Buradasınız
Covid-19 Sürecinde Liman İşçilerinin Sorunları da Büyüdü
Mersin’den bir eğitim işçisi

Covid-19 pandemisi tüm dünyada etkisini göstermeye devam ederken bu durumdan en fazla etkilenen kesim kaçınılmaz olarak emekçiler oluyor. Pandemiyi fırsata çeviren patronlar sınıfının en zenginleri servetlerini katlarken, emekçiler hastalıkla ve hastalık bahane edilerek karşı karşıya bırakıldıkları saldırılarla boğuşuyor. Her kesimden emekçiler bu durumdan mustaripler ve sorunlar biriktikçe birikiyor.
Geçtiğimiz günlerde liman işçileriyle yaptığımız bir sohbet vesilesiyle onların pandemi sürecinde yaşadığı sıkıntılar hakkında da bilgilenme imkânımız oldu. Pandemi öncesinde de ağır iş koşullarında çalışan liman işçileri pek çok işyerinde yaşandığı gibi daha da ağırlaşan çalışma koşullarına maruz kalmış durumdalar. Mesela, Covid-19’dan hastalananlar ve kronik rahatsızlığı olanlar işe gelemediğinde onların yaptığı işler için işçi alınmadığından geride kalanların iş yükü, mesai saatleri ciddi biçimde artmış. Artan iş saatlerinin yarattığı fiziksel tahribat da haliyle işçileri hastalık karşısında daha zayıf bir durumda bırakmış. Aylık 85 saatlik fazla mesai süresinin fazla fazla aşılması söz konusu. Ancak işveren ek maliyetleri yüklenmeden süreci geçirme düşüncesinde, işçiler de bu koşullarda işlerini kaybetmeme kaygısında ve ücretlerini biraz daha yükseltme ihtiyacında oldukları için bu konuda bir adım atılmıyor.
Pandemi koşullarının yarattığı tehdit altında uzun saatler boyunca çalıştırılmalarına ve bu dönem boyunca işyerleri kazançlarını katlamasına rağmen işçilere ek ödemeler yapılması işverenin gündemine hiç girmemiş. Sendikalı işçilerin bastırması sonucu ancak cüzi miktarda bir ödemenin bir kerelik yapılması mümkün olmuş.
Limanda, virüsün yayılmasını önleme adına işçilerin kişisel önlemlerini alması için yoğun baskı ve tehditler uygulanırken işin yürümesini zorlaştırabilecek nitelikteki önlemler ise söz konusu bile edilmemektedir. İşçiler gün boyu yakın mesafelerde bulunurken, birinin çalıştığı araca diğeri geçerken düşünülmeyen tedbirler, işçilere sudan gerekçelerle tutanak tutulurken birden önemli hale gelebilmektedir. Kimi kurallara uymayan işçilere örneğin maske takmayana yüksek para cezaları verilirken liman içi servislerde işçilerin kalabalık biçimde taşınmasını kimse umursamamaktadır. Neticede bu süreçte limanda çalışan 1500’den fazla işçiden en az 500’ü Covid-19’a yakalanmış, 5 kişi de bu hastalığa bağlı sebeplerden vefat etmiştir. Fakat bu süreçte bıraktık pandemiye uygun ek maddeler getirilmesi için mücadele etmeyi, mevcut TİS’deki bazı maddelerin uygulanması için bile harekete geçmeyen bir sendikal anlayış söz konusudur.
Pandemi süreci bütün işçilere haklarını savunmak için bir araya gelmelerinin ne kadar önemli bir zorunluluk olduğunu gösterdi, göstermeye devam ediyor. Patronlar sınıfının bizler için reva gördükleri ortada. İşçiler için kılları bile kıpırdamazken işçilerin fonlarını yağmalamak için pandemiyi bile fırsat görmekteler. Bu durumda işçiler olarak, somut talepler etrafında bir araya gelip haklarımızı elde etmek için mücadeleye girişmekten başka çaremiz yok.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...