Buradasınız
“Bugün Farklı Bir Gün Ayşe!”
Gebze’den bir kadın işçi
Bugün biraz heyecanla uyandım. Günlerden Pazar. Benim için farklı bir Pazar. Bugün UİD-DER’in stant çalışmasına katılacağım. Kendi kendime “Ayşe bugün çok işin var, kahvaltı faslını çabuk bitir, saat 13.00’da dernekte olman lazım” dedim. Eşim ve ben elbirliği ile evdeki işlerimizi hallettikten sonra ailece yola koyulduk ve derneğe vardık.
Stant için yola çıkmadan önce toplanıp işçi arkadaşlarımıza kampanyayı nasıl anlatacağımızı konuştuk. Herkesin bir görevi vardı. Eşim “İş Saatleri Düşürülsün, Ücretler Yükseltilsin” yazan bir döviz tutacaktı. Ben ve Sinan elimizde bildiriler kampanyayı anlatacaktık. Ben çok heyecanlıyım. Şimdi hiç tanımadığım insanların karşısına çıkıp konuşacaktım, yüreğim küt küt diye atıyor. “Aman sakın çaktırma Ayşe!” Eşime baktığımda o da en az benim kadar heyecanlıydı. Çaylarımızı içtikten sonra yola koyulduk ve Gebze Çeşme önüne vardık.
Hepimiz kırmızı önlük ve şapkalarımızı giydik. Stant hazırlandı, Sinan ile kampanya bildirilerini dağıtmaya başladık. Sinan “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” diye güçlü bir sesle haykırıyor sonra almak isteyenlere bildiri uzatıyordu. Ben de Sinan’a bakarak aynısını yapıyordum. İlk başta biraz çekinerek davranıyordum. Dakikalar geçtikçe ben de güçlü bir sesle haykırmaya başladım çünkü bu talep işçilerin hayır diyemeyeceği bir talepti. Sahiplenilmesi gereken bir talepti.
Sonra bir teyze yanıma doğru yaklaşıyordu. Bir şey soracak galiba. Allaaah! Teyze yanıma gelip kızım, “Taşeron kaldırılsın diyorsunuz ama benim eşim emekli, taşeronda çalışıyor, taşeron kaldırılırsa biz ne yaparız? Kadrolu olarak çalışamaz ki benim eşim” dedi. “Hadi bakalım Ayşe cevapla şimdi!” Bir gözüm de Sinan’da. “Teyze senin eşin neden emekli oluğu halde çalışmak zorunda, çünkü aldığı maaş hiçbir şeye yetmiyor değil mi?” Teyze “evet yetmiyor” dedi. Ben de ona sordum: “Peki eşin emekli maaşını evini geçindirecek kadar alsaydı çalışmak zorunda kalır mıydı?” “Hayır, kalmazdı. Hım, tamam şimdi anladım aynı zamanda ücretler de yükseltilsin diyorsunuz, güzel şeyler söylüyorsunuz. Ben ne yapabilirim?” dedi. Ben de “bildirimizi alabilirsin; evdeki, mahalledeki eşine dostuna okutabilirsin, tepkini göstermek için imza atabilirsin” dediğimde “tamam kızım, imzamı atacağım ve bildirinizi bizimkilere okutacağım” diyerek yanımızdan ayrıldı.
Sinan yanıma geldi. “Bak oluyor işte” dedi. Bana bir cesaret geldi ki sesim biraz daha yükselmişti. “Sünepe mi olacaksın kız?” dedim kendi kendime. Coşkulu bir şekilde çalışmaya devam ettik. Sonra bir grup genç Sinan’ın yanına geldi. Çalıştıkları fabrikada birçok hukuksuzlukların olduğunu, zorunlu mesailere kaldıklarını, maaşlarında usulsüz kesintiler yapıldığını ve maaşlarının zamanında ödenmediğini, sendikalı olmak istediklerini söylediler. Sinan birlik olmanın öneminden bahsetti, sohbet sürüp gitti. Sinan “bunları ayaküstü konuşamayız” diyerek onları derneğe davet etti. Ben de içimden “vay be demek UİD-DER sendikalı olmak isteyenlere de yardım ediyor” dedim.
Stant çalışması bittiğinde biraz yorulmuştuk ama buna değdi. Ben ilk defa sadece kendim için değil, hiç tanımadığım işçiler için de bir şey yapmanın verdiği haklı gururu kendimde ve diğer arkadaşlarda gördüm. Derneğe vardık. Eşime “o kadar da korkulacak bir şey değilmiş” dediğimde, bana “sende de ne cevherler varmış?” dedi. Sohbetlerin sonunda tekrar görüşmek üzere ayrıldık.
Biz işçilerin talebi ne kadar haklı ve yerinde “Düşük ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” Bütün işçiler de bu talepleri haklı buluyor. Ama neden hayata geçmiyor? Bu isteklerimiz nasıl başarıya ulaşır? “Ufffff aman ya Ayşe. Sinan’a soracak ne çok soru birikti yine…”
Yeni Bir Dünya Kuracağız
Alstom İşçilerine Bültenimizi Ulaştırdık
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...