Buradasınız
İş Cinayetlerinde Cezasızlık ve Yitirilen Yaşamlar
Ankara’dan bir iş güvenliği uzmanı

İSİG Meclisi’nin verilerine göre sadece 2022 yılında en az 1843 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu ölümlerin nedenlerinin altında patronların kâr hırsı yatmaktadır. Gerekli basit önlemler bile alınmıyor, ekipmanlar temin edilmiyor, devlet tarafından denetimler yapılmıyor. Denetim yapılsa bile göstermelik yapılıyor, evrak üzerinde kalıyor. İş cinayeti olduktan sonra da patronlara ceza verilmiyor, verilse bile ödül gibi cezalar veriliyor ya da asıl sorumlular yargılanmıyor. Yetkili kamu kurumlarının da yargılanmasına izin verilmiyor. Cezasızlık ve denetimsizlik patronların iş güvenliği önlemlerini hiçe saymasına ve iş kazalarının artmasına sebep oluyor.
Bundan tam 12 yıl önce 3 Şubat 2011’de Ankara’da aynı gün içinde iki farklı işyerinde meydana gelen patlama ve yangın sonucu OSTİM Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Özkanlar Hidrolik’te 9 işçi, İvedik OSB’de bulunan Metsan Yedek Parça Otomotiv’de 11 işçi hayatını kaybetmiş, toplamda 46 işçi yaralanmıştı. Her iki facia da, sıkıştırılmış doğalgaz basılan ve sonra yeniden oksijen doldurulan tüplerin patlamasıyla gerçekleşmişti. Özkanlar Hidrolik’in işletme belgesinin olmadığı o zamanın Çalışma Bakanı Ömer Dinçer tarafından açıklanmıştı. Hatta denetimlerin en son 2007 yılında yapıldığı görülmüştü. Patronların ruhsatsız üretim yapmaları ve denetlenmemeleri, tüplerin uygun şekilde depolanmasına ve taşınmasına dair en basit iş güvenliği önlemlerini bile almamaları 20 işçi kardeşimizi yitirmemize sebep olmuştu.
Açılan davada, 2015 yılında karar çıktı. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi, patlamaya neden olan tüpleri işyerlerine satan şirket sahibi Kasım Ersoy ile sorumlu müdürleri “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak” suçunu iki patlamada da ayrı ayrı işledikleri gerekçesiyle 2 kez 18 yıl 9 ay olmak üzere toplam 37 yıl 6’şar aya mahkûm etti. Patlamaların gerçekleştiği işyerlerinin sahipleri ise beraat etti. Aileler işyerlerini denetlemekle görevli kamu kurumlarının da yargılanmasını isterken, verilen cezaları az bulurken 2022’de Yargıtay Başsavcılığı, karara “cezaların yarıya indirilmesi” talebiyle itiraz etti. İki patlama olsa da tek ceza verilmesi gerektiği yönündeki itirazı kabul eden Yargıtay Ceza Genel Dairesi kararı bozdu. Geçtiğimiz Ocak ayında görülen ikinci duruşmada cezalar yarıya indirildi. Şirket sahibi Kasım Ersoy’a 18 yıl 9 ay, sorumlu müdürler Burhan Koç ve Bahadır Esendik’e 15 yıl ceza verildi.
3 Temmuz 2020’de Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan Coşkunlar Havai Fişek fabrikasında meydana gelen patlamada 7 işçi hayatını kaybetmiş, 127 kişi yaralanmıştı. Bu göz göre göre gerçekleşmiş bir patlamaydı, cinayetti. Ancak Hendek davasında da hiçbir kamu görevlisi yargılanmadı. Fabrika sahipleri ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 16 yıl 3’er ay ceza aldı. Patlamada oğlunu kaybeden bir baba karar duruşmasının ardından adaletsizliğe şu sözlerle isyan etmişti: “Beş kişilik bir ailem vardı, devletin kurumlarının yardım ve yataklığıyla 4’e düşürdüler. Çocuğumun birini katlettiler.” Ölen işçilerin aileleri, sanıkların “olası kastla ölüme sebep olma” suçundan yargılanmalarını talep ediyorlar. Bu nedenle kararı istinafa götürdüler ancak istinaf mahkemesi ailelerin başvurusunu reddetti ve bilinçli taksir hükmünü onadı.
