Buradasınız
Çocuklarımız Sömürü Düzeninde Ölmeye Devam Ediyor!
Ankara’dan genç bir iş güvenliği uzmanı
Geçtiğimiz günlerde Silivri'de bir sitenin inşaatında çalışan 15 yaşındaki Ali Koç, 6. kattan düşerek hayatını kaybetti. İnşaatta görevli mühendis, 18 yaşından küçük çocuğu çalıştırmaktan dolayı emniyet müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Bu haber çocuk işçilerin çalıştırılması ve çalıştırılırken ölmesiyle ilgili ilk haber değil ne yazık ki. İSİG Meclisi’nin verilerine göre son dokuz yılda en az 556, AKP’li yıllarda toplamda en az 811 çocuk çalışırken hayatını kaybetti.
İSİG Meclisi’nin Haziran ayında yayımladığı çocuk işçilik raporunda şöyle deniyor: “Türkiye’de çocuk işçilik, üretimi ayakta tutan bir olgu olarak varlığını korumaktadır. TÜİK (Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları, 2019) verilerine göre yüzde 70,6’sı erkek ve yüzde 29,4’ü kız çocuğu olmak üzere 720 bin çocuk işçi bulunmaktadır. Türkiye’de çocuk işçiliğin gerçek boyutları ise verilerde perdeleniyor. Çocuk işçiliğin azaldığına dayanak gösterilen istatistiklerde sayısı 1,5 milyonu bulan çırak, stajyer ve meslek eğitimi gören öğrenci olmak üzere çocuk işçiliğin ana gövdeleri eksik. Öte yandan çocuk işgücü anketleri, Türkiye’de mevsimsel olarak, çocuk işçiliğin en az olduğu Ekim ila Aralık aylarında yapılıyor, bu da çocuk işçiliğin gerçek boyutlarını gizliyor. Bunlar göz önüne alındığında, bugün Türkiye’de en az 2 milyon (yaz aylarında 4 milyon civarı) çocuk işçi olduğu görülmektedir.” Bu tablodan da görüldüğü gibi çocuk işçilik can yakıcı bir sorun olarak karşımızda duruyor.
Ben yıllar önce şehir hastanesi inşaatında çalışırken nice çocuk işçinin inşaatta çalıştırıldığını görmüş, denetleme olduğunda bunların apar topar saklanıldığına ya da görmezden gelindiğine şahit olmuştum. Bu denli göz önünde bir konuma sahip hastane inşaatında denetimsizlik, ihmal ve güvencesizlik varken diğer bölgelerdeki şantiyelerin durumunu varın siz düşünün. Başka bir taşeron firma da 15 yaşında bir çocuğu Van’dan getirip çalıştırmaya çalışmıştı. Bu durum ortaya çıkıp çalıştıramayınca da çocuğu öylece ortada bırakmıştı. Arkadaşlar kendi aralarında para toplayıp çocuğu otogara bırakmışlardı. Patron ise “Bana ne çocuktan? Ben parama bakarım. Benim için çocuk yaşlı fark etmez işime yararsa sahiplenirim, değilse ne hali varsa görsün” diyerek vicdansızlığını, pişkinliğini ve pervasızlığını göstermişti.
Vicdansız kapitalizmin vicdansız patronlarının gerçek yüzü budur işte. Ben şu an çok tehlikeli sınıfta yer alan bir site inşaatında çalışıyorum. Geçen gün taşeron firmanın biri 16 yaşında bir çocuğu sahaya sokup inşaatın en tehlikeli işlerinden olan demir kalıp işinde çalıştırırken yakalandı. Taşeron firma çocuğu apar topar saha dışına çıkarıp haberlerinin olmadığını, ustalardan birinin kendi başına hareket edip çocuğu getirdiğini söyleyip ikiyüzlü, yalancı ve pişkince bir savunma yaptı. Ana firmanın iş güvenliği uzmanı, taşeron firmaya sadece 5 bin lira gibi komik bir ceza verip olayı kapatmaktan başka bir şey yapmadı.
Çocuk emeği, çocuk sömürüsü patronlar için bulunmaz bir nimettir. Bunun farkında olan devlet de patronların çocuk işçi çalıştırmasına göz yumuyor, iş cinayeti olduğunda ise cezasızlıkla ödüllendiriyor. İSİG raporunda denildiği üzere “Yasalar, uluslararası sözleşmeler, ulusal programlar çocuk işçilerin sağlığını koruyamamıştır. İş cinayetleri sonrası adaletsizlik, cezasızlık bir kural haline gelmiştir. Örneğin 13 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Yıldız plastik enjeksiyon makinesine sıkışarak can verdi, hastaneye trafik kazası geçirdi diye getirildi ve işverenine açılan davada 30 bin 40 lira ceza verildi. Bu ceza da 24 taksite bölündü. Örneğin 16 yaşındaki otel işçisi Muhammet İsa Soysal’ın ailesinin açtığı davada mahkeme, ‘65 yaşına kadar yaşar, asgari ücretle çalışırdı. Hayatı boyunca da 47 bin lira kazanırdı’ diyerek tazminat kararını verdi. İşte bu ve örneğini verebileceğimiz onlarca karar da durumu özetlemektedir.”
Bu lanet sistemde çalışırken öldüğümüz yetmezmiş gibi bizim ölümümüze sebep olan patronlar da ceza yerine ödül alıyorlar. Çünkü bu sistem egemenlerin sistemi. Bu sistemin bize ve çocuklarımıza vaat ettiği hiçbir şey yok. Patronlar için kadın-erkek, çocuk-yaşlı hiç fark etmez. Yeter ki kâr getirsin. İşini görürse iliklerine kadar sömürür, görmeyince küçücük çocuğu fırlatıp atarlar. Bir avuç asalağın bize bu zulmü yaşatmalarına izin vermeyelim. Kapitalizmi ve onun egemenlerini bir an önce tarihin çöp tenekesine atalım.
Fakat evde, işte, okulda, çarşıda, pazarda, kahvede şikâyet etmek yetmez. Tepki göstermek bu değildir. Mücadele örgütlerimizde bir araya gelmek, işçiler olarak işyerlerimizde, sendikalarımızda, günlük hayatımızda nasıl tutum takınacağımızı, sesimizi, taleplerimizi nasıl duyuracağımızı birlikte düşünmek zorundayız. Sorunlarımızın kolay bir çözümü yok ama birleşirsek elbet eninde sonunda bir çözüm yolu bulacağız demektir. Birleşmezsek kendi ellerimizle sorunlarımızın ötelenmesine, daha da büyümesine, içinden çıkılmaz hale gelmesine neden oluruz.
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Okul Tatili, İşçi Çocuklarına da Tatil mi?
- Bu Çarklar Çocuklarımızı Öğütüyor
- Kapitalizm ve İşçi Çocuklarımız
- Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü: Sömürü Çarkı Çocukları Öğütüyor!
- Çocuk da Olsa “Harca Harca Bitmez!”
- Milyonlarca Çocuk Eğitim Hakkına Erişemiyor
- Çocuklarımız Sömürü Düzeninde Ölmeye Devam Ediyor!
- Kapitalizmde Çocuklarımız İçin Bir Gelecek Yok!
- Kapitalizmin Çocuklarımızı Heba Etmesine İzin Vermeyelim!
- Ne Kadar da Misafirperverlermiş!
- Çocuk İşçiliğine Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeleyle Mümkün
- İşçi Çocuğu Olmak...
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...