Buradasınız
Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
Kocaeli/Gebze’den bir metal işçisi eşi

Beşinci sınıfa giden oğlum, o gün okuldan çıkar çıkmaz, “anne bugün okulda bir arkadaşım baygınlık geçirdi. Annesi de babası da çalıştığı için ona beslenme koyamıyorlar. Haliyle kantinden yemek zorunda kalıyor. Ama kantinde tost 25 lira, ayran 10 lira. Tüm gün aç kalınca dayanamıyor. Bugün başı dönünce öğretmen yemek aldı ona. Başka arkadaşlarım da var beslenme getiremeyen. Paylaşmak istediğimizde utanıyorlar, yemiyorlar. Onlar gözümüzün içine bakınca ben nasıl yiyeyim? Anne bana biraz fazla beslenme koyabilir misin?” dedi. Şaşkınlık, kızgınlık, üzüntü derken duygu karmaşası içinde bir an kalakaldım öyle. Sonraki günler, gücüm yettikçe beslenmesini fazla koymaya çalıştım. Öğretmenler de farkında bu durumların. “Çocuklar aç, dikkatlerini veremiyorlar, derslere odaklanamıyorlar. Baş dönmesi, baygınlık geçirenler var” diyorlar bize. Ama farkında olmak yetmiyor. Bu durumu değiştirmek için harekete geçmemiz gerekiyor. İşte UİD-DER’in başlattığı kampanya bize hem birlik olmamızı hem de harekete geçmemizi öğretiyor.
Okul bahçesinde kadınlarla hâl hatır sohbeti ederken, gündem bir şekilde geçim sıkıntısına geliyor zaten. Çocuklara beslenme çantası koyamamak, okullardan sürekli para istenmesi, marketlerdeki fiyatlar… Yine sohbet bir gün böyle devam ederken, kadınlara “biliyor musunuz? Ankara’da sosyal yardım alan ailelerin çocuklarına kantin masrafları için aylık çocuk başına 330 lira destek vermeye başlamış belediye. Neden bizim buralarda da olmasın?” dedim. Sonra televizyonda, mecliste, sosyal medyada bu konu konuşulmaya başladı. Kulaktan kulağa bu sorular yayılmaya başladı. Hatta geçen bir arkadaşla sohbet ederken, benimle bu konuyu daha detaylı konuşmak ve görüşmek istediğini söyledi. Onu evime çağırdım. UİD-DER’e gidip geldiğimi söyleyip başlatılan kampanyayı anlattım. Çok ilgisini çekti. Birlikte kampanya bildirisini okuduk. “Gerçekten de böyle. Bunları başka insanların da duyması, bilinçlenmesi lazım. Herkese duyurmamız lazım” dedi. Ben de “ben sana anlattım, sen de başkasına anlatabilirsin” dedim. Kampanya bildirimizi verdim ona. Sonra birkaç arkadaşıma daha okudum bildirimizi.
Ben de kendimce bir şeyler yapmaya, insanlara ulaşmaya çalışıyorum. Tanısam da tanımasam da bir şekilde sohbetlerine ortak olmaya, bu konular konuşulurken sözü kampanyamıza getirmeye çalışıyorum. Evde oturup televizyondan haber izlemekle, ahlayıp vahlamakla olmuyor. Yaşam gerçekten de çok zor. Çocukları yetiştirmek çok zor. Dert sadece karın doyurmak da değil. Kuru ekmekle de karın doyar, doyuyor da zaten. Ama gerekli vitaminleri, mineralleri almadıkları için çocuklar derslere odaklanamıyorlar, bayılıyorlar. Dikkat dağınıklığı, gelişim problemlerinin önüne geçmek için besin kalitesi yüksek destekler sağlanmalı. Okullarda ücretsiz yemek verilmesi talebi ülke gündemine yayıldıkça iktidar ve belediyeler adım atmak zorunda kaldılar. Şimdi Millî Eğitim Bakanlığı okul öncesindeki çocuklara ücretsiz yemek vereceğini söylüyor. Eğitim çağındaki tüm çocuklarımıza verilmesi için daha yüksek sesle istemeliyiz. Daha fazla birleşmeliyiz. Kampanyamıza daha fazla sahip çıkmalıyız.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...