Buradasınız
Biz İşçiler Ne Çok Utanırız
GOSB’den bir kadın metal işçisi

İnsanın hırsı, korkusu, gözyaşı, sevinci, üzüntüsü ve kendisiyle savaşı… Değişik duygularımız vardır ve bunlar birçok kez çatışma halindedirler. Bir insandan duygularının alındığını düşünün. Geriye hareketli, etten kemikten bir makine kalır. Pek çok çeşidi vardır duyguların. Birine kızmak bir duygu, sevmek başka bir duygu, kıskanmak bambaşka bir duygu, utanmaksa çok daha başka bir duygudur. Biz işçilerin payına üzerine çok düşünmemiş olsak da çoğunlukla utanmak düşer.
Giydiğimiz eski ayakkabının içindeki başparmağı yırtık çorabımızı var gücümüzle saklarız, çorabımızdan utanırız. Ay sonunu denkleştiremeyiz bir türlü, eşten dosttan borç istemekten utanırız. Hasta olur da gidemeyiz doktora, hani olur da muayene parasını, ilaç parasını denkleştirememekten utanırız. Dertlerimiz dağ gibi yükselmiştir, bir dost hal hatır sorduğunda “iyiyim çok şükür” deyip geçiştiririz, içimizi dökmekten utanırız. Haksızlığa uğrar, hakkımızı sormaktan utanırız. Herkes gidiyorsa yanlış yöne, doğruyu görsek bile sürüden ayrılmaktan, yalnız kalmaktan utanırız. Hak mücadelesi sırasında slogan atılır hem korkudan hem de bilmezlikten yumruğumuzu kaldırıp slogan atmaktan utanırız. Patronlardır hakkımızı gasp eden, bizi üç kuruşa çalıştırıp iliklerimize kadar sömüren, biz fakirlikten, fukaralıktan utanırız. Sahi biz işçiler ne çok utanırız.
Sorularımızı dik dik soralım! Sırtımıza yüklenmiş kapitalizmin ağır yükünü taşımaktan da, yani sömürülmekten de utanır mıyız? Sırf patronlar daha da zengin olsun diye, işyerlerinde, fabrikalarda her gün onca işçi kardeşimiz ölüyorken, bu duruma sessiz kalmaktan da utanır mıyız? Bu yıkılası düzene, sanki başka bir dünya mümkün değilmiş gibi, boyun eğmekten de utanır mıyız? Dünyanın pek çok yerinde savaşlar oluyorken, insanlar açlıktan, yoksulluktan ölüyorken, ülkelerinden kaçmak zorunda kalıp göç yollarında türlü eziyet ve fenalıklara maruz kalıyorken, akşamları evlerimizde oturup hiçbir sorun yokmuş gibi çaylarımızı yudumlarken de utanıyor muyuz acaba? Kötülüğü ve yanlışlığı apaçık ortada olan şeyleri görüp kafamızı çevirmekten utanır mıyız acaba? Kadına, çocuğa, yaşlıya, düşküne onca acımasız işler yapılırken kendi anamızın, babamızın, çocuğumuzun yüzüne bakarken utanır mıyız acaba?
Kardeşler, böyle sıralandığında gerçekten utanılacak ne çok sebebimiz oluyor değil mi? Ama bu mesele yalnızca bireyler olarak bizimle ilgili değil, bütün bunların sorumlusu aynı zamanda kapitalizmdir. İşte bunu öğrenmek için çabalamak utanç içinde başını önüne eğmiş işçilerin en önemli insan olma görevidir. Biz bilinçli işçilerin sorumluluğu bu utanç düzenine son vermek için çalışmak, daha güzel yarınlar inşa etmektir. Asıl utanç içinde kalması gerekenler patronlar ve onların beraber iş tuttuğu işbirlikçileridir. Bizleri sefalet koşullarına mahkûm eden onlardır. Haklarımızı gasp etmek adına durmaksızın hükümetlerle kafa kafaya verip kapalı kapılar arkasında yasalar hazırlatıp onaylatanlar onlardır. Fabrikalarda iş cinayetlerine kurban gitmemizin önünü açan onlardır. Sendikal haklarımızı engelleyen, grevlerimizi yasaklayan onların ta kendileridir. Biz işçileri, emekçileri utanç içinde yaşamaya mahkûm edenler bu patronlar düzeni olan kapitalizmdir. Onların bu ayyuka çıkmış utanmazlıklarının haddini bildirmek de biz bilinçli işçilere düşen bir görevdir. Bu da ancak ve ancak birlikte mücadele ederek mümkün olabilir. Birlikte olan diğerini utandırır, birlikte hareket etmeyen kendisi utanır!
“Rüyalar Ülkesi” Amerika!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...