Buradasınız
Dayanışma Grevi
Tekel işçilerinin kararlı bir şekilde yürüttüğü mücadele, sınıf dayanışmasının anlamlı bir örneği olan dayanışma grevlerini uzun yıllar sonra yeniden gündeme getirdi. İşçilerin basıncı altında kalan Türk-İş yönetimi, önce bir ay sürecek şekilde Cuma günleri bir saat iş bırakma kararı aldı. Ardından 17 Ocakta Ankara’da bir miting yapıldı. 4 Şubatta ise, 5 sendika konfederasyonunun aldığı kararla bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirildi ve alanlara çıkıldı. Sanki “genel grev”e çıkılmış gibi bir hava yaratılsa da, gerçek anlamda bir genel grevden söz etmek mümkün değildir. Zaten iş bırakma eyleminin yetersiz olması bunu ortaya koyuyor. Esasında bu eylemler, işçi sınıfının mücadele yöntemlerinden biri olan dayanışma grevleri kapsamında ele alınmalıdır. Peki, nedir dayanışma grevi?
Herhangi bir işyerinde veya sektörde işçilerin sendikalaşma veya başka haklar elde etmek için başlattığı mücadelenin tek bir işyerine ya da sektöre sıkışıp kalması, bu mücadelenin başarı şansını azaltır. Mücadelenin başarıya ulaşması için diğer işyerlerindeki işçilerin ve sendikaların dayanışma eylemleri yapması ve direnişteki işçileri yalnız bırakmaması gerekir. Bu nedenle diğer fabrikalardaki işçi kardeşlerimiz, direnişteki işçilerin taleplerinin kabul edilmesi için iş bırakıp greve çıkarlar. İşte böyle grevlere dayanışma grevi denir. Sendikalar dayanışma grevlerini örgütlemek için harekete geçer. Böylece bir fabrikada veya sektörde başlayan mücadele yaygınlaşır, genelleşir ve işçi sınıfının ortak mücadelesi haline gelir. Dayanışma grevleriyle desteklenen böylesi mücadeleler patronlara geri adım attırır, işçilerin talepleri kabul edilir ve işçilerin kendilerine olan güveni artar.
1980 öncesinde işçi sınıfının örgütlü gücünün bir yansıması olarak gerçekleştirilebilen dayanışma eylemleri, bugün işçilerin örgütsüzlüğü nedeniyle uygulanamaz durumda. Örneğin geçmişte sık sık şu tip dayanışma eylemleri örgütleniyordu: Grev, iş yavaşlatma, oturma grevi, yürüyüş, miting, yemek boykotu, fazla mesaiye kalmama, bildiri dağıtma, viziteye çıkma, istirahat alma, direniş ve işgal… İşçi sınıfının örgütlü mücadelesi öyle yükselmişti ki, bir tek işçi bile işten atıldığında önce fabrikada başlayan iş durdurma eylemi bütün kente yayılabiliyordu. Dayanışma eylemlerinin etkisiyle patronlar saldırılarını geri çekiyor, işten atılan işçileri işe geri alıyor ve işçilerin diğer taleplerini kabul etmek zorunda kalıyorlardı. İşçi sınıfının verdiği mücadeleler hükümetlere bile geri adım attırıyor, işçi haklarına yapılan saldırı yasaları meclisten geri çekiliyordu.
Örneğin 1970’te mecliste kabul edilen bir yasayla başta DİSK olmak üzere mücadeleci sendikaların önü kesilmek istenmiş, ama 15-16 Haziran büyük işçi direnişiyle bu saldırı geri püskürtülmüştü. İşçiler iki gün boyunca iş bırakarak İstanbul’da büyük gösteriler düzenlemişler ve Türk-İş üyesi on binlerce işçi de DİSK üyesi işçilere destek vermişti. 1976’da ise, DİSK’in öncülüğünde başlatılan “DGM’ye hayır” boykotlarına birçok sendika ve demokratik kitle örgütü destek vermiş, dayanışma eylemleri büyümüş ve işçi düşmanı Devlet Güvenlik Mahkemeleri kapatılmıştı. 1976 yılı boyunca DİSK Maden-İş’in örgütlü olduğu işyerlerinde süren grevleri desteklemek amacıyla birçok işyerinde çeşitli biçimlerde dayanışma eylemleri örgütlenmişti. Keza Maden-İş’in, patronlar örgütü MESS’e karşı yürüttüğü grevlerde de birçok sendika Maden-İş’le dayanışma içindeydi. 1978’den 1980 askeri darbesine değin büyük dayanışma eylemleri gerçekleştirildi. 1980’de ise, İzmir Tariş işletmelerinde işten atılmalara karşı başlatılan direnişle dayanışmak için tüm kent çapında pek çok işçi destek vermişti.
Bugünkü dayanışma eylemlerini o günlerle kıyaslamak mümkün olmasa da, yapılan eylemler oldukça anlamlıdır. İşçi sınıfının geçmiş mücadele deneyimlerinin küçük de olsa örnekleri yaşanıyor. Tüm zorluklara ve baskılara rağmen direnen Tekel işçileriyle yapılan dayanışma eylemleri buna örnektir. Yapılan dayanışma eylemleri anlamlı olmakla birlikte, işçi sınıfının üretimden gelen gücünü ortaya koyma noktasında yetersiz kalınmıştır. Sendika bürokratları tabandan gelen baskı sonucunda eylem kararı almak zorunda kalmışlardır. Ancak bu dayanışma eylemlerinin kitlesel ve etkili bir şekilde hayat bulması için gerekli hazırlıkları yapmamışlardır. Oysa eylemlerin etkili olabilmesi için, özel ve kamu sektörü ayrımı yapmadan dayanışma eylemlerinin bütün işyerlerine yayılması gerekiyor. İşte o zaman işçi sınıfının üretimden gelen gücü, gerçekten de hükümetler ve patronlar üzerinde etkili olacaktır. Ama bunun için de sendikalarımızı bürokratların sultasından kurtarmalı, gerçek birer işçi örgütü haline getirmeliyiz. Ancak o zaman hem dayanışma grevinin önündeki yasakları kaldırabilir hem de etkili ve sonuç alıcı grevler örgütleyebiliriz.
Sendikasız İşçi Çalıştırmaya Son!
Tekel İşçilerinin Eylemleri Sürüyor
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
Son Eklenenler
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...