Buradasınız
Bu Ablalar Daha Ne kadar Dayanacaklar?
Gebze’den bir metal işçisi

Merhabalar. Sizlere fabrikamızdaki kötü çalışma koşullarından bahsetmek istiyorum. Ama hangisinden başlayayım bilemiyorum, o kadar çok ki! En çok canımı yakan ve zoruma giden olayı anlatayım en iyisi. Fabrikamızda son kontrol yapan kadın işçiler çalışıyor. Bunlar yıllarca gözlerinin nurlarını gece gündüz demeden hep aynı parçalara akıttılar. Son birkaç aydır bu parçaları yollayan firma fabrikamızla çalışmıyor artık. Bu yüzden de o kadın işçi arkadaşımız da bizim yaptığımız ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılıyorlar. Patronumuz bu arkadaşlarımızın bütün haklarını verip işten çıkarmak istemiyor. Onun yerine kadın işçilerin ağır ve tehlikeli işten yılıp kendi istekleriyle işi bırakmalarını bekliyor.
Evlerine bir lokma ekmek götürebilmek için bu duruma katlanan kadın işçiler, gün geçmiyor ki bir iş kazası geçirmesinler. İşten atılırız korkusuyla geçirdikleri iş kazaları için iş kazası tutanağı tutturmuyorlar. Daha geçtiğimiz gün bir kadın işçi arkadaşımız ağır bir parçayı askıya asmaya çalışırken kafasına düşürdü ve kaşı açıldı. Laboratuarda, açılan yere bir yara bandı yapıştırılıp işçi tekrar üretime yollandı. Neden hastaneye gitmediğini sorduğumuzda, ağlamaklı, iyi olduğunu, canının acımadığını söyleyerek kaldığı yerden çalışmaya devam etti. Çay molasında bu olayı konuşuyorduk. Kadın arkadaşın bu işi neden yaptığını konuşuyorduk. Onunla aynı mahallede oturan ve onu tanıyan bir arkadaşım, eşinin 3 aydır işsiz olduğunu ve evinin kira olduğunu, 2 tane de çocuğunun okuduğunu ve onun maaşıyla geçindiklerini söyledi. Kadın işçiler, üstelik bütün gün o ağır işte çalışıp gidip evde ev işleri yapıyorlar.
Ertesi günlerde başka bir iş kazası atlatan ablamız bakalım daha kaç gün çalışabilecek? Oysaki o kadın işçiler işler yoğunken günde 12-15 saat çalışıyorlardı. Ama şimdi iş olmadığı için patronun gözünde tek kullanımlık eşya konumundalar. Patronun tek arzusu iş aksamasın, üretim hep devam etsin, kadın-erkek hiç fark etmez, kanının son damlasına kadar sömürmektir. İstediği de oluyor. Çünkü fabrikamızda 6’sı kadın 90 bilinçsiz ve de örgütsüz işçi çalışıyoruz.
Bu Nasıl Özgürlük?
Karabük’te 8 Mart Etkinliği
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Tez-Koop-İş Sendikası 2025 yılı kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünün bir an önce imzalanması ve işçilere alın terinin karşılığının verilmesi talebiyle 14 Mayısta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde kitlesel basın...
- Soma Madenci Katliamının 11. yılında başta Soma’da olmak üzere çeşitli anma programları gerçekleştirildi.
- Bu 1 Mayıs’ta da her şeye rağmen alanlardaydık. “Yağmur Çamur Yağsa da Kış Kıyamet Kopsa da Biz Buradayız” dedik. İşçiler, emekçiler olarak, işçi sınıfının gençliği olarak alanlara çıktık. Biz de UİD-DER kortejinde Kadıköy’deydik. Yağmura ve soğuğa...
- 2025 1 Mayıs’ını büyük bir coşkuyla kutladık. Alanda olmak bana tarifsiz bir cesaret verdi. Binlerce işçiyle tek ses olmak, tek yumruk olmak en güzel duyguları yaşatıyor.
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...