Buradasınız
Bu Ne Yaman Çelişki!
Mersin’den YKS’ye hazırlanan bir öğrenci
AKP hükümetinin iktidarda olduğu 15 yıllık süreçte, eğitim sistemi pek çok kez değişti. Liselere giriş için yapılan LGS yerine OKS getirildi. OKS’den sonra SBS, daha sonra da TEOG, şimdi ise ismi henüz açıklanmayan yeni bir sistem getirildi. Üniversitelere giriş sınavında da durum çok farklı değil. ÖSS yerine getirilen YGS - LYS sınav sistemi kaldırıldı, yerine ise YKS denilen bir sınav getirildi.
AKP eğitim sistemi ile bir yapboz gibi oynuyor. Her sistem değişikliğinde biz öğrenciler adeta bir deneme tahtası olarak kullanılıyoruz. Bin bir zorlukla hazırlandığımız sınavlar bir gecede kaldırılıyor. Hazırlandığımız sınavın niteliği bir yana sürekli değişiyor oluşu, bizlerde büyük bir kaygıya yol açıyor. Bir sınav sistemine ayak uyduramadan bir yenisi ile karşılaşıyoruz. Üstelik değiştirildiği söylenen eğitim sistemi özünde hiçbir değişikliğe uğramıyor. Sınavların adı değişse de öğrenciler için bir şey değişmiyor. Bizler yine aynı sınav stresini ve aynı kaygıları yaşamaya devam ediyoruz.
Her seferinde eski sistemin ne kadar yetersiz olduğu, yeni sistemin ise ne kadar ileri olduğu anlatılıyor. Sınav sistemini getirdiklerinde yaptıkları açıklamalarla aynı sınav sistemini kaldırdıklarında yaptıkları açıklamaları karşılaştırdığımızda iktidarın nasıl bir çelişkiye düştüğünü görebiliriz. Şimdi yerden yere vurdukları TEOG’u getirdikleri zaman öve öve bitirememişlerdi.
Bizlerin daha kaliteli eğitim alması için değiştirildiği söylenen eğitim sistemi tamamen iktidarın çıkarları doğrultusunda düzenlenmektedir. Öğrencilerin daha iyi bir eğitim alması iktidarın zerrece umurunda değildir.
Parasız, bilimsel ve nitelikli eğitim tüm işçi-emekçi çocuklarının hakkıdır. Ancak bu haklar biz işçi çocuklarına kendiliğinden verilmiyor. Nitelikli eğitim almak için mücadele etmeliyiz. Biz geleceğin işçi sınıfını oluşturacak bireyler olarak sınıfımızı bilmeli örgütlü gücümüzü daha da büyütmeliyiz.
Sonsuzluk Gerekecek
İş Bulmak İçin Nafile Çabalarım
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...