“Hayal Vergisi” de İster misin?

Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine sahip insanlardan, 750 lira tutarında vergi alınmasını öngören bir yasayı Meclise getirdi. Bilinçli olarak bu soygun düzenlemesine vergi demedi, Savunma Sanayii Destekleme Fonuna Katkı adını verdi. Ama siyasi iktidar nasıl adlandırırsa adlandırsın bu bal gibi vergidir.

Teklifin şimdilik geri çekilmesi iktidarın üzerimizdeki vergi yükünü arttırmak için her yolu denediği gerçeğini değiştirmiyor. İktidarın yeni soygun planını öğrenen pek çok insan “bunu da mı yapıyorlar, böyle saçmalık mı olur!” dedi. Harcanmamış, harcanması yalnızca ihtimal olan ve bankanın borç olarak verdiği bir para üzerinden vergi alınması kadar saçma bir şey olamazdı çünkü. Ama haklı itirazları bastırmak ve soygun teklifini meşrulaştırmak için önce “İsrail tehdidi var”, “ülkemiz saldırı altında” gibi söylemlere başvurdular. Bu tutmayınca da soyguna karşı çıkanları vatan haini olmakla suçladılar. “Alt tarafı 750 lira, bu küçücük meblağı mı çok görüyorsunuz savunma sanayiine” diyerek baskı yaptılar.

Emekçileri soymak için bu şeytanlığı bile düşündüklerini görünce insan bu iktidardan artık her şeyi bekliyor. Hani neredeyse düşüncelerimize, hayallerimize de “ekonomik faaliyettir” diyerek hayal vergisi getirecekler! Milyonlarca işçinin açlık sınırının altında bir ücretle hayatta kalma mücadelesi verdiği yetmiyor, vergi üstüne vergi alınarak emekçiler hepten nefessiz bırakılıyor. Sıra zenginlere geldiğindeyse ya vergilerini ödemiyorlar ya da zaten vergi borçları siliniyor. Oysa yoksuldan değil zenginden, sermayesine sermaye katandan vergi alınması gerekir. Sermaye sınıfından almaları gereken parayı almadıklarında bütçede oluşan açığı milyonlarca işçi ve emekçiden zorla alıyorlar. Bunun adı soygun değil de nedir?

750 liralık soygun teklifini üzerinde çalıştıktan sonra 2025 yılında yeniden gündemimize sokacaklar. Baktılar ki emekçilerin önemli bir kısmı buna tepki gösterdi ve insanlar kredi kartı limitlerini 100 bin liranın altına çekti, yani teknik olarak bu vergiyi almaları engellendi, başka bir formül bulmaya karar verdiler. Bu soygun teklifini herkesten alabilecekleri bir düzenlemeyle yeniden karşımıza getirecekleri kesin. Sesimizi çıkarmadığımız sürece daha pek çok saldırıyla karşı karşıya geleceğimiz kesin. Bu nedenle yapmamız gereken birleşmek ve tepkimizi örgütlü olarak ortaya koymak, sesimizi güçlü çıkarmaktır.