Buradasınız
Ekmeğe Zam Yapılırsa
Esenyurt’tan bir metal işçisi

Sınıfımızın kadınları yüzlerce yıldır yaşadıkları çifte ezilmişliğe, yok sayılmaya karşı defalarca başkaldırmış, örgütlenmiş ve işçi sınıfının mücadelesinde önemli kilometre taşlarını döşemiştir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde Türkiye ve dünya işçi sınıfının kadınları nasırlı elleriyle bu değerli mücadele günlerine sahip çıktılar ve bulundukları her yerde “biz de varız” diyerek meydanlara aktılar. Bir taraftan 8 Mart’ın tarihsel arka planı diğer taraftan güncel mücadele deneyimleri, patronlar karşısında kazanımlarımızın mücadeleyle gerçekleştiğini her defasında gözler önüne seriyor.
Emekçi kadınlar tezgâh başlarında, tarlalarda, hastanelerde ve okullarda yani bulundukları her yerde, New York’lu emekçi kadın kardeşleri gibi mücadeleyi yeşerttiler, yeşertiyorlar. İşte bu mücadelelerden biri de İzmirli kadınlara aittir. İzmir Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesindeki belgelere göre, Türkiye tarihindeki ilk kadın ayaklanması 1828 yılında, Kadifekale, Tilkilik, Namazgâh ve Damlacık gibi Türk mahallelerinde gerçekleşti.
Yıl 1828… Neredeyse her şeyin vergiye tabi tutulduğu ve dönemin egemenleri tarafından yaşamın iyice çekilmez kılındığı koşullarda dönemin valisi Hasan Paşanın izniyle yapılan ekmek zamları her şeyin üzerine tüy dikmişti. Ekmek zamları kadınlar arasında ciddi bir tepkiye, kadınların sürekli bu konuyu konuşmasına neden olmuştu. Birbirine yakın pek çok mahalleden kadınların sesleri, insanlar arasına örülen duvarları da aşarak farklı dinlerden kadınları ortak bir talep çevresinde bir araya getirmişti.
Kadınların bu ortak talebi ve kardeşleşmeleri egemenleri tedirgin etmeye yetmiş, ekmek zamları derhal geri çekilmişti. Bu topraklarda ilk kadın eylemlerinden biri olan İzmirli kadınların mücadelesi, aslında bir kez daha şu gerçeği ortaya koyuyor: Mücadele kardeşleştirir, özgürleştirir, yapay duvarları yıkar. İşçi sınıfının mücadele deneyimleri bizlerin yolunu aydınlatmaya devam ediyor. Ve bugün mücadelede yerini almış kadınlar diyor ki; “Yaşamı Değiştirmeye, İrademiz de Var Gücümüz de!” Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
Son Eklenenler
- İşçilerin bilinç ve örgütlülük düzeyini yükseltmek için çalışan UİD-DER, bu amaçla işçi sınıfının saflarında mücadele eden sanatçıları ve eserlerini işçilere tanıtmaya devam ediyor. UİD-DER Web TV, bu kapsamda filmleriyle işçi sınıfını anlatan...
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yüz binlerce emekçi kadın dünya meydanlarına aktı. Dünyanın dört bir yanında derinleşen ekonomik krize, artan işsizliğe ve yoksulluğa, yaygınlaşan emperyalist savaşa ve yükselen faşizme karşı emekçi kadınlar...
- UİD-DER ve Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle 9 Martta, Avcılar Barış Manço Kültür Merkezinde “8 Mart Yol Gösteriyor: Engeller Mücadeleyle Aşılır!” şiarıyla etkinlik düzenledi. Düzenlenen...
- Elinizde tuttuğunuz broşür, İşçi Dayanışması bülteninde yer alan Emekçi Kadın köşemizde yayınlanan yazılardan bir seçki yapılarak hazırlandı. Gururla söylemeliyiz ki Emekçi Kadın köşemizdeki tüm yazılar işçi ve emekçi kadınlar tarafından yazıldı,...
- 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Antep’e, Hatay’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında binlerce emekçi kadın engellemelere rağmen alanlara çıktı, taleplerini haykırdı. Diyarbakır’da kadınların...
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...
- 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların çalışma saatlerine, işyerindeki baskı ve tacizlere, düşük ücretlere karşı başlattığı mücadeleden doğdu. 8 Mart ne kadınlara hediye verme günüdür ne de bütün kadınları aynı potaya koyan, hangi sınıftan...
- Bizler farklı hastanelerde, branşlarda ve meslek gurubunda olan sağlık emekçisi kadınlarız. Bir kez daha 8 Mart coşkusu yaşıyoruz. Hastaneler, aile hekimlikleri ve daha nice sağlık kurumu ile evlerimiz arasında mekik dokuyarak geçiyor hayatımız....
- Biz emekçi kadınlar, kadın işçilerin sağlık, güvenlik ve aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gece vardiyasının yasaklanmasını talep ediyoruz! Gece vardiyasının kadın işçileri fiziksel ve psikolojik olarak yıpratırken güvenlik riski...
- Bazen insan yaşadıklarını, içinde bulunduğu durumu tam olarak anlamlandıramaz. İşte benim durumum da buydu. Ben metal işkolunda, sendikalı bir fabrikada yıllardır çalışan bir kadın işçiyim. Tüm yaşamım mücadele içinde geçti. Bazen işyerinde verdim...
- Bizler fabrikalarda vardiyalı çalışan metal işçisi kadınlarız. Zorlu ekonomik koşullar altında, mutfakta tencereyi kaynatmaya çalışıyoruz. Bir taraftan evin işlerini sırtımızda taşırken, bir taraftan da çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeteri...
- Sözde aile içinde birlik beraberliğin korunması gerekçesiyle 2025’i aile yılı ilan ettiler. Ama aile içindeki huzurun bozulmasındaki en büyük nedenin geçim sıkıntısı olduğunu yok saydılar. Bir babanın kiraya, faturalara, çocukların eğitim...