Buradasınız
Çocuk da Olsa “Harca Harca Bitmez!”
Sefaköy’den bir eğitim işçisi
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı ile zincir marketlerden A101 arasında Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) aracılığıyla bir protokol imzalandı. Protokol kısa süre içerisinde gelen tepkiler üzerine iptal edildi. Eğer hayat bulsaydı A101 çalışanları MESEM’de eğitim alacak, statülerine göre de maaşlarının önemli bir bölümü devlet tarafından ödenecekti. Diğer taraftan MEB’e bağlı çeşitli meslek liselerinden öğrencilerin marketlerde haftanın 4 günü çalışmalarının karşılığında aldıkları ücret de kamu kaynaklarından karşılanacaktı. Yani her açıdan patronlar için bal kaymak bir uygulama!
Söz konusu protokol eğitim alanındaki çeşitli sendikalar başta olmak üzere toplumun çeşitli kesimleri tarafından tepki görünce protokolün iptal edildiğine dair açıklama yapıldı. A101 yönetimi, stajyer öğrenci adı altında on binlerce öğrenciyi patronlara peşkeş çeken MEB’le yaptığı sözleşmenin yasalara uygun olduğunu belirtti, utanıp sıkılmadan sözleşmenin iptaline neden olan haberlerin “şeref ve haysiyeti ihlal edici” olduğunu söylemekten de geri durmadı.
Bu protokol çocuk işçi sömürüsüne, hayat pahalılığına, patron ve devlet işbirliğine ayna tutuyor. Söz konusu sermayelerini büyütmek olunca her türlü zulmü yapabileceğini bildiğimiz patronlar sınıfı, devlet hazinesinden nemalanmak için çeşitli fırıldaklar çeviriyor. Mevzubahis para ve kârsa çocukları dahi sömürülerine alet ediyorlar. Tek amaçları sermayelerini büyütmek olan düzen sahipleri Türkiye’de ve tüm dünyada çocuklarımızı iliklerine kadar sömürüyor.
Dünyada 63 milyonu kız, 97 milyonu erkek olmak üzere toplam 160 milyon çocuk, diğer bir deyişle her 10 çocuktan biri çocuk işçi! Bu çocukların 79 milyonu ise sağlıklarını ve gelişimlerini etkileyen tehlikeli işlerde çalışıyor. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre de Türkiye’de aralarında 5 yaşında çocukların da bulunduğu 720 bin çocuk işçi var!
Çocuk işçilik kapitalizmin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu düzende “Harca Harca Bitmez” sadece bir pazarlama sloganı değildir. Harca harca bitmez dedikleri, sömürücü egemenler için emeğin ta kendisidir.Bir taraftan emekçileri kitlesel işsizliğe mahkûm edenler diğer taraftan da işçi sınıfının çocuklarını sömürü çarklarında telef ediyorlar. Üstelik bunu patronların cebinden tek kuruş çıkmadan, maliyetleri dönüp dolaşıp yine emekçilerin sırtına yıkarak yapmaya cüret ediyorlar. İşçi ve emekçiler olarak aklımızla dalga geçen, çocuklarımıza kadar bizi sömürenlere karşı bir araya gelmeli, örgütlü gücümüzü açığa çıkarmalıyız. Basit gibi görünen tepkilerin bile bir uygulamayı anında iptal ettirebildiğini düşündüğümüzde, böylesi bir güç açığa çıktığında her gün şikâyet ettiğimiz toplumsal gidişata nasıl müdahale edebiliriz bir düşünelim.
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Okul Tatili, İşçi Çocuklarına da Tatil mi?
- Bu Çarklar Çocuklarımızı Öğütüyor
- Kapitalizm ve İşçi Çocuklarımız
- Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü: Sömürü Çarkı Çocukları Öğütüyor!
- Çocuk da Olsa “Harca Harca Bitmez!”
- Milyonlarca Çocuk Eğitim Hakkına Erişemiyor
- Çocuklarımız Sömürü Düzeninde Ölmeye Devam Ediyor!
- Kapitalizmde Çocuklarımız İçin Bir Gelecek Yok!
- Kapitalizmin Çocuklarımızı Heba Etmesine İzin Vermeyelim!
- Ne Kadar da Misafirperverlermiş!
- Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeleyle Mümkün
- İşçi Çocuğu Olmak...
Son Eklenenler
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.