Buradasınız
Havyar da mı Yemeyelim?
Tuzla’dan bir metal işçisi

Tasarruf kelimesini bu aralar sıkça duyuyoruz. Ekonomik krizin sonuçlarından hepimiz nasibimizi alıyoruz. Eğitim, sağlık, beslenme, gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geldik. Elektrik, su ve doğalgaza yapılan zamlar belimizi iyice büktü. Asgari ücretle ay sonunu getiremediğimiz için kredi kartlarına iyice mahkûm olduk. Hal böyleyken nasıl tasarruf yapabiliriz? Kriz zamanlarında televizyon programlarında bizlere nasıl tasarruf yapılır, az parayla nasıl geçinilir, bunlarla ilgili eğitim veriliyor. “Bizlere” diyorum çünkü bu eğitimler patronlar ya da hükümet sözcüleri için verilmiyor. Bu programlar biz işçiler için yapılıyor. Medya, patronlar, iktidar sözcüleri el birliğiyle bizlere akıl veriyor, nasihatler ediyor. Bizlere azla yetinmemizi ve şükretmemizi öğütlüyorlar.
Sizlere çalıştığım işyerinde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. 15.00-23.00 vardiyasına geldiğimizde çalıştığım bölümde kimseyi göremedim. Biraz bekledim. Arkadaşlarımız toplantıdan geliyordu. “Hayırdır?” diye sordum, içlerinden biri “patron toplantı yaptı” diye cevap verdi. Daha ben sormadan anlatmaya başladı. “Malum kriz varmış, hepimizin tasarruf yapması gerekiyormuş. Harcamalarımıza dikkat etmeli, ona göre yiyip içmeliymişiz” dedi. Arkadaşlarımızdan biri “nasıl yani neden böyle bir şey dedi ki, ne alakası var anlamadım” dedi. Ben de “anlamayacak ne var bunda? Yani demek istiyor ki her gün havyar yemeyin. Vay efendim, canım bunu çekti alayım, demeyin. Her canınızın çektiğini almayın. Her hafta sinemaya, tiyatroya, müzik dinlemeye gitmeyin. Yılda iki kez tatil de neymiş, çok fazla, bire indirin, spor salonlarına veda edin…” diye sıralamaya başladım. Arkadaşım “Ama ben havyarsız yapamam, kahvaltımda kuş sütü olmazsa olmaz, sosyal bir insanım tiyatrosuz duramam, tatile iki ayda bir gitmezsem ölürüm” dedi kendini tutamadan. Son olarak dedim ki “bizi kendileri gibi yaşıyoruz sanıyor galiba”!
Epeyce gülüştük ama gerçek olan şu ki bunları yapmaya ne paramız ne de vaktimiz var. Yıllık izinlerimizi bile kullanmak için zar zor izin alıyor, onu da ancak memlekete gitmek için kullanıyoruz. Geçtiğimiz günlerde UİD-DER’li arkadaşlarla kriz üzerine sohbet ederken bir arkadaşımız bir fıkra anlattı. Onu sizlerle paylaşmak istiyorum. Amerika, İngiltere ve Türkiye’nin liderleri toplanmışlar, Amerika’nın başkanına sormuşlar “burada halk nasıl geçiniyor?” diye. Başkan cevap vermiş: “Biz çalışanlarımıza 5 bin dolar veriyoruz, 3 binini ihtiyaçlarına harcıyorlar kalanı ne yapıyorlar bilmiyoruz.” İngiliz başbakan, “biz de 3 bin sterlin veriyoruz, 2 binini harcıyorlar, kalanı ne yapıyorlar bilmiyoruz” demiş. Sıra Türkiye liderine gelmiş. O da “valla bizim ülkemizde geçinebilmek için 5000 lira gerekiyor, biz çalışanlarımıza 1600 lira veriyoruz. Kalan parayı nereden buluyorlar, bilmiyoruz” demiş.
Her güne zamlarla başlarken, patronlar sınıfı aklımızla dalga geçerek bize tasarruf yapın diyorlar. Kapitalistler kendi zevkusefalarından bir gün bile ödün vermezken, gözümüzün yaşına bakmadan krizin bedelini biz işçi sınıfına ödetiyorlar. Bir tarafta bolluk, diğer tarafta ise dibine kadar yoksulluk çeken milyonlarca işçi-emekçi. Ama bu devran böyle dönmeyecek. İşçi sınıfı vakti geldiğinde kapitalistlerden tüm bunların hesabını soracak.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...