Buradasınız
Esenyurt’ta Ölen 11 İşçinin 4. Duruşması Görüldü!
11 Mart 2012’de Esenyurt’ta AVM inşaatında çalışan işçilerin kaldıkları naylon çadırlarda yangın çıkmış ve 11 işçi yanarak can vermişti. Olayla ilgili davanın 4. Duruşması, 18 Ocakta Bakırköy Adliyesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu 5 sanık, avukatlar ve ölen işçilerin aileleri katıldı. Tutuksuz yargılanan 8 sanık ise duruşmaya katılmadı.
Duruşma eski zabıtların okunmasıyla başladı. Bir önceki duruşmada dinlenilmesine karar verilen İş Güvenliği Danışmanı Şinasi Oymak dinlendi. Oymak, şöyle ifade verdi: “İnşaat alanında bulunan şantiyeye gittim. İşyerinin düzensiz olduğunu gördüm. Görevimi tam olarak yapabilmem için bir inşaat mühendisinin bana yardımcı olarak verilmesi gerekiyordu ancak verilmedi.” İfadesinde, eğitim verebilmesi için gerekli çalışma ortamının sağlanmadığını belirten Oymak, “Ben de bu nedenle işi bıraktım ve aynı firmaya bir daha uğramadım” dedi. Oymak’ın ardından hayatını kaybeden işçilerden Seyfettin Topal’ın oğlu Selami Topal söz aldı. Topal, ölmeden önce babasıyla sürekli irtibat halinde olduğunu ve babasının kendisine sürekli olarak çalışma koşullarının iyi olmadığını söylediğini anlattı. Babasının çalışma koşullarından ötürü işi bırakıp, memlekete dönmek istediğini aktaran Topal, sanıklardan şikâyetçi olduğunu belirtti. Tanıkların dinlenmesinin ardından söz alan sanık avukatları, tutukluluk süresinin göz önüne alınarak, tutuklu sanıkların tahliyesini talep etti.
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, sanıklar için istenen tahliye talebinin reddine, hakkında yakalama kararı çıkarılan Mehmet Altun’un yakalanmasının beklenmesine, dinlenilmesine karar verilen tanıkların mahkemeye getirilmesine ve eksik evrakların tamamlanmasına karar vererek duruşmayı 1 Mart’a erteledi.Adliye önünde basın açıklaması yapan ailelerin avukatlarından Nermin Kaplan, faturanın sadece taşeron firmanın bazı yetkililerine kesilmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Kaplan, şöyle konuştu: “En nihayetinde gerçek sorumluların, asıl yüklenici firmanın buraya getirilip yargılanması ve bir nebze de olsa kayıplarına üzülen insanların vicdanlarının rahatlaması, bir adalet duygusuna ulaşması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.”
Söz alan bir işçi yakını, mücadelelerinin nedenini şöyle ifade etti: “En kısa zamanda adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Bu olaya sebep olanların yargılanmasını istiyoruz. Diğer çalışan işçilerin can güvenliğinin sağlanması için işyerlerinin sürekli denetlenmesini istiyoruz.”
12 Eylül Davasının 7. Duruşması
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...