Buradasınız
Ekmek Meselesi: Kim Abartıyor?
Esenyurt’tan bir emekçi
Malatya’da toplu açılış törenine katılan Cumhurbaşkanına “evimize ekmek götüremiyoruz” diye dertlerini anlatmaya çalıştılar insanlar. Cumhurbaşkanı ise “bu laf bana abartı geldi” cevabını vererek, “al bir keyif çayı iç” diyerek vatandaşın üzerine çay paketini fırlattı. Malatyalı vatandaşlar bazı taleplerde bulunup, “esnafımız sizden müjdeler bekliyor” dediklerinde “ne müjdesi? Biz müjdeyi verdik zaten” diyerek çay atmaya devam etti.
Sarayda oturup ekmek elden su gölden yaşayan, sofralarında adını tadını bilmediğimiz yemekleri yiyenlerin keyifleri yerinde. İşçi ve emekçilerin de, açlık yoksulluk içinde keyif alarak yaşadıklarını zannediyorlar. Halktan bihaber ve emekçilerden uzak oldukları için, ekmek denilince onların aklına somun geliyor. Hatta açlığı, yokluğu abartılı buluyor, insanlar bir kuru ekmek de mi götüremiyorlar evlerine diye düşünüyorlar demek ki. Daha doğrusu “ekmeği” geçim anlamında ekmek olarak değil en dar anlamda fırından aldığımız ekmek gibi göstermeye çalışıp “ekmek götüremiyoruz” sözlerini haksız çıkarmaya çalışıyorlar. Oysa gerçekten de bir kuru ekmek dahi alamayacak insanlar var. Fırınlardan daha ucuz olduğu için bayat ekmek isteyenler, askıda ekmek soranlar eksik olmuyor. Ayrıca insan sadece ekmek mi yiyor? Et, süt, yumurta, kahvaltılık, giyim, sağlık ve özel ihtiyaçlarımız ne olacak? Elektrik, su, doğalgaz eğitim, kültür gibi lüks olmayan insani ihtiyaçlarımız da var. Her oy zamanı “bizden önce yağ, tüp kuyrukları vardı” diyerek, şükretmemiz gerektiğini söyleyerek oy isteyenler işi abartarak, “öbür tarafta bunun hesabını veremezseniz” diyecek kadar arsızlaşabiliyorlar. Bugün de emekçiler yine yağ kuyruğuna giriyorlar. Kızılay’ın başlattığı kan kampanyasında 5 litre yağ karşılığında kan vermek için insanlar yağ kuyruğuna giriyorlar. Yönetenlerin yeni müjdesi askıda ekmek, Cumhurbaşkanının söylediği gibi daha ne müjdesi versinler!
Kardeşler, süslü bezeli laflar söyleyip müjdeler veriyorlar ama ekonomik kriz devam ediyor. İçeride ve dışarıda gergin bir atmosfer yaratıp birilerini düşman ilan ediyorlar. Kendi çıkarları için, emekçilerin vatan bayrak sevgisini araç haline getiriyor, milliyetçiliği kışkırtıyorlar. Bu araçla da toplumu baskı altında tutmak isteyen yönetenler, grevleri yasaklıyor, var olan yasal haklarımızı gasp ediyorlar. Patronların krizden çıkması için tüm kaynakları, işçilerin fonlarını yağmalıyorlar. Patronların arsızlığı, kanunsuzluğu, sömürüsü, zulmünde hiçbir abartı yokken, evine ekmek götüremeyen işçi abartmış oluyor! Her zaman vurguladığımız gibi onlar kendi sınıfının çıkarlarını koruyor, kolluyorlar.
Unutmayalım kardeşler, saraylarda yaşayanlar bir zamanlar halk için “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” demişler. Aradan yüzyıllar geçmiş, şimdi de “ekmek” diyorsun, “çay iç” diyorlar. O zaman bu sadece birkaç yöneticiyle alakalı bir şey değil, düzenle de alakalı. İnsanın insanı ezdiği sömürü düzeni ile alakalı. İşçileri açlığa, yoksulluğa mahkûm eden, var olan kapitalist sömürü düzenidir. Düzen değişmediği sürece emekçiler için dünya yaşanamayacak bir hale geliyor. Ancak bu düzen ortadan kalkarsa, üreten eller bir arada mücadele edip örgütlenirse gecesinde aç yatmadığımız günler, güzel günler gelecektir. Tek kurtuluş yolu örgütlü mücadele ve sınıf dayanışmasıdır. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
Kul Hakkı
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...