Buradasınız
Bir Kilo Et Yemek İçin İki Gün Çalışmak Zorundayız
Gazi Mahallesinden bir işçi
Etin kilosu 30 TL olmuş. Olmuş diyorum çünkü çok uzun zaman oldu kasaba uğramayalı. Hayat her geçen gün pahalılaşıyor. Gıda maddelerinin yanına yaklaşmak ise gerçekten artık cesaret istiyor. Bir şeyi canının istemesi ve cebindeki paranın yetmemesinden kaynaklı onu alamamak insanı şiddetli bir biçimde düşündürüyor. Maalesef bugün biz işçiler için durum hep aynı. Her attığımız adımda sürekli bir şeyleri hesaplıyoruz. Nedeni ise aldığımız maaşları nasıl ay sonuna kadar yetirebiliriz sıkıntısı. Ne yaparsak yapalım yine de yetmiyor aldığımız ücretler.
İhtiyaçlarımız karşısında almış olduğumuz maaşlar yetersiz. Düşünün 1 kilo et yiyebilmek için iki gün çalışmak zorundayız. İki gün yani yaklaşık 20 saat. En basitinden ekmek üzerinden hesap yapalım. Bir işçinin aylık ekmek tüketimi ortalama 80 ekmek. Sadece ekmeğin tutarı 60 TL, varın diğer giderleri siz hesaplayın. Kiraydı, faturalardı, giyim kuşamdı, daha birçok ihtiyaç. Bir insanın dünyadan habersiz yaşaması bile (işten eve, evden işe) almış olduğumuz ücretlerle mümkün değil.
Nazım Hikmet’in bir şiiri vardı hatırlarsınız. Nikbinlik! Ya da daha bildik bir adla “Güzel günler göreceğiz çocuklar”. Bu şiirde yoksulluğumuzu şöyle ifade ediyordu Nazım Usta: “Hani şimdi bizim soframıza haftada bir et gelir, çocuklarımız işten eve sapsarı iskelet gelir… hani şimdi biz… inanın güzel günler göreceğiz çocuklar güneşli günler göreceğiz”. Ne güzel ifade etmiş. Ama artık soframıza haftada bir et gelmesi mümkün değil Usta. Ayda bir yersek ne mutlu bize.
Şimdi kafamızı iki elimizin arasına alıp şöyle bir düşünelim, ne yapmak gerekiyor diye? Bugüne kadar Nazım Usta’nın da söylediği gibi güzel ve güneşli günleri görmek için ne yaptık? Ne yaptık patronlarımızın köpeklerinden korkmaktan başka? Ne yaptık bizi yöneten sermaye hükümetlerinin yalanlarının ardına takılmaktan başka? Evet, size soruyorum cevap verin lütfen.
Bir kilo et almak için bile iki gün boyunca çalışmak zorunda olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Sizce hâlâ yaşamış olduğumuz bu düzenin değişmesi gerekmiyor mu? Bence bu düzen değişmeli. Bu durumun değişebilmesi için sorgulamalıyız. Bu durumu sorgulamaya başlamış olmamız bize doğru yolu gösterecektir. İnsan hayatın içinde sorularına cevap bulabiliyor… Size uzanan bu mücadele elini tutun. Size seslenen haykırışları duyun; duyun da son bulsun insanlığı yıkıma ve yok oluşa götüren bu düzen. İşte ancak o zaman güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz, ışıklı maviliklere!
İşçi sınıfının büyük şairi Nazım Hikmet’i ölümünün 47. yılında saygıyla selamlıyorum!
Sendikalı Olmak Yetmiyor!
İş Kazaları Kader Değildir!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar, sefalete mahkûm ettiği emeklilerin kamu bütçesine çok büyük bir yük olduğunu iddia ediyor, zam taleplerini görmezden geliyor. Örneğin AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi “EYT demek geleceğin kaynaklarını bugünden tüketmek...
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Türkiye’de iş kazası ve meslek hastalıklarına ilişkin 2023 yılı istatistiklerini 4 Eylülde açıkladı. SGK’nın açıkladığı veriler ilk kez, İSİG Meclisi’nin açıkladığı iş cinayeti sayısını aştı. İSİG Meclisi verilerine göre...
- Sevgili işçi kardeşlerim ve işçi çocukları, söyleyeceklerimi bizim mahalledeki çocukların kendi ifadeleriyle yani olduğu gibi anlatacağım. Bu çocuklar yani benim onlara seslenişimle gençlerin istek ve taleplerini aşağıda okuyacaksınız. Gençlerle...
- Farklı sektörlerde çalışan bir grup genç UİD-DER’li işçi “İşçi Sınıfının Yönetmeni Ken Loach: HANGİ TARAFTASINIZ?” adıyla bir mini belgesel hazırlamış, belgesel UİD-DER Web TV’de yayınlamıştı. UİD-DER, filmleri belgesele konu olan işçi sınıfının...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet!” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 25 Eylülde İstanbul Saraçhane Parkında gerçekleşen işçi buluşmasına DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK yönetim kurulu...
- Türkiye’de işçi mücadelelerine yenileri eklenirken kazanımla sonuçlanan grev ve direnişler de oluyor. Bursa Kemalpaşa’da Eker Süt Ürünleri fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan 3 işçi 23 Eylülde fabrika önünde direnişe...
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi neticesinde yoksulluğun pençesindeki işçi ve emekçilerin öfkesi büyüyor. Sermaye sınıfı ve siyasi iktidar Orta Vadeli Programlarla işçi ve emekçilerin üzerindeki sömürüyü arttırıyor....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık tarafından kaleme alınan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı geçtiğimiz aylarda NotaBene yayınlarından çıkmıştı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Arap ülkelerine odaklanan, işçi...
- İran’ın Tabas kentinde bulunan bir kömür madeninde 21 Eylülde gaz sıkışması sonucu patlama gerçekleşti. Patlamada en az 51 işçi yaşamını yitirdi, 20’den fazla işçi yaralandı. Göçük altından henüz çıkarılamayan işçiler var. Başkent Tahran’ın 540...
- Son haftalarda ekranlarda ve sosyal medyada 21 Ağustosta kaybolan ve cansız bedeni çuvalla bir dereye atılmış halde bulunan Narin’le ilgili pek çok haber görüyoruz. Özellikle ilk günlerde Narin’in ağlayan annesine dair görüntüler durmaksızın...
- Gençlik yılları insanın kimlik edindiği, ayakları üzerinde durmaya başladığı yıllardır. Genç insan heyecan, enerji, coşku, duyarlılık ve değişim arzusuyla, geleceğe dair umutlarla doludur. Yaşanan her bir olay, edinilen her bir deneyim en canlı ve...
- Çelikler Holding’e ait Afşin-Elbistan Termik Santralinde çalışan 8 işçi ücretlerine zam yapılmasını istedikleri için 18 Ağustosta işten çıkarıldı. Arkadaşlarının işten atılmasına karşı iş bırakarak direniş başlatan işçiler de işten atma saldırısıyla...
- Rüzgârlar, bulutlar, ırmaklar, göklerde süzülen kuşlar, çiçekten çiçeğe konan arılar… sınır tanımazlar. Mesela Dicle ve Fırat ırmaklarını düşünelim. Mezopotamya’nın bu en büyük iki ırmağı Türkiye’de doğar, sınırları aşarak önce Suriye’ye uğrar,...