Soma madenci katliamının ardından dönemin başbakanı olan Erdoğan “bu işin fıtratında var” demişti. Düşünebiliyor musunuz, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti davasında bile tutuklu sanık kalmadı! Geçtiğimiz aylarda davası görülen Davutpaşa’da 21 işçinin öldüğü ve 100’den fazla işçinin yaralandığı patlamada Anayasa Mahkemesinin “yaşam hakkının ihlal edildiği ve yeniden yargılama yapılması gerektiği” kararı sonrası dava tekrar görülüyor ama katliamın asıl sorumluları yargılanmıyor. Soruyoruz, ekmek parası kazanmak için gittiğimiz işyerlerinde patronların kâr hırsı için öldürüldüğümüz bu kadar açıkken, mahkemelerin katillere adeta ödül vermesi neyle açıklanabilir? Devlet denetlemiyor, patron öldürüyor, burjuva siyasiler kader ve fıtrat diyor, mahkeme cezalandırmıyor… Peki bu devran böyle mi sürüp gidecek? Böyle devam edebilir miyiz?
Elbette göz göre göre ölmeyi, öldürülmeyi, insan yerine konmamayı, patronlar daha fazla kazansın diye çocuklarımızın anasız, babasız, eşlerimizin gözü yaşlı kalmasını kabul edemeyiz, etmemeliyiz. Öncelikle örgütlü olursak iş güvenliği önlemlerini aldırtabilir, çalışma koşullarımızı düzeltebiliriz. Kayıplarımızın hesabını sorabilir, insanların çalışırken ölmeyeceği bir yaşam kurabiliriz.
- Yüz Binler Alanları Doldurdu, Enkaz Altında Yaşamını Kaybeden Canlarımız Anıldı!
- Depremin 40. Gününde İstanbul Emek Barış Demokrasi Güçlerinden Anma Eylemi
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Dimdik Durun ki İyileşelim!
- Dayanışma, Yarına Dair Umudumuzu Büyüttü
- O Bebeğin Keskin Kılıç Gözleri…
- Samandağ Dayanışması Su Sorununa ve Salgın Riskine Dikkat Çekti
- İktidarın Üniversite Korkusu!
- Orman ve Meralar İnşaat Alanı Değildir
- Emekçiler Kirli Oyunlara Karşı Uyanık Olmalı!
- UİD-DER Varsa Umut da Var!
- Samandağ Dayanışma Koordinasyonu: Dayanışma Yaşatır!
- Ayağa Kalkacağım!
- “Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) Ne Kadar?”
- Emekçi Kadınlar 8 Mart’ta Meydanlarda ve Direniş Alanlarındaydı!
- UİD-DER Kadın Komitesinin 8 Mart Açıklaması: İnsanlığı Acı ve Kedere Boğan Çarkı Bozuk Düzene Karşı Mücadeleye!
- Kızılay Skandalı İktidarın Aynasıdır!
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Samandağ Sağlık Koordinasyonundan Acil Önlem Çağrısı
- Yunanistan’da Tren Faciası: Kaza Değil Katliam!
- İş Cinayetlerinde Cezasızlık ve Yitirilen Yaşamlar
- Davutpaşa Katliamının 15. Yılında Adalet Arayışı Sürüyor
- Ölüm Hep Bize mi Düşer Usta?
- Önlem Yok, Denetim Yok, 2022 İşçi Ölümleriyle Kapandı
- Çin’de İşçi Katliamı: Yangında 38 İşçi Yaşamını Kaybetti
- İnşaat İşçileri: Kaza Değil Cinayet!
- “Güneşi Görmek İçin Karanlığı Kazıyoruz”
- Kâr Çok, Önlem Yok: İş Cinayetleri Devam Ediyor!
