Buradasınız
Engelli İşçilerin Yaşadığı Zorluklar

Türkiye’de yaklaşık 9 milyon engelli olduğu söyleniyor. Bunların bir kısmı fabrikalarda engelli kadrosunda çalışıyor. İş Kanunu’nun 30. maddesine göre, 50 veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde, özel sektörde %3, kamuda ise %4 engelli çalıştırma yükümlülüğü var. Engelli kadrosunda çalışabilmek için en az %40 engelli olmak gerekiyor. %39 engelliler bu maddeden yararlanamıyor. Örneğin, kaza sonucu
%37 görme engelli olan bir işçi başvurduğu fabrikaya alınmıyor. İnsan kaynakları, işçinin işe alınmama nedenini şöyle izah ediyor: “Özürlü kadrosunda çalışmak için en az %40 özürlü olmak gerekiyor. Sen %37 özürlü olduğun için devletin belirlediği özürlü istihdamından faydalanamıyorsun.” “O zaman beni normal işçi olarak alın” diyen işçiye insan kaynaklarının cevabı ise şöyle oluyor: “Ama sen normal değilsin ki! %37 özürlüsün.” Anlayacağınız engelli işçiler iki durumda da iş bulamıyorlar.Ayrıca engelli işçilerin “bedensel ve ruhsal durumlarına uygun işlerde” çalıştırılmaları gerekiyor. Ne yazık ki, işyerlerinde yaşanan bunun tam tersi oluyor.Engelli kadrosundaki işçiler çalışabilecekleri işlerde değil, boş olan herhangi bir kadroda, çalışamayacakları işlerde çalışmak zorunda bırakılıyorlar. Meselâ, doğuştan ayaklarından %45 engelli olan bir metal işçisi yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Beni ayakta çalıştırmamaları gerekirken ayakta çalıştırıyorlardı. Zorunlu fazla mesaiye kalmamı istediler, daha fazla ayakta kalamayacağımı, çok yorgun olduğumu söyleyince
işten attılar.” Bu sözler, engelli işçilerin yasada geçen “bedensel ve ruhsal durumlarına uygun işlerde” çalıştırıldıklarını değil, fabrikalarda yapamayacakları işleri yapmaya zorlandıklarını çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Engelli işçilerin çalıştığıişyerlerinde ihtiyaçlarını rahatlıkla sağlayabilecekleri gerekli koşullar sağlanmıyor. Tuvaletlerde engellilere uygun özel yerler yaptırılmıyor.İşyerlerinde kullanabilecekleri asansörler bulunmuyor. Bulunan kimi asansörler ise kartlı sisteme dayalı olduğu için asansörleri kullanamıyorlar, engelli işçiler merdivenleri inip çıkarken çok zorlanıyorlar.Patronlar engelli işçilerin yasal haklarını çiğnerken devletin hazinesinden de yararlanıyorlar. Zorunluluk kapsamında çalıştırılan %3 oranındaki engelli işçilerin, sigorta tabanı üzerinden hesaplanacak sigorta priminin işveren hissesinin tamamı hazinece karşılanıyor. Kontenjan fazlası engelli çalıştıran ya da yükümlü olmadıkları halde engelli çalıştıran işyerlerinin çalıştırdıkları her bir engelli için yine sigorta tabanı üzerinden hesaplanacak sigorta priminin işveren hissesinin yarısı hazinece karşılanıyor. Yani patronlar hem engelli işçilere diğer işçilere yaptırdığı işi yaptırıyor, hem de sigorta primlerinin patron payını devlete yani bize ödetiyorlar. Patronlar, böylelikle bir taşla iki kuş vurmuş oluyorlar.
Engellilerin yaşadığı sorunlar bunlarla sınırlı değildir. Ankara’da tekerlekli sandalyeli Nevzat Özyavuzer, kaldırıma çıkabilmek için rampa olmadığından caddeden gitmek zorunda kaldı. Çöp kamyonunun altında kalan Özyavuzer feci şekilde can verdi. Bir de sonradan engelli olan işçiler var. Fabrikada çalışırken elini kolunu makineye kaptırıp koparan işçiler var. İş kazası geçiren işçiler, engelli kalmakla birlikte bir de işten atılıp işsiz kalıyorlar.Patronlar, işçileri kendi fiziksel, ruhsal sağlık durumlarına ve yeteneklerine göre değil, en çok verim alabilecekleri alanlarda çalıştırırlar. Tam da bu yüzden hem engelli, hem de normal işçiler yoğun, yorucu iş temposunda çalıştırılırlar. Sorun, hayatın onlara vermiş olduğu bir noksanlıkla hayatını idame ettirmeye çalışan engelli işçilerde değil, asıl sorun engelli işçileri bile iliklerine kadar sömüren patronların kâra dayalı kapitalist sistemindedir. Bu yüzden bu durumumu karşımıza birer engel olarak çıkartan insanlık dışı çalışma koşullarına karşı birleşelim ve kapitalist sisteme karşı mücadele edelim.
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...