Buradasınız
İktidar Dört Koldan Saldırıyor Ama Emekçiler Boyun Eğmiyor, Eğmeyecek!
Siyasi iktidar uzun zamandır maceracı bir dış politika yürütüyor. Bu nedenle hem uluslararası alanda hem de ekonomik alanda ciddi bir sıkışıklık yaşıyor. Ekonomik kriz, işsizlik, yoksulluk, salgın, hak gaspları ve toplum üzerinde artan baskıdan dolayı emekçi kitlelerin öfkesi artarken, iktidarın oy tabanındaki erozyon da hızlanıyor. Toplumu olağanüstü gündemler eşliğinde yöneten iktidar, emekçilerin odağını kaydırmaya ve siyasal kutuplaştırmayı sürekli tırmandırmaya çalışıyor. Özellikle son birkaç gündür bu temelde ardı ardına hamleler yapıyor. Önce bir insan hakları savunucusu olan Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği keyfi bir şekilde düşürüldü, ardından 6 milyon insanın oyunu almış HDP’nin kapatılması için dava açıldı. Bir gün sonra da kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında kabul edilmiş uluslararası sözleşmeden (İstanbul’da imzalandığı için İstanbul Sözleşmesi olarak biliniyor) bir kararnameyle çıkıldı. Tüm bunların özeti şudur: Tek adam rejimi, demokratik hak ve özgürlüklerin kırıntısını bile bırakmamak, kazanılmış hakları gasp etmek, toplumu mutlak anlamda baskı altına alıp sindirmek, HDP’yi devre dışı bırakıp muhalefeti parçalamak istiyor. Böylece iktidarını garanti altına alabileceğini hesaplıyor!
AKP ve MHP iktidarı, keyfi yönetimde sınır tanımamakta, yandaş medya eliyle ise emekçilerin bilincini felçleştirmek istemektedir. Egemenler, zulme ve zorbalığa direnenleri daima gözden düşürmeye, toplumsal destek bulmalarını engellemeye çalışırlar. Mesela Gergerlioğlu’nun toplumsal itibarını yok etmek için onun FETÖ ile ilişkili olduğu haberleri dolaşıma sokulmuştur. Çünkü Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesinin hiçbir hukuksal dayanağı yoktur ve bunun üzerini kapatmanın tek yolu yalan söylemek, kara çalmaktır. Gerçek şu ki vekillik düşürme kararı tümüyle siyasaldır ve cezalandırmaya dönüktür. Bundan beş yıl önce, sırf “Kürt sorununda savaş değil barış” çağrısı yapan bir haberi Twitter’da yeniden paylaştığı için hakkında dava açılmış ve 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Oysa o haberin yer aldığı haber sitesi, muhabir veya onu Twitter’da paylaşan başkaları hakkında açılmış bir dava yoktur. Bu durum verilen cezanın ne denli keyfi olduğunu anlatmaya yeter! Ancak keyfilik burada kalmadı; Gergerlioğlu’nun Yargıtay’daki dosyası öne alınarak mahkûmiyet cezası onandı ve apar topar vekilliği Mecliste AKP-MHP’nin öncülüğünde düşürüldü. Çok açık ki dürüst, namuslu ve demokrat bir insan hakları savunucusu olan Gergerlioğlu özel olarak cezalandırılmak istenmiştir. Yıllarca Mazlum-Der genel başkanlığı yapan ve “başörtüsüne özgürlük” kampanyası yürüten Gergerlioğlu, AKP iktidarına teslim olmamış ve insan hakları ihlallerini gündeme getirmeye devam etmiştir. Nitekim son olarak cezaevlerinde çıplak aramayı, aşağılama ve insan kişiliğini zedelemeye dönük uygulamaları gündeme getirdiği için AKP-MHP iktidarının hedefi olmuştur.
Bu iktidarın tek derdi ne pahasına olursa olsun varlığını sürdürmek ve devlet kaynaklarını sermayeye aktarmaktır. Dolayısıyla gündeme getirilen “reform” söylemi kocaman bir yalan ve aldatmacadan başka bir şey değildir. Milyonlarca insan işsizdir. Gençler kendilerini umutsuz ve geleceksiz hissetmektedir. Yoksulluk git gide emekçilerin canını daha fazla yakmaktadır. Çalışma koşulları can yakıcı biçimde ağırlaşmıştır. Emekçi kadınlar artan iş yükü, şiddet ve yok sayılma kıskacında sindirilmek istenmektedir. En son yapılan araştırmaya göre Türkiye, dünyadaki mutluluk sıralamasında 104. ülke konumuna gerilemiştir. Sabah akşam propagandasını yaptıkları “güçlü Türkiye”de emekçiler mutsuz ve karamsardır. Ülkenin bir yıllık toplam geliri 15 yıl önceki düzeye gerilemiştir.
Milyonlarca insanı ücretsiz izne ve 1000 liranın biraz üzerindeki bir gelire mahkûm eden bu iktidardır! İşsizlik fonunu ve devlet kaynaklarını sermayeye akıtırken emekçileri sefalete mahkûm eden bu iktidardır! Sendikalaşan, hakkını arayan işçilerin Kod-29’la işten atılmasına sessiz kalan, iş güvenliği yasasının maddelerini sürekli erteleyerek iş cinayetlerini umursamayan bu iktidardır! Patronlar için işgücü maliyetini daha da düşürmeye çalışan, sermaye için dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışan bu iktidardır! Ancak mızrak çuvala sığmıyor. Emekçilerin hoşnutsuzluğu ve öfkesi artıyor, iktidarın oy tabanı eriyor. İşte bu koşullarda siyasi iktidar, ülkeyi daha koyu bir karanlığa sürüklemek için hamleler yapıyor!
Emekçiler boyun eğmiyor
Ne var ki işçiler, emekçiler, kadınlar, demokrasiden yana olan ve HDP’ye oy vermiş milyonlar iktidarın baskı ve zorbalığı karşısında boyun eğmiyor. Türkiye’nin birçok kentinde işçilerin direnişi çoğalıyor ve sınıf dayanışması güçleniyor. Çorum’dan İstanbul’a, Gebze’den Trakya’ya birçok bölgede işçiler, işten atmalara karşı mücadele ediyor, sendikal haklarına sahip çıkıyor.
Tüm Ortadoğu halkları için bayram anlamına gelen Newroz aynı zamanda zulüm ve zorbalığın protesto edildiği bir gündür. Nitekim Türkiye’de de onlarca kentte yüz binlerce insan meydanlara döküldü: İktidarın baskı ve zorbalığına, demokratik hakları yok etmesine, Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine ve HDP’nin susturulmak istenmesine hayır dedi! İşçilerin birliği, halkların kardeşliği sloganları yükseltildi. Keza Meclisin geçirdiği bir yasa olan İstanbul Sözleşmesinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle keyfi bir biçimde kaldırılması ve kadınların haklarının gasp edilmesi, Türkiye’nin dört bir tarafında protesto edildi, ediliyor. Tablo açık ve nettir: Siyasi iktidar ne yaparsa yapsın emekçilere boyun eğdiremeyecek!
Biz Birlikte Güçlüyüz
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
- Emekçi Kadınlarız, 8 Mart Ruhuyla Birleşiyoruz!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Emekçi Kadınlar Savaşı Durdurmak İstiyor Ama Nasıl!
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Bir Şey Yapmalı! Ama Ne?
- Emekçi Kadınlar Savaşa Karşı Durabilir
- Genç Rosalar Olup Mücadeleyi Büyütmeliyiz
- Değişim Küçük Adımlarımızla Başlar
- Direnen Haliç ve Bizim Direnişimiz
- Annelik Kursağımızda Kalmasın, Bu Düzeni Değiştirelim!
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /2
- MESS Sözleşmesi ve Emekçi Kadınlar: Ne Düşünüyoruz? Nasıl Düşünmeliyiz? /1
- Çocuklarımızın Yurtlarda Can Güvenliği Yok
- 1977 MESS Grevine Güç Katan Emekçi Kadınlar
- Ücret Gasplarına, İşten Atmalara ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Gates Endüstriyel Metal Kauçuk’ta Grev Başladı
- Ekol Ofset ve Aunde Teknik’te Sendika Düşmanlığı
- Patiswiss’de Sendika Düşmanlığı Protesto Edildi
- Durak Tekstil İşçilerine UİD-DER’den Dayanışma Ziyareti
- Erciyas Grevini Ziyaret Ettik
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Daha Yüksek Ücret İçin İşçi Eylemleri
- Erciyas Çelik Boru İşçileri Grevde
- Özak İşçileri İstanbul ve Urfa’dan Seslendi: Geri Adım Atmayacağız
- Özak Tekstil İşçileri Direnişlerini İstanbul’a Taşıdı
- Şahinkul Makina İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Kromevye’de Hukuksuzca İşten Çıkarılan İşçi Direniyor!
- 2023’ten 2024’e Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor!
- Hak Gasplarına Karşı Mücadele Grevlerle Direnişlerle Sürüyor!
- Corning Optik Grevinde Anlaşma Sağlandı!
- İstanbul’da Özak Tekstil İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- EMADDER Emeklilikte Kademeli Geçiş Talebiyle Eylem Yaptı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...