Buradasınız
Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
İstanbul’dan bir emekçi kadın
25 Ekimde Aydın’daki KYK yurdunda bozuk asansörün düşmesi sonucu 22 yaşındaki bir evladımız, Zeren Ertaş hayatını kaybetti. Bu faciayı duyunca duygudan duyguya savrulduk; üzüldük, öfkelendik, kendi evlatlarımız için korktuk. Yurtta kalan öğrenciler asansörün bozuk olduğunu ve tamir edilmesi gerektiğini defalarca yetkililere iletmişler. CİMER’e şikâyetlerini yazmışlar. Ama yetkililer umursamamış, görmezden gelmişler. Ama bu umursamazlık Zeren’in ölümünden sonra da devam etti. Validen yurt görevlilerine kimse sorumluluk almadı. Kimisi daha da ileri gidip ölen evladımızı suçlamaya vardırdı işi.
Bu faciadan sonra da çeşitli yurtlarda benzer asansör arızalarının çıktığını, öğrencilerin asansörde mahsur kaldığını duymaya devam ediyoruz. Ama tek bir yetkilinin istifa ettiğini duymadık. Bunun yerine olayı örtbas etmek, yurtların önünde, üniversite kampüslerinde, kent meydanlarında yapılan protestoları bastırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
İş cinayetlerinde, depremde, selde hep aynı tutumu görüyoruz. Patronlar maliyet olarak gördükleri için iş güvenliği önlemlerini almıyorlar ve iş cinayetlerine sebep oluyorlar. Sebep olduğu ölümlerin gerçekten bedelini ödeyen tek bir patron görmedik. Şimdiye kadar meydana gelen depremlerde on binlerce insanımız öldü, rant ve kâr hırsıyla yapılan çürük binaların sorumluluğunu hiçbir devlet yetkilisi, kurumu almadı. Müteahhit firmalara göstermelik cezalar verildi. Sellerde yüzlerce insanımız dere yataklarının yapılaşmaya açılması yüzünden hayatını kaybetti ama dere yataklarına imar izni verenler, göz göre göre cinayete kapı aralayanlar sorumlu tutulmadı. Bunları yapmak yerine hesap verilmesini isteyenler, cinayetleri protesto edenler korkutulup sindirilmeye çalışıldı. İşte şimdi aynı şeyi yurtlarda yapıyorlar. Çocuklarımızı sindirmeye çalışıyorlar.
KYK yurtlarında asansörlerin bakımı ve tamiri yapılmıyor. Sağlıksız ve yetersiz yemekler veriliyor, şehir merkezine ve üniversiteye çok uzak alanlarda, dağ başlarında yapılan yurtlarda öğrenciler ulaşım sorunu yaşıyor. Işıklandırmalar yetersiz, güvenlik yetersiz, temizlik yetersiz… Ama yetkililere sorarsanız lüks otel konforunda yurtlar yaptıklarını iddia ediyorlar! Biz çocuklarımızı bin bir zorlukla üniversitelere gönderiyoruz. Ölsünler diye değil okusunlar diye! Çocuklarımızın can güvenliği sağlansın, sağlıklı ve yeterli beslensinler, barınma sorunları çözülsün istiyoruz. Ücretlerimizden fazlasıyla vergi kesiliyor, aldığımız her şeyin vergisini ödüyoruz. İktidar ve sermaye nemalansın diye değil toplumun ihtiyaçları karşılansın diye! Peki, bizim çocuklarımız yurtlarda barınamayacak mı? Bu gidişata bir dur demeyecek miyiz?
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
Son Eklenenler
- Bu sene 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte bir işçi kenti olan Lüleburgaz’da katıldım. 1 Mayıs heyecanımız sabah saatlerinde başladı. Yol boyunca türkülerimizle, marşlarımızla 1 Mayıs alanına gittik. Tabii içimizde İstanbul’da kitlesel ve birleşik bir 1...
- 1 Mayıs’a gitmeden önce egemenlerin yarattığı algı yüzünden benim de endişelerim vardı. Fakat “Ben hakkımı savunmalıyım” diye düşünerek, arkadaşlarımın ısrarlı daveti sayesinde UİD-DER’le birlikte Bursa’da 1 Mayıs’a katıldım. İlk 1 Mayıs’ımdı, iyi...
- Ağır sorunlar altında bunalan işçi sınıfının bu sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulabilmesi için sendikalarına sahip çıkması, sermayenin ve sendika bürokratlarının planlarını, niyetlerini boşa düşürmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle siyasi...
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 7’si tutuklu 23 sanığın yargılanmasına 8...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ı geride bıraktık. 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen mitinglere yüzbinlerce sendikalı sendikasız işçi, işsiz, emekli, emekçi kadın, genç katıldı. İşçi ve...
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.