Buradasınız
Bursa’da Metal İşçileri Ayakta
Bursa’daki Renault, Tofaş, Valeo, Coşkunöz, Mako gibi büyük fabrikalarda çalışan binlerce metal işçisi, MESS ile üç yıllığına sözleşme imzalayan ve kendilerini sefalet ücretine mahkûm eden Türk Metal’e baş kaldırmış bulunuyor. Renault, Tofaş ve Coşkunöz işçileri fabrikaları işgal ederken, diğer işyerlerindeki işçiler de eylemler düzenliyorlar. Bursa’da tam anlamıyla bir işçi uyanışı ve dayanışması yaşanıyor. “Satılmış sendika istemiyoruz” diye haykıran işçiler, Türk Metal’den istifa ediyorlar.
26 Nisanda Bursa Kent Meydanı’nda bir toplantı gerçekleştiren işçiler, taleplerini açıklamışlardı: Üç yıllık sözleşmeden vazgeçilsin, Bosch’ta imzalanan sözleşme diğer fabrikalardaki işçilere de uygulansın, atama usulüne son verilerek işyeri temsilcileri demokratik bir şekilde işçiler tarafından seçilsin ve eylemlerden ötürü kimse işten atılmasın! 5 Mayısa kadar Türk Metal’e süre tanıyan işçiler, talepleri gerçekleşmediği takdirde istifa edeceklerini açıklamışlardı. Taleplerine yanıt alamayan işçiler, 5 Mayıs sabahı istifa etmek üzere bir araya geldiler. Fakat patronların gardiyanı işlevi gören Türk Metal yöneticileri, işçilere ve işçi basınına saldırarak istifaları durdurmak istediler.
Lakin bu çetenin saldırısı işçilerin mücadelesinin önüne geçemedi. Saldırıyla birlikte daha da öfkelenen metal işçileri, işyerlerinde peş peşe eylemler düzenleyip istifa etmeye başladılar. Türk Metal’in yardımına koşan Renault yönetimi, 6 Mayıs gecesi 16 işçiyi işten atarak mücadele iradesini kırmak istedi. Ancak hevesleri kursaklarında kaldı: Tüm işçiler üretimi durdurup direnişe geçtiler. Şaşkına dönen Renault yönetimi işten attığı işçileri geri almak zorunda kalırken, ücretlerin arttırılması için de süre istedi. Lakin Renault yönetimi 14 Mayısta bir açıklama yaparak işçilerin taleplerini karşılamayacağını açıkladı. İşçilerin tepkisi çok sert oldu; tüm üretimi durdurarak direnişe geçtiler. Renault işçilerini Tofaş ve Coşkunöz işçileri takip etti. Bursa’daki metal işçilerinin tutuşturduğu mücadele ateşi, Türk Metal’in örgütlü olduğu diğer kentlerdeki işyerlerine de sıçramış durumda.
İşçilerin sabrı taştı
Sermaye büyürken, işçi sınıfı ağır çalışma ve yaşam koşulları altında eziliyor. Ağır çalışma koşullarından ve düşük ücretlerden bıkan metal işçileri, her sözleşme döneminde hayal kırıklığına uğruyorlar. 2014’ün sonunda başlayan toplu sözleşme görüşmeleri, bir kez daha ihanetle sonuçlandı. İki yılda bir imzalanan sözleşmeler MESS’in arzusu üzerine üç yıla çıkartılırken, işçiler sefalet ücretine mahkûm edildiler. Bu satış sözleşmesi metal işçileri arasında büyük bir tepki topladı ve yıllardır öfke biriktiren metal işçilerinin sabrı sonunda taştı.
Türk Metal, devlet-patron işbirliği temelinde örgütlenmiş ve işçi sınıfının bağrına yerleştirilmiş bir çetedir. Adında sendika ibaresi bulunan bu çetenin, işçi sınıfının çıkarlarıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Türk Metal’i güçlendiren 12 Eylül 1980 askeri faşist rejimidir. Sömürüye ve zulme karşı ayağa kalkan işçi sınıfının mücadelesini ezen faşist darbe, DİSK/Maden-İş gibi mücadeleci sendikaları kapatmış ve işçileri Türk Metal çetesine teslim etmiştir. Türk Metal’e özel bir görev verilmiştir: İşçileri dizginlemek, sindirmek ve mafyatik yöntemler kullanarak gelişecek mücadelelerin önüne geçmek! Bir taraftan mafyatik yöntemlerle işçileri baskı altına alan ve haksızlıklara ses çıkartan işçileri işten attıran bu çete, öte taraftan da milliyetçiliği kullanarak işçilerin bilincini bulandırmaya koyulmuştur. “Aranızda bölücüler var, teröristler var”, “sizi dışarıdan kışkırtıyorlar” yalanlarına sarılan Türk Metal çetesi; işçilerin arasına nifak sokmaya, başlayan mücadeleyi karalamaya ve kırmaya çalışıyor. Çünkü biliyorlar ki metal işçilerinin mücadelesi başarıya ulaştığında, işçilerin sırtına basarak sürdürdükleri saltanatları çökecek.
