Buradasınız
Kuru Ekmek
Kocaeli/Gebze’den bir kadın işçi
Zamanı geriye alıp çocukluğuma gitmek istiyorum. Annemin el kapılarında, bize ekmek getirmek için çalıştığı günlere… Yoksul bir ailede büyüdük. Annemiz yevmiyeli işlere giderek bizim bütün ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışırdı. Gittiği yerlerde eline verilen sakızları, şekerleri bize getirirdi. Kendi ağzına dahi koymaz, çocuklarını sevindirmek için evine getirirdi. Şimdi biz büyüdük. O şekerleri, sakızları almak için kendimiz çalışıp çabalıyoruz. Ben de asgari ücrete fabrikada çalışan bir işçiyim. Hepimizin bildiği gibi fabrikalarda özellikle gece vardiyalarında küçük paketler halinde kahvaltılıklar veriliyor. Bazımız yiyor, bazımız ise evine, çocuklarına götüren ailelere veriyoruz. Ama gün geçtikçe bu kahvaltılıklar dışında işyerimizde çalışan anne babalar utana sıkıla çocuklarına ekmek arası döner, paketli kuru ekmek, elma hatta bardak su götürür oldu. Gece vardiyasında çalışırken bir arkadaşımın ağzından şu cümleler döküldü: “Çocukların beslenmesine koyacak bir şey bulamıyoruz, bu paketli yuvarlak ekmeği çocuklar başka bir ekmek sanıyor, onlar sevdiği için kendim yemiyorum, onların beslenmesine koyuyorum. Kantinden su almak bile bu kadar pahalıyken ne yapsın bu anne ve babalar? Kendi canı burnunda çalışırken yiyeceği ekmeği bile evine çocuklarına götüren anne ve babalar. Kuru ekmek bile çocuklar için ne kadar kıymetli.
Asgari ücretin anlamı neydi peki? Çalışan bir işçinin normal bir günde yaptığı işin bedelinin ödendiği, çalışanın gıda, giyim, konut, sağlık vb. ihtiyaçlarının günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılanmasına yetecek paraydı. Aralık ayının başından sonuna kadar asgari ücret görüşmeleri bol tartışmalı devam etti. Ayın sonunda AKP’li Erdoğan ekonomiye en uygun görünen rakam olarak 8506 lira olarak açıkladı asgari ücreti. Bu rakam onların gözünde bu zamana kadar asgari ücrete yapılan en yüksek rakammış. Açlık sınırının 8 bin lirayı geçtiği, yoksulluk sınırının 26 bin liranın üzerinde olduğu bu ülkede gece gündüz çalışan işçiye, emekçiye hak görülen 8506 liranın bir değeri yok. Ultra lüks masalarda oturdukları yerde bu bedeli kararlaştıranlar yerine çalıştığı işyerinde emek veren, ter döken, kendi ekmeğini yemeyip çocuğuna götüren annelere, ek iş yaparak çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan babalara sorulmalı. Ne kadar çalışıp çabalasak da aldığımız ücret geçinmeye yetmiyor. Ne kadar kötü bir durum kendi ürettiğini alamamak! Üretmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Bu düzen hayallerimizi, umutlarımızı her şeyimizi elimizden alıyor. Soframızdaki kuru ekmekte bile gözü var. Bizi bu kadar sefalete sürükleyenlere karşı ARTIK YETER diyeceğiz el birliğiyle.
Şikâyet Etme, Mücadele Et!
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...