Buradasınız
Eğitim Sorununu Bir UPS Direnişçisinin Eşiyle Konuştuk
UİD-DER: Çocuklarınızın okul masrafları aile bütçenizi nasıl etkiliyor?
Birgül: Görünürde fazla masraf yok gibi. Ama öyle ödevler veriyorlar ki, malzemeleri dışarıdan almak zorundayız. Bu da belimizi büküyor. Kayıt parası için 150 TL istendi. Biz 40 TL verebildik. Bu parayı veremiyoruz diye müdür toplantı yaptı bizimle. “Herkes evim kira diye ağlıyor, 5 lira olsa getirin” dedi. Akıllı tahta parası kişi başı 50 TL istediler. Sürekli olarak toplantı yapıp para istiyorlar. Vermezsek çocuklarımızla ilgilenmezler diye korkuyoruz.
UİD-DER: Eğitim yılı boyunca ailelerden istenen kayıt, karne, sınav, servis paraları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Birgül: Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu kayıt parası ve diğer paraların alınmadığını söylüyor. Ama okullar sürekli para topluyorlar. Peki, alınmaması gerekiyorsa Bakan neden engel olmuyor? Bence bu bir oyun. Bizimle oyun oynuyorlar.
UİD-DER: Çocuğunuzun iyi bir eğitim aldığını düşünüyor musunuz? Sizce işçi çocuklarıyla patron çocuklarının aldığı eğitim bir mi?
Birgül: Özellikle 23 Nisan, tiyatro gibi etkinliklerde patron çocuklarının daha ön planda olduklarını görüyorum. Tabii ki patron çocuklarına karşı bizim çocuklar 1-0 yenik başlıyorlar eğitime. Eğitim parayla olunca zekâ ve azim çok işe yaramıyor. Zengin olmak başka bir şey… İlkokulda başarılı olan çocuk liseye başladığında nasıl sınıfta kalabiliyor? Uçurum mu var aralarında, yoksa ilkokulda öylesine mi sınıf geçiriyorlar? Uçurum, patron çocuklarıyla bizim çocuklarımız arasında doğuştan var.
UİD-DER: Çocuğunuzun aldığı eğitim sizce onun gelecekte mutlu bir hayat sürmesine yeterli olacak mı?
Birgül: Kesinlikle hayır. Zaten çocuklar devlet okulunda ne kadar eğitilebilirler ki? Çok endişeleniyorum. Dersaneye, kursa verin diyorlar. Para olmadığı için gönderemiyorum. Onlar da sadece sınıf geçiriyorlar. Çocuklarımın geleceğinden çok endişeliyim.
UİD-DER: Eğitim emekçilerinin verdiği mücadelelere destek oluyor musunuz?
Birgül: Öğretmenlere yapılanları doğru bulmuyorum. Onlar da bizim gibi işçiler. Hak ettiklerini almaları gerektiğini düşünüyorum. Çocuklarımın öğretmenlerini tabii ki desteklerim.
UİD-DER: UİD-DER parasız eğitimi savunuyor. Sizce de eğitim parasız olmalı mıdır?
Birgül: Evet, parasız olsun. Hiç parasız eğitimi yaşamadığımız için “olabilir mi acaba” diye düşünüyorum. Hayal edemiyorum ama tabii ki parasız olmasını istiyorum.
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...