Metal işçileri, patronlar sınıfına ve Türk Metal çetesine karşı kendi yollarını bulmaya çalışıyorlar. Metal işçisinin başlattığı mücadele çok önemlidir ve diğer işçilere de örnek olacaktır. Ancak bunun için metal işçilerinin daha fazla örgütlenmeye, işçi sınıfının mücadele deneyimlerini bilince çıkartmaya, sermaye sınıfına ve Türk Metal çetesine karşı son derece uyanık olarak ortak bir şekilde hareket etmeye ihtiyaçları var. Türk Metal çetesinin belinin kırılması için tüm metal işçileri Bursa’da başlayan mücadeleye destek vermelidir.
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Sınıf Olarak Birleşelim, Yoksulluğa ve Sömürüye Hayır Diyelim!
- İşçi Dayanışması 197. Sayı Çıktı!
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Hangi Milliyetten Değil Hangi Sınıftan Olduğundur Önemli Olan
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- Senin Memleket Nere?
- Sokak Köpeklerinin Katledilmesi Çözüm mü?
- Düşmanlığı ve Savaşları Nasıl Meşrulaştırıyorlar?
- İşçi Sınıfının Sömürüye Karşı Mücadelesi Durdurulamaz!
- İşçi Dayanışması 196. Sayı Çıktı!
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
Son Eklenenler
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...
- Patronlar işçi sınıfının sahip olduğu en küçük hak kırıntılarını bile yok edip kölelik koşullarını dayatıyor. Saldırıların dozu artıp kapsamı genişledikçe çok daha fazla sayıda işçi sorunlarına çözüm aramaya, birlik olma ve sendikalaşma yolunu...
- Havalar artık soğumaya başladı. Kara kış yavaş yavaş kapımıza doğru geliyor. Kış demek doğalgaz, gıda, elektrik, ulaşım, sağlık derken masraflarımızın katlanması demektir. Bu zorlukları birazcık azaltmak için her evde kışa küçük hazırlıklar...
- Sağlık çalışanları, 10 Ekimde aile hekimlerini ve sağlık çalışanlarını kapsayan sözleşme ve ödeme yönetmeliği taslağına tepki göstermek için bir araya geldiler. SES İstanbul Şubeleri, İstanbul Tabip Odası, İSTAHED, Birlik ve Dayanışma Sendikası,...
- İstanbul Çatalca’da Polonez işçilerinin haklı mücadelesi sürüyor. İşçiler ellerinden alınmak istenen hakları için direniyor ama karşılarında polisi buluyorlar. Polisi, emniyet müdürü, müftüsü yine patrona hizmet ediyor, kimin yanında olduklarını...
- 10 Ekim 2015 tarihinde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile çeşitli emek örgütleri ile on binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla gerçekleşen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitinginde IŞİD tarafından tertiplenen saldırı sonucu 104 insanımızı kaybettik, yüzlerce...
- 10 Ekim 2015 tarihinde sendikalar, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri tarafından Ankara’da düzenlenen barış mitingine IŞİD’in bombalı saldırısı sonucu hayatını kaybedenler, katliamın 9. yılında anıldı. Ankara’da 10 Ekim Barış Derneğinin...
- İşçi ve emekçiler olarak zorlu günlerden geçiyoruz. Fakat tabiri caizse bunlar daha iyi günlerimiz. Türkiye ve dünyadaki gidişat içine itildiğimiz sorunlar yumağının büyümeye devam ettiğini gösteriyor. Mesela İsrail’in tüm dünyanın gözleri önünde...
- Enflasyon karşısında eriyen ücretlere yapılan zamların sınırlanması, emeklilik yaşının ve prim gün sayısının yükseltilmesi, iş güvencesinin ve kıdem tazminatının ortadan kaldırılması… Bunlar, Türkiye’yi yöneten rejimin orta vadeli programında yer...
- DİSK, 9 Ekimde Genel Merkez binasında düzenlediği basın açıklamasında Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmasını ve sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti. Açıklamayı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı. Sendikalaşan...
- Çerkezköy’de bulunan Elba Bant fabrikasında grev devam ediyor. Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 25 Eylülde grev demişlerdi. UİD-DER’li işçiler 6 Ekimde grevci işçilere bir dayanışma...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail devletinin Filistin’de yürüttüğü savaş ve katliam büyüyerek devam ediyor. Savaşın alevleri Lübnan’a da sıçradı. İsrail ve diğer emperyalist devletlerin niyeti bu alevleri daha da büyütmek, Ortadoğu’da yoksul...
- Anladık ki korkacak bir şey yokmuş. Bize zaten en kötüsünü layık görmüşler. Sosyal hak yok, maaş ortalamamız asgari ücretin bin-iki bin lira üstü. Bize bunu layık görenler bu paralarla bir hafta yaşayamaz. Şimdi grevdeyiz, hiç pişman değiliz.