Buradasınız
Günlerin Bugün Getirdiği Zulüm ve Sömürü!
Gebze’den bir kadın işçi
Merhaba işçi ve emekçi kardeşlerim. Öyle büyük bir aileyiz ki milyonlarca kardeşimiz var bu koca cihanda. Her birimiz sabahın erken saatlerinde kalkıp ekmeğinin peşine düşer. Günün sabahından akşamına, kimi zaman gecesinden gündüzüne dek çalışır durur kan ter içinde. Öyledir ki esas derdimiz kira, faturalar, çoluk çocuğun masrafı ve mutfak masrafı. Her şeyi parayla çözeceğimizi zanneder daha çok mesailer, ek işlerle geçiririz ayları yılları. Oysa en büyük eksikliğimiz koca bir işçi sınıfı olduğumuzun farkında olmamamızdır.
Tepemizdekilerin, patronların en çok hoşuna giden de budur herhalde. Biz işçileri örgütsüz dağınık görmekten büyük sevinç duyuyor olmalılar. Hatta yan yana geldiğimizde fitne fesat karıştırıp işin içine, bizi bölebilmek için ellerinden geleni ardlarına koymazlar. Medyayı kullanıp, haklarını almak için greve çıkan işçileri terörist, bozguncu ilan ederler. Kısa bir süre önce grevlerimizi yasaklamadılar mı? Hayat pahalılığı ortada… Asgari ücretle geçinmek imkânsız... Birazcık zam istemeye gör, açgözlü hainler olup çıkıveririz. İş güvenliğini masraf görüp gerekli güvenliği almazlar çünkü yitip gidecek olan bizim hayatlarımızdır. Onların umurlarında mı Ayşe’nin parmakları kopmuş, Hüseyin ağabeyin artık eli tutmuyor, Soma’daki işçi kardeşlerimiz artık yaşamıyor, umurlarında mı? Bunları zerrece düşünmedikleri kesin. Bu korkuyu atacak, bozguncunun, açgözlünün kim olduğunu onların gözüne gözüne sokacak olan bizleriz kardeşler. Biz, alın teriyle 365 gün çalışan işçiler!
Önümüzde 1 Mayıs var kardeşler. 1 Mayıs, dünyanın bütün işçilerinin kalplerinin meydanlarda aynı anda attığı gündür. Uğrunda mücadeleler verilerek kazanılmış, 8 saatlik çalışma hakkı elde edilmiş, bedeller ödenmiş bir gün. Bizim günümüz kardeşler. Kazanılmış haklarımıza sahip çıkma günü, elimizden almak istediklerine dur demek günü, savaşlara hayır deme günü, bu sömürü düzeninin karşısında dimdik durma günüdür. 1 Mayısımıza sahip çıkalım, bu karanlık gidişe dur demek için el ele, kol kola, hep birlikte haykıralım:
Kahrolsun kapitalist sömürü düzeni!
Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Patroniçeler Ne İstiyor?
- Metal İşçisi Kadınlar Olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’leyiz
- Çocuklarımızın Geleceği İçin Haydi 1 Mayıs’a
- New York’lu İşçiler: Mayıs Ayında Kira Ödemiyoruz!
- Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlülüğümüz!
- Dünyada 1 Mayıs: Yasaklara, Baskılara İnat Mücadele!
- Sendikalardan 1 Mayıs Açıklamaları
- 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim!
- UİD-DER’li Kadınlar 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- Bugün 1 Mayıs Kardeş
- Birleşen İşçi Her Zaman Kazanır
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye
- 1 Mayıs’la Umudumuzu Yeniden Kuşandık
- Yaşasın 1 Mayıs!
- UİD-DER Kadın Komitesi: Korkuya Teslim Olmuyoruz, 1 Mayıs Ruhunu Yaşatıyoruz!
- 1 Mayıs Geliyor ve Bir Kahraman Lazım!
- 1 Mayıs Ruhuyla Mücadelemizi ve Dayanışmamızı Güçlendirelim!
- İşten Atmalara ve Ücretsiz İzinlere Hayır!
- Sendikalardan Çağrı: Güzel Günler İçin 1 Mayıs’a!
Son Eklenenler
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...
- 28 Temmuz 1914’te dünyanın o güne kadar gördüğü en kanlı savaş başladı. Tam dört yıl süren ve 20 milyon insanın ölümüne, milyonlarcasının yaralanmasına ve sakatlanmasına, kentlerin yakılıp yıkılmasına yol açan bu savaş tarihe Birinci Dünya Savaşı...
- İspanya’da bir duvarda şöyle yazıyor: “El que nos roba es de aqui y rico no inmigrante y pobre.” Yani “Bizi soyanlar göçmen ve yoksul değil, buralı ve zengin.” Bu kısacık bir duvar yazısı içinde bulunduğumuz durumu çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor...