Buradasınız
Gisan Tersanesi Önünde Basın Açıklaması

Tuzla tersanelerinde işçi katliamı devam ediyor. 11 Ağustos Pazartesi günü Gisan Tersanesinde filikanın sağlamlığı kum torbaları yerine işçilerle test edilmeye kalkışılınca 13 işçi yaralandı 3 işçi (Emrah Varol, Ramazan Ergün, Ramazan Çetinkaya) hayatını kaybetti. Bunun üzerine DİSK Limter-İş sendikası, 13 Ağustos sabah saat 7:30’da Gisan Tersanesi önünde bir basın açıklaması düzenledi.
Yaklaşık 150 kişinin katıldığı basın açıklamasına DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve KESK Genel Başkanı Sami Evren’in yanı sıra, Basın-İş, Nakliyat-İş, Emekli-Sen, Deri-İş, Genç-Sen, ESP, DTP, SDP ve EMEP’ten de katılanlar oldu. Liman-İş sendikası ve Liman-İş’e üye oldukları için işten atılan direnişteki Arkas Alser liman işçileri ve UİD-DER üyesi işçiler de basın açıklamasında yer aldılar. Limter-İş başkanı Cem Dinç konuşmasında şunlara değindi:“Bazen birer birer bazen üçer üçer, bazen yanarak, elektriğe çarpılarak, gemi saclarına çakılarak can veriyoruz. Bazen de akıllara durgunluk verircesine adeta kobay gibi kullanılarak 11 Ağustosta Gisan tersanesinde olduğu gibi denize saçılarak öldürülüyoruz. Tersanelerde çalışma yaşamı adeta bir kangren. Hayvanların dahi denek olarak kullanılmasının lanetlendiği 21. yüzyılda tersanelerde işçiler denek olarak kullanılıyor ve de bile bile ölüme gönderiliyor. Onlara kaç bin gros tonluk gemiler yaparak trilyonlar kazandıran ve gemi inşa sanayiini dünyada 5. sıraya çıkaran işçilere ölümü reva görenlere söylenecek söz, yakıştırılacak sıfat bulmakta zorlanıyoruz artık. Sanılmasın ki bu vahşet Gisan tersanesiyle sınırlıdır. Bu zamana kadar iş cinayetlerine kurban giden arkadaşlarımızın ölüm nedenleri araştırıldığında Gisan’da yaşananlardan sadece biçim olarak farklı olduğu görülecektir. Gaz ölçümü yapılmayan tankların içerisinde kaynakçı çalıştırılması ve neticede patlama sonucu feci şekilde onlarca arkadaşımızın yanarak can vermesi aynı anlayışın ürünü değil midir?”
Dinç daha sonra Gisan’da iş kazası öncesinde alınması gereken önlemlere vurgu yaptı. DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Arkas Holding tarafından işten atılan Liman-İş üyesi işçiler de konuşmalarında tersane patronlarının işçileri köle olarak gördüğünü ve yaşanan iş cinayetlerine mücadeleyi büyüterek dur diyecekleri belirttiler. Basın açıklaması sırasında sık sık, “işçiler birleşin ölümleri durdurun”, “tersane işçisi köle değildir”, “yaşasın sınıf dayanışması”, “işçiler birleşin iktidara yerleşin” sloganları atıldı.
“Grev Yeri Sokaklar Olacak”
İnci Plastik’te İş Kazası
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...