Buradasınız
Bu Borcu Ödemeli mi, Ödetmeli mi?
Avcılar’dan bir işçi
Bizde “borç yiğidin kamçısıdır” derler ya ben de hep düşünürüm bu kamçı ne zaman kalkacak sırtımızdan diye? Sahi borcu olmayan, borç almadan ay sonunu getirebilen işçi, emekçi var mı? Eskiden konu komşudan alınırmış borç, şimdi kredi kartı diye bir şey var ki maşallah komşudan fazla görüyorum kendisini. Her gün çıkarıp koyuyorum karşıma, dertleşiyorum kendisiyle. Bu ay diyorum asgariyi ödeyeyim, bir dahaki aya söz kapatacağım borcu. Kapatmak ne kelime her ay yeni bir borç ekleniyor borca. Hele son zamlarla birlikte en temel ihtiyaçlarımızı bile kredi kartı olmadan karşılayamaz olduk. Tabii ben bir tek kredi kartı borcum var zannediyordum. Ama geçenlerde ne duyayım? Çıkmış televizyona takım elbiseli bir bey, şöyle diyor: “Bu borç 81 milyonun borcudur.” Allah Allah, şaştım kaldım, yahu ne borcu bu, benim niye haberim yok bu borçtan?
Öğrendim ki bu bey bir patron örgütü olan TOBB’un (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Ticaret ve Sanayi Odaları Konseyi Başkanı Necdet Takva imiş. Bahsettiği milyarlarca dolar borç da temsilcilerinden biri olduğu patronlar sınıfının borcuymuş. Önce bir düşündüm bunlar dalga mı geçiyor bizimle diye. Ama yok adam bayağı ciddi. Her yıl büyüme oranları açıklayan, sermayesine sermaye katan koskoca patronlar senin benim asgari ücretimize göz koymuşlar. Bu borçları alırken, zenginliğinize zenginlik katarken bize sordunuz mu eeey patronlar? Vallahi sizin servetinizi bırak, benim alacağım asgari ücreti belirlerken bile bana bir şey sormadınız. Pekiii, bizi gece gündüz çalıştırıp, büyük kârlar elde ettiğinizde, “siz olmasaydınız bu zenginliği elde edemezdik, alın bu da sizin payınız” deyip paylaştınız mı kârınızı bizimle? Böyle bir cümle duyan varsa söylesin dostlar, ben duymadım. Şimdi ne oldu da aynı gemide olduk, borç hepimizin borcu oldu?
Gemi su alıyor kardeşler. Gemiyi bizim sayemizde yürüten patronlar, şimdi de batmamak için yamayı bizim yapmamızı istiyorlar. Bizler zaten ay sonunu getiremezken, kendi borçlarımızı ödeyemezken şimdi de onların nereye harcadıklarını bile bilmediğimiz borçlarını ödememizi istiyorlar. Öte yandan iktidar da, sermayedarlara teşvikler sunarken, vergi indirimleri yaparken, bizi krizin faturasıyla baş başa bırakıyor. Günlerdir planlardan, önlemlerden bahsediliyor ama işçiye, emekçiye dair en ufak bir söylem yok, borç ödetmekten başka!
Hal böyleyken soruyorum size dostlar, bu faturayı ödemeli mi, yoksa tüm bunların bedelini sorumlularına ödetmeli mi?
Kim Bu Dış Mihraklar?
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...
- Sendikalaştıkları için işten atılan ve buna karşı 89 gündür direnen Polonez işçileri, İstanbul’un çeşitli merkezlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla Polonez ürünlerine boykot çağrısı yaptı. İstanbul’da Marmara Park AVM, Kadıköy İskele...
- Bir kadın olarak grevde olmaktan, hakkımı beraber çalıştığım işçi arkadaşlarımla birlikte aramaktan gurur duyuyorum. Grev çadırında beklerken, çadırımızın önünden sanayide bulunan farklı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlar geçiyor. Kimisi bizlere...
- Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli’nde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan’ın konuşması dikkat çekiciydi doğrusu. Geçen yıl 2023 genel seçimlerinden hemen önce sanki bir lütufmuş gibi yasalaştırılan EYT...
- Egemenler ve onların siyasetçileri suçu ve suçluyu tanımlarken de, adaletten bahsederken de “hukuk devleti” diye bir kavram kullanıyorlar. “Bu ülkede hukuk var” lafını dillerinden düşürmüyorlar. Onların iddiasına göre hukuk büyük sermaye sahibi...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım bir yılı geride bıraktı. İsrail devleti milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırıyor. Geçtiğimiz bir yılda yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla insan katledildi. Bugün ise İsrail’in saldırıları...
- 28 Ağustostan 11 Eylüle kadar her gün grev çadırına gittim. Annemin fabrika önünde direniş yapması beni çok gururlandırıyor. Annem 47 yaşında, ben ise 11 yaşındayım. Grev alanından çok şey öğreniyoruz, bu durum hem beni mutlu ediyor hem de annemi....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...