Buradasınız
Hastane İçinden Bir Gözle “Sağlık Durumumuz”
Sancaktepe’den bir işçi
İçinde bulunduğumuz kapitalist sistemde yaşadığımız sorunlardan biri de hepimizin bildiği gibi sağlık sorunudur. 7 ay öncesine kadar hep hasta olarak hastanelere giderdim. Hastanede çalışmaya başlayınca sağlık sistemindeki çarpıklıkları içerden görmüş oldum. Hasta bakım personeli olarak çalıştığım hastanede gerek kendi yaşadığım gerekse de gözlemlediğim olayları sizlerle paylaşmak istedim.
Sağlığın gerçekten insan için değil de para için yapıldığını gördüm. Hastaneye adım attığınız an gerek olmasa da yatış yapma durumu olabiliyor. Üstelik hastayı uzun süre de yatırabiliyorlar. Bir hasta ne kadar uzun süre yatarsa döner sermayeden o kadar çok ek gelir elde ediliyor. Hastaların sayısının yoğunluğundan yeteri kadar hizmet de verilmiyor. Çalışan sayısı az olduğu için de hemşirelere ve hasta bakım personeline fazla iş yükü biniyor. Ayrıca bir kliniğe yeteri kadar hasta yatmıyorsa o bölüm kapatılıyor. Mesela benim çalıştığım onkoloji bölümü çok az sayıda hasta yattığı için kapatıldı.
Sadece bunlar değil. Yeteri kadar tıbbi cihaz ve malzeme olmadığı için ve olan da sayı ile verildiği için hastaları oradan oraya gezdirmek zorunda kalıyoruz. Felçli ve yatalak hastaları sürekli yataklarından sedyeyle ultrasona, röntgene, tomografiye taşımak zorunda kalıyoruz. Katlardan katlara veya diğer binalara taşımak zorunda kalıyoruz. Bundan dolayı hastalar çok rahatsız oluyorlar. İyi olma ihtimalleri varsa bile durumları daha da kötüye gidiyor.
Bunların yanında yaşadığımız bir olay beni bu sisteme karşı daha da öfkelendirdi. Genç bir delikanlı iki haftadır göğüs kliniğinde yatıyordu. Kliniğe geldiğinde sağlığı çok iyi değildi ve günden güne daha da kötü oldu. Bir sabah fenalaştı. Acil müdahale yapıldı fakat yine de acilen başka bir hastaneye sevk edilmesi gerekiyordu. Hastayı ambulansa götürmek için odadan çıkardık. Uzun süre asansör önünde beklemek zorunda kaldık. Neden? Çünkü iki asansörden biri bozuktu. Herkes tek asansöre yüklendiği için de çok gecikme yaşadık. Bu beklemeden dolayı hastanın değerleri daha da düştü. Zar zor ambulansa yetiştirdik. Fakat sonrasında yolda hayatını kaybettiğini öğrendik.
Yeterli sayıda asansör olsaydı belki bu genç arkadaşımızın kurtulma şansı olurdu. Kapitalizm bizden bir can daha almış oldu. Hükümet savaşa değil de sağlığa yeteri kadar bütçe ayırmış olsa böyle vakalar yaşanmaz. Hastanede çalışırken karşılaştığım ve gördüğüm olaylardan bazıları bunlar. Eminim ki sizler de hastanelerde birçok olayla karşı karşıya kalmışsınızdır veya tanık olmuşsunuzdur. Ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti almak hakkımız ama bunun olabilmesi için mücadele etmemiz şart!
Bir Filmin Hatırlattıkları
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, başta İstanbul olmak üzere pek çok kentte, sendika yöneticilerinin, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü üyelerinin, gazeteci ve yazarların aralarında olduğu 200’den fazla kişinin gece yarısı...
- Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin...
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...