Buradasınız
Büyük Şans
Bağcılar’dan bir işçi

“Efsane Cuma efsane indirimler! Bu fırsatı kaçırmayın! Bütün ürünlerde %80’e varan indirimler! Siz de indirin bir uygulama ucuz alış-verişin tadını çıkartın!” Son birkaç haftada en çok duyduğumuz veya gördüğümüz reklamlar bunlar olabilir. Televizyonlarda, gazetelerde, metrobüste, tramvayda daha sayamadığım birçok yerde bu reklamları gördük. Giyimden elektroniğe, gıdadan temizlik ürünlerine birçok alanda büyük indirimlerin olduğu reklam edildi durdu. İnternet satış sitelerinin yaptıkları bu reklamlar, milyonlarca insanın bu sitelerden alış veriş yapmasını sağladı. Dünyada başta Amerika, Avrupa olmak üzere Türkiye, Rusya, Çin ve birçok ülkede yapılan “büyük indirimler” ile patronlar milyarları cebe indirdiler.
Büyük markaların başı çektiği bu tüketim gününde, en çok satılan ürün bebek bezi olmuş. Bir ailenin çocuğunu büyütebilmesi için gerekli olan temel bir ihtiyaç. Ortalama bir işçi ailesinin bebeğinin en pahalı kalemi aynı zamanda bebek bezi. Hatta bunu bilen bizler yeni çocuğu olan akraba, komşu veya arkadaşımızı ziyarete giderken hediye olarak bebek bezi alırız. Diğer çok satılan ürünler ise elektronik eşya ve giyim üzerine. Evimize alacağımız herhangi bir eşyanın veya kendimize alacağımız herhangi bir kıyafetin ucuz, kaliteli ve bütçemize uygun olması bizim en doğal isteğimizdir. Ama ayın başını bile getiremediğimiz ücretler ile bu ihtiyaçlarımızı karşılamak biz işçiler için hayli zor. Bu durumda “büyük indirim yaptık, bu şansı kaçırmayın” dediklerinde, bu şans yalanına kanıyoruz. Hatta olmayan paralar ile alışveriş yapıyoruz. Yani kredi kartıyla. Nitekim kampanyanın başladığı Cuma günü kredi kartıyla yapılan harcamalar milyar liralar civarında. Tatlı kârları cebe indirmek için “kampanyalar” yapan patronlar, bunu bize “büyük şans” olarak yutturmaya çalışıyorlar. Peki, gerçekten bu bizim için bir şans mı?
İğneden ipliğe her şeye fahiş zamların geldiği, alım gücümüzün düştüğü, kendimiz ve ailemizin en temel ihtiyaçlarını karşılamak için ek işler yaptığımız, fazla mesailere kaldığımız ama yine de iki yakamızı bir araya getiremediğimiz bu yaşamda, yılın bir günü sözde indirim yaptılar diye şanslı olabilir miyiz? Aldığımız 3-5 parça ürünü de zaten borçlanarak alıyoruz. Kaldı ki indirim diyorlar, peki, bu indirimler neye göre belirleniyor? İşçilerin emekçilerin alım gücüne göre mi belirleniyor, yoksa patronların ne kadar kâr etmesi gerektiğine göre mi belirleniyor? Ucuzladı diyorlar. Neye göre ucuz? Eski fiyatı da yeni fiyatı da belirleyen patronlar. Aslında fiyat etiketlerindeki rakamsal değişiklikler bizler açısından bir ucuzluk anlamına gelmiyor. Bizler için gerçek ucuzluk var olan ücretlerimizle, istediğimiz zaman ihtiyacımız olan ürünü kolayca alabilmemiz demektir. Kampanyadan ürün alanlar aslında borçlanarak aldılar, alamayan milyonlarca işçi ve emekçi var. Şimdi bu durumda bizler nasıl şanslı oluruz? Aksine şanslı olan değil “şanssız” olan tarafız.
Patronlar sınıfı yaptığı her şeyi daha fazla kâr elde etmek için yapar. Büyük indirimler yapıyoruz diye başlatılan bu birkaç günlük kampanya gününde bile yüz binlerce işçi, işleri yetiştirmek için sabahlara kadar çalıştı. Başta kargo ve lojistik işçileri, fazla mesailer yaparak işleri yetiştirmeye çalıştılar. Çoğu işyerinde yapılan fazla mesailerin ücretleri işçilere ödenmiyor. Yani hem yoğun tempoda uzun saatler çalış, hem de yaptığın fazla mesailere bile patronlar el koysunlar. Şimdi bir daha sormak lazım. Bu durumda şanslı olan kim? Bizler mi patronlar mı? Tabi ki patronlar. Çünkü bizim payımıza yoksulluk, onlarınkine daha fazla zenginlik düşüyor. İşçiler olarak bu haksız düzene karşı birlikte mücadele etmekten başka yolumuz yok. Bu yüzden de örgütlenmekten başka şanssımız yok!
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...