Buradasınız
Boynumuzdaki Esaret Halkası Ağırlaşıyor
İstanbul’dan genç bir basın işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Bundan binlerce yıl öncesine; “Ebedi Şehir” veya “Sınırsız İmparatorluk” olarak adlandırılan Roma’ya uzanalım. Kuzey Britanya’dan Cezayir’e, Galya’dan Kudüs’e, Ren’den Nil’e uçsuz bucaksız topraklarda yükselen Roma, doğrusu bugün bile tarihçiler için ilginç bir araştırma alanı. Devasa kentler, ihtişamlı yapılar, bazilikalar, su kemerleri ve köprüler, tapınaklar, kütüphaneler, amfitiyatrolar ve daha neler neler… İmparatorluğun bunca zenginlik ve ihtişamının bir sırrı vardı elbette; köle emeğinin sömürüsü! Köleler için dünya güneşsiz kapkaranlık bir yerdi Roma’da; adalet yoktu, mutluluk yoktu, umut yoktu. Efendilerinin insan yerine bile koymadığı, “konuşan alet” olarak adlandırdıkları köleler; boyunlarında, bir esaret halkası taşırlardı. Üzerinde şöyle yazardı bu halkanın; “beni bulursanız sahibime götürün. Sizi ödüllendirecektir.”
Zaman aktı kendi yolunda, bugün emeği sömürülen bizlerin ne boynunda halka var ne de ellerimiz ve ayaklarımız zincirli, hiçbirimize “konuşan alet” de denmiyor doğrusu… Ne fark eder? İşçi sınıfının bir önderinin dediği gibi “Romalı köle, sahibine zincirlerle bağlıydı; ücretli işçi görünmeyen iplerle bağlıdır.” Biz ancak el kapılarında anamızı ağlatanı Karun etmek hürriyetiyle hürüz bu sistemde, ancak işsiz kalma hürriyetiyle hürüz. Modern diye geçinen kapitalizm, modern kölelik yarattı yani anlayacağımız. Sormak isterim, Romalı kölenin boynundaki halkanın bugün birçok işçinin göğsündeki “isimlik” olarak nitelendirilen yaka kartından özünde ne farkı var?
Genç işsizliğinin, üstelik diploma alanlarının sayısının artmasına rağmen daha önceki dönemlerle karşılaştırılamayacak ölçüde yükselmesi, borçların dağ gibi büyümesi, geleceğin rehin alınması, baskıların artıp emekçilerin boynundaki esaret halkasının ağırlaşması… Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olan 19 yaşındaki Enes Kara mesela, o da geriye bıraktığı video mesajıyla bundan bahsetmiyor muydu? Sıra arkadaşlarımız, iş arkadaşlarımız, sevdiklerimiz… Boyunlarındaki esaret halkası artık boğazını sıkan gençler bağıra bağıra “yarattığınız bu dünyada yaşamak istemiyoruz” diyorlar!
Roma’nın egemenleri gözlerini fal taşı gibi büyüten köle ayaklanmalarına şahit oldular. Boyunlarındaki esaret halkalarını birer birer söküp atan köleler o kudretli sanılan imparatorluğu temellerinden salladı ve birçok faktörden dolayı nihayetinde yıkılmaz sanılan Roma tarihe karıştı. Özgürlük dolu bir dünyanın hayaliyle yanıp tutuşan bizler de bugün yan yana geliyor ve çoğalıyoruz. Kendimizi gerçekleştiriyor, sesimizi buluyoruz birbirimizin sesinde… Coşkumuzu, azmimizi, umutlarımızı büyütüyoruz. “Yarattığınız bu dünyayı değiştirmek istiyoruz” diyoruz biz, bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz. Boynundaki esaret halkasını söküp güzel günler için birlikte dövüşüp hürlüğün türküsünü birlikte söyleyenleriz biz. Tıpkı farklı notaların uyumlu birlikteliği sonucu ortaya çıkan harikulade bir melodi gibi! Biliyoruz ki bu melodi daha da güçlendiğinde o ihtişamlı Roma nasıl tarihin sayfalarına karıştıysa, kapitalist sömürü düzeni de öyle yok olup gidecektir!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Greve Hazırlanırken Sohbetler
- Fırtınalar Yaratan Kelebekler!
- Sömürü Çarklarında Kaybolan Genç Yaşamlar
- MESEM: “Genç Eller” Üretiyor, Patronlar Sömürüyor!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- “Aman Çocuğum Sağa Sola Bulaşma” mı?
- “Enflasyon Canavarı”nı Üzerimize Salan Kim?
- Bir İlmek de MESEM Çıraklarından
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...