş yapıyor gözüküyor, gece ise derin bir uykuya dalıyor. Patronlarla devletin uyumlu birlikteliği bu olsa gerek!
Biz işçiler işyerlerinde birleşmediğimizde ve kendi çıkarlarımız etrafında örgütlenmediğimizde bu yaşananlar değişmeyecek. Sigortalı sigortasız ayrımı olmaksızın bütün işçiler olarak mücadeleye girişmeliyiz.
Bir İşçinin Fizik Tedavi Günlüğü
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...