Buradasınız
Dilovası’nda İş Kazası: Bir Tankta Boğulurken!
Pendik’ten bir işçi

İş kazası haberleri gelmeye devam ediyor. Duyduğumuz her iş kazası haberi yürüttüğümüz kampanyanın anlamını ve önemi bir kez daha ortaya koyarken, patronlara olan öfkemizi daha da arttırmaktadır. Bu iş kazası haberlerinden biri de bir dönem aynı fabrikada çalıştığım, uzun bir dönem de direniş çadırında kaldığım arkadaşımın başına gelen kazaydı. Arkadaşım Dilovası’nda forklift operatörü olarak kimyasal malzemeler üreten bir fabrikada işe başlamıştı. Kazanın gerçekleştiği gün vardiya amiri arkadaşımdan kendi işi olmamasına ve bu konuda hiçbir eğitim almamasına rağmen kimyasal malzemelerin üretildiği kazanların temizliğine yardım etmesini istiyor. Arkadaşım yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Normalde bu işten sorumlu bir arkadaşımız var ama izinde. Ben de deneme süresinde olduğum ve işe ihtiyacım olduğu için vardiya amirinin söylediği işi yapmak zorunda kaldım. Birlikte çalıştığımız başka bir işçi arkadaşımla tankı temizlemek için tankın içine girdik. Biz içerideyken dışarıda biri beklesin bari dedik ama nafile. İşe başlamamızın üzerinden çok zaman geçmedi ki içerisi diğer kazanlardan sızan 80 derecenin üzerinde buhar ile dolmaya başladı. Paniğe kapıldık. Tankın içinden çıkmaya çabalıyoruz ama ne mümkün. İçerisi buharın etkisi ile göz gözü görmüyor. Diğer arkadaşım bir yolunu bulup dışarı çıkmayı başardı. Ben ise nefes alamıyorum. Nefes aldığım an sıcağın etkisiyle boğazımın yandığını hissediyorum. Yüzümün yanmasına engel olmak ve biraz da olsa nefes alabilmek için montumu kafama kapatıyorum. Ama o an ellerimim üzerindeki derilerin eridiğini gördüm. Kendimden geçmişim. Birkaç dakika sonra kendime geldim. Çocuğumu ve eşimi düşündüm. Burada ölürsem çocuğuma kim bakacak? Bu düşünce beynimde dolaşıp durdu. Bu yüzden ne pahasına olursa olsun buradan çıkmalıyım diye düşündüm. Tarifsiz acılarla, ellerim yüzüm yana yana kendimi tankın dışına atmayı başardım. Bir gün yoğun bakımda kaldım. Yüzümde ve ellerimde 3. dereceden yanıklar oluştu. Tedavi esnasında günlerce ellerime yüzüme bakamadım. Şimdi de psikolojik tedavi görüyorum. İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı!”
Arkadaşımızın ellerini kullanabilmesi için tedavisi halen devam ediyor. Yanmaz bir eldiven, yanmaz bir elbise kaç tane işçinin hayatına bedel olabilir? Kaç para babasız, annesiz büyüyen bir çocuğun acılarını hafifletebilir? Patronlar, İş güvenliği önlemlerine maliyet gözüyle bakıyorlar. Bunun sonucunda ise milyonlarca işçi ve aileleri bu tarifsiz acıları yaşıyor. Bu acıları dindirmenin tek bir yolu var. O da işçi sınıfının örgütlü gücü altında birleşmek.
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...