Buradasınız
Kul Hakkı
Merter’den bir işçi
Merhaba arkadaşlar, ben hizmet sektöründe çalışan bir işçiyim. Günde en az on saat çalışmaktayım. Çalıştığım on saatin karşılığında asgari ücretin biraz üzerinde maaş alıyorum. Aldığım maaşın bir kısmı bankaya yatıyor, kalanını da elden alıyorum. Bizim patronumuz o kadar iyi bir insandır ki (!) ne zaman işçi arkadaşlarla konuşsak öve öve bitiremiyoruz. Çünkü arada bir bizlere sadaka niyetine para dağıtır. Bazen de kurban kestirip et dağıtır. Bizim patronun kimsenin hakkını yememesi ve hayırseverliği dillere destandır. Anlatmakla, saymakla bitmez!
Bir gün işyerinde, elektrikle alakalı bir olay oldu. Biz, çıkan kiracının dükkânında birkaç gün tadilat yaptık. Dolayısıyla dükkânın elektriğini kullandık. Bu olayı patrona anlattık. O da “kaç liralık elektrik harcamış olabiliriz?” diye bize sordu. Biz de “en fazla yirmi liralık elektrik kullanmış olabiliriz” dedik. Patron “gelecek olan kiracının kul hakkını yemeyelim, gerekirse gelecek olan kiracıya elli lira verelim. Onların bizde hakkı olmasın. Ama bizim onlarda hakkımız olsun” dedi. Bu olayı aramızda konuştuğumuzda, arkadaşlar; “vay be, ne kadar düşünceli adam, kul hakkına ne kadar değer veriyor, cennetlik cennetlik” dediler. Ben de, “çok doğru, kul hakkı çok önemlidir. Mesela biz on saat çalışıyoruz ama tam olarak hakkımızı alamıyoruz. Aldığımız ücretten yatmıyor maaşımız. Asgari ücreti bankadan yatırıyor, kalanı ise elden veriyor. Böylelikle sigortamızdan çalıyor, emekliliğimizden çalıyor, kıdem tazminatımızdan çalıyor, işsizlik ödeneğimizden çalıyor. Çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğini çalıyor patron. Peki, bunlar kul hakkına girmez mi?” diye sordum arkadaşlara. Öncelikle arkadaşlar bu konuşmamı biraz garipsediler. Daha sonra, “doğru söylüyorsun, gidelim konuşalım, hakkımızı isteyelim” dediler. Sonra gidip konuştuk ve maaşlarımızın bankaya tam olarak yatmasını talep ettik ve kazandık.
Patronlar, işçilerin gözünde hayırsevermiş gibi görünmeye çalışmakta ama var olan birçok hakkımızı vermemekte ve gasp etmektedirler. Bu da patronların işçileri kandırdıkları bir oyundur. Bu oyunu bozmak için uyanık olmalı, birleşmeli, örgütlenmeli ve haklarımıza sahip çıkmalıyız.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...