Buradasınız
Bir Mezar Taşı Bile Olmayanlar Kimler?

Tarih 8 Haziran 2010’du. İstanbul Kadıköy’de taşeron temizlik işçisi Mevlüt Macit sel sularına kapılıp Kurbağalıdere civarında kaybolmuştu. Dalgıçlar Macit’i aramış fakat bir türlü bulamamışlardı. Daha sonra iş makinesi ile arandı. Yine bulunamadı. İşçi arkadaşlarının gözleri önünde sele kapılıp kaybolan Mevlüt Macit’in cesedi bulunamadığı için ailesi dava bile açamadı. Çünkü yasaya göre, ceza davasının açılabilmesi için cesedin bulunması ya da kayıp olayının üzerinden 5 yıl geçmesi gerekiyordu.
İki senenin ardından geçtiğimiz Nisan ayında, balıkçılar Kadıköy civarında içinde kemik olan tek erkek ayakkabısı buldu. Bulunan ayakkabı Mevlüt Macit’in eşine gösterildi. Güllü Macit bulunan ayakkabının eşinin ayakkabısı olduğunu söyledi. Kesin kanıt için selde kaybolan işçinin 23 yaşındaki oğlu Onur Macit’ten alınan DNA örneğiyle ayakkabının içinden çıkan kemikle karşılaştırıldı. Kemiğin Mevlüt Macit’e ait olduğu tespit edilmiş oldu. Şimdi Mevlüt Macit’in eşi ve çocukları, Mevlüt’ün kemiklerinin bulunmasını istiyor. Bir mezar taşı olsun diye...
Mevlüt Macit’in eşi, çocukları ve işçi arkadaşları Mevlüt’ü hiç unutmadı. Kaybolduğu bölgeden her geçtiklerinde gözlerinin önüne Mevlüt ve selde kaybolup gittiği geldi. Tıpkı Afşin-Elbistan’da göçük altındaki 10 işçinin eşleri, aileleri, çocukları ve işçi arkadaşları gibi. Tıpkı Zonguldak madencilerinin, Erzurum’daki TEDAŞ işçilerinin, Esenyut’ta yanan inşaat işçilerinin, Tuzla tersanelerindeki işçilerin, inşaatlardan düşüp ölen işçilerin eşleri, aileleri çocukları gibi. İnsanlar iş güvenliği tedbirlerinin alınmaması yüzünden iş cinayetlerinde katledilen yakınlarını unutabilirler mi, unutmaları mümkün mü? Mümkün değil. Geride kalanlar ömür boyu yürekleri yanarak ölenlerin acısını çekiyor.
Tıpkı Mevlüt Macit’in eşi ve çocukları gibi. Mevlüt Macit’in e şi, Güllü Macit, “Mevlüt’ün ölümü kader değil, ihmal ve sorumsuzluktan kaynaklanan cinayete teşebbüstür. Tek işi sokakları süpürmek olan işçiyi azgın sel sularının önüne attılar. Üzerinde yağmurluk bile yokken tehlikeli sel sularının önünde çalışmaya zorlandığı için hayatını kaybetti” demişti. Mevlüt Macit’in selde kaybolup ölmesinin ardından şimdi14 yaşında olan kızı Hande şoka girmiş. Halen tedavi gören Hande’nin üzülmemesi ve yorulmaması gerekiyor. Hande, “Babam 2 yıldır doğum günümde yanımda değil. Sabah 4’te kalkıp işe giderdi ve her zorluğa bizim için katlanırdı. O yanımda olmadığında kendimi çok güçsüz hissediyorum” diyor.
Patronlar sınıfı ise, ölen, sakat kalan işçilerin değil, tatlı kârlarının hesabını yapıyorlar. Patronların emrindeki, bakanlar, başbakanlar, belediye başkanları ise iş cinayetlerine, örtbas etmek için “kader” diyorlar.
Yeni iş cinayetlerinin önüne geçmek, başka yüreklerin yanmasını engellemek için her işçi yanındaki işçi kardeşleriyle birlik olup mücadele etmek zorundadır. İş cinayetlerinde kaybettiklerimiz işçi kardeşlerimizdir bizim. Tedbir alınmadığı için yarın ölecek, sakat kalacak olan da biziz. Mevlüt Macit’in eşinin de dediği gibi, iş kazaları kader değil cinayettir!
KPSS Fiyaskosu ve Örgütsüzlüğümüz
Kemal Türkler’i Andık Ama…
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...