- Kader Ne, Şehit Ne? Yoksa Cinayet mi?
- Amasra Katliamı Bilirkişi Raporunun Gösterdikleri
- Davutpaşa Katliamı Davası: Ailelerin Adalet Arayışı Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olsaydı Amasra Katliamı Yaşanır mıydı?
- Facianın Geleceği Biliniyordu Ama Umursamadılar!
- Ermenek’in Acısı da Katliamı Yaratan Düzen de Sürüyor!
- Kozlu Maden Katliamı Davası 9 Yıl Sonra Yeniden Görüldü
- Ateş Sadece Düştüğü Yeri Değil Ormanı Yakar!
- DİSK: Bartın Katliamının Hesabı Sorulmalıdır!
- Bir Kepazelik Üzerine
- DİSK: “Bartın İçin Meydanlardayız”
- İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Amasra’daki Madenci Katliamını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Birleşik Metal-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şube, 19 Martta 8. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Classes Butik Otel’de yapılan kurulda söz alan Şube Başkanı Özcan Atmaca, Mata işçilerinin direnişini selamlayarak konuşmasına başladı. “Mata bizim...
- Her yıl 21 Martta Ortadoğu ve Kafkasya halklarının “yeni günün”, özgürlüğün, isyanın, direnişin simgesi olarak kutladıkları Newroz, 2023 yılında “Her yer Newroz her daim Özgürlük/Her der Newroz, Her dem Azadi” şiarıyla karşılandı. 19 Mart Pazar günü...
- Türk-İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) 31. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi konferans salonunda yapılan Genel Kurulun ilk gününde, 6 Şubat depremlerinin felakete...
- Deprem, tsunami, sel, kasırga… Bunlar dünya var olalı beri meydana gelen doğa olaylarından bazıları. Tarihte insanlar bu tür doğa olaylarıyla nasıl baş edeceklerini bilmedikleri için türlü felaketlerle karşılaştılar, nice acılar çektiler. Kimi...
- Yoksullaşma, artan hayat pahalılığı, düşük ücretler ve kötü çalışma koşulları nedeniyle pek çok sektörde sendikalaşan işçilerin sayısı artıyor. Siyasi iktidarın işçi düşmanı politikalarından güç alan patronlar sınıfı, işçilerin sendikalaşma hakkına...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri “Depremin 40. gününde kaybettiğimiz canları yaktığımız mumlarla anıyoruz” diyerek 16 Mart günü anma eylemleri gerçekleştirdi. İstanbul Bakırköy Özgürlük Meydanı ve Kadıköy İskele Meydanında bir araya gelen...
- Maraş merkezli depremlerde on binlerce insan yaşamdan kopartıldı, milyonlarcası perişan ve evsiz bırakıldı. Fakat sermaye sınıfının kâr hırsı sınır tanımıyor; yakınlarını kaybetmiş, acı ve kedere boğulmuş, evsiz kalmış işçileri işten atmakla tehdit...
- 6 Şubat depremleriyle büyük yıkım yaşayan Adıyaman, Malatya, Diyarbakır ve Urfa’da halk şimdi de sel ve su baskınlarıyla boğuşuyor. Yağmur Adıyaman, Malatya ve Urfa’da sele neden olurken Urfa ve Adıyaman’da 15 kişi hayatını kaybetti. 5 kişi de kayıp...
- AKP iktidarında can bulan dünya görüşü için gelişme ve kalkınma demek; büyük kâr getirisi olan yollar, köprüler, havaalanları, bin odalı saraylardır. İktidar ve zengin olma hırsından körleşmiş zihinsel ve düşünsel bir yapıdan söz ediyoruz. Bu...
- Merhaba arkadaşlar, benim adım Gizem. Ben 17 yaşındayım ve okuyorum. 11. sınıftayım ama okula gidemiyorum. Çünkü burada 6 Şubatta deprem oldu. Ben bu mektubu niye size yazıyorum biliyor musunuz? Ayakta dimdik durun ki çabuk iyileşelim. Deprem...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv’de çalışan 1000’den fazla işçