Buradasınız
Çarkları Kim Döndürüyor?
Bağcılar’dan bir taşıma işçisi

“Pandemi döneminde çarklar hiç durmadı. Milletimizin her kesimine destek verdik, vermeye devam ediyoruz. İşverenimize, işçimize destek verdik, vermeye devam ediyoruz. Hamdolsun hükümet olarak kimseyi mağdur etmedik, etmiyoruz, olanın da mağduriyetini gideriyoruz.” Bu cümleler tahmin edeceğiniz üzere Cumhurbaşkanına ait. Artık ezberledik. En son kabine toplantısından sonra yapılan açıklamalarda yinelenen başarı destanları ve “pandemi döneminde çarklar hiç durmadı” cümlesi hem dikkatimi çekti hem de kafamı karıştırdı. Vaka sayılarının arttığı bu dönemde iktidar çarkların durmamasını başarı olarak sundu ama buradaki başarı kime aittir, buna bakmak lazım. Buradaki başarı iktidara mı, çarkları döndürenlere mi aittir?
Salgının, virüsün çok tehlikeli olduğu üzerine nutuklar atanların milyonlarca işçinin sanki insan değilmiş gibi hiçbir önlem alınmadan çalıştırılmasını başarı olarak sunmalarına diyecek söz bulamıyorum. Sanki çarkları kendileri döndürmüşler, sanki kendileri gidip çalışmışlar. Salgın döneminde bile “ihracat rekorları kırıyoruz, büyüyoruz, işte salgınla mücadele böyle olur” diyenlere sizlerin de söyleyeceği bir çift sözü vardır herhalde.
Salgın boyunca sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada çarklar hiç durmadı. Üretim devam etti. Hatta dolar milyarderleri servetlerini katladılar. Lüks ve korunaklı konutlarında salgına karşı her türlü tedbiri alarak mutlu mesut servetlerinin katlanmasını seyrettiler. Peki, salgın mı açlık mı ikilemine sokmaya çalıştıkları biz emekçilerin bu süreçte payına ne düştü? İşsizlik, yoksulluk ve salgın hastalıktan ölmek. Ama onlar dünyada başarı hikâyeleri yazmaya devam ediyorlar. Kardeşler burada bir başarı varsa o da dünya işçilerine, emekçilerine aittir. Bu salgın döneminde insanoğlunun temel ihtiyaçlarını ürettik. Bunu sağlayan biz işçileriz. Salgınla mücadelede sağlık alanından tutun da gıda, enerji yani kısacası hayatın devam edebilmesi için gerekli olan her şeyi üreten bizleriz. Şimdi burada bir başarı çıkarılacaksa o, bizi insan yerine bile koymayanlara değil bize aittir. İşçi sınıfına aittir.
Kardeşler bu salgın döneminde bile sömürü düzeninin sahiplerinin bizleri zerre kadar düşünmediği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bunların tek düşündükleri kârları ve düzenlerinin bekasıdır. Onların başarı dedikleri bizi kandırmak, gerçeği görmemizi engellemek üzere yalanlarla süslenmiş hikâyelerden ibarettir. Asıl başarı hikâyesi işçi sınıfı bu düzene karşı topyekûn mücadele etmeye başladığında yazılacaktır.
- Ekmeksiz İftar
- Nihayet Mango Yedim
- Manda ve Yoksullara Şifa Tarifleri
- Yüksek Elektrik Faturaları Hastaları Etkiliyor
- Ülke, İşçileri Dizginsiz Sömürenler İçin “Çok Tatlı!”
- Hayat Pahalılığı, Zamlar, Yoksulluk: Bitsin Artık Bu Zulüm!
- Yoksul muyuz Değil miyiz?
- KDV İndirimleri, Vergiler, Zamlar, Müjdeler ve Hayatımızın Gerçekleri
- Enflasyon, Döviz ve TÜİK
- Yoksulluk Derinleşiyor Borçlarımız Artıyor
- Rüyalarımız Ancak Mücadele Edersek Gerçeğe Dönüşebilir
- Bir Özel Hastane ve İşçi Şinasi’nin Bebeği
- Emekli Milletvekilleri Mağdurmuş!
- Emekçi Kadınların Sağlıklı Yaşam Sırları
- “Ne Diyor Birileri: İş Yok! Nankör Bunlar Nankör”
- Zor Zamanlardan Geçiyoruz
- İstanbul’da 3 m² Kiralık Oda
- “Evi Az Isıttık”
- Nebatiler İçin Emekçiler Değersizdir
- Ya Bizim Geleceğimiz, O Ne Olacak?
Son Eklenenler
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...
- Kapitalist sistem insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma duygularını köreltmeye, her koyunun kendi bacağından asılacağı fikrini zehir gibi insanların zihnine nakşetmeye çalışır. Başkasının sorunlarına duyarsızlaşmamızı, birbirimize yabancı gibi...
- Türkiye’de 11 milyon kadın ev içi bakım işleri nedeniyle yani çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına baktıkları için çalışamıyor. Çalışan kadınlarsa kaliteli ve yeterli kreşler ve bakımevleri olmadığı için büyük zorluklar yaşıyorlar. Çocukları için...
- Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 1 Mayıs sadece sol partiler tarafından kutlanır. İşçiler ve sendikalar Eylül ayının ilk Pazartesi gününü “Emek Günü” olarak kutlar. Bunu yapmalarındaki kasıt Kuzey Amerikalı işçilerle dünyanın geri kalan...
- Geçen bayram, tatil olması ve ulaşımın ücretsiz olması vesilesiyle iki arkadaş Büyükada’ya gitme kararı aldık. Büyükada’yı görecek olmamızın sevinci ve heyecanının yanı sıra ulaşıma ücret ödemeyecek olmamızın rahatlığı da vardı. Bu duruma sevinenin...
- Dağlar deliniyor, nehirlerin yönü değiştirilip barajlar kuruluyor, ormanlar geri dönüşsüz bir biçimde yok ediliyor. Toprağın ve okyanusun derinliklerinden petrol ve madenler çıkartılıyor. Savaşlarla kentler tarumar ediliyor. Doğa kirleniyor,...
- Bizler bir grup metal işçisiyiz. Birleşik Metal-İş üyesiyiz. Bu sabah sendikamızın işyeri temsilcilerinden olan arkadaşımızın kardeşinin, Okan’ın, Antalya’da iş cinayetinde öldüğünü öğrendik. Henüz sadece 36 yaşındaki kardeşimiz, Okan Günay, bu...
- Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal, Üçüncü Dünya Savaşının en önemli halkasını oluşturuyor. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok Ukrayna’ya silah yığarken, derinleşerek devam eden savaş tüm dünyayı etkiliyor. Emperyalist hegemonya...
- 24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında...
- İstanbul Ataşehir’de bulunan Emlak Konut GYO inşaatında çalışan işçiler 16 Nisanda direniş başlattılar. DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikalarının ortaklaşa örgütlediği eylemde, “Tüm Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz” pankartı açıldı.
- Ben bir buçuk aylık çocuğu olan bir anne ve hemşireyim. Bebeğimize iki aylıkken yaptırmamız gereken rotavirüs aşısı var. Bu aşıyı devlet karşılamıyor, aşının fiyatı da oldukça yüksek. Piyasada satılan iki farklı rota aşısı var. Bir aşı iki doz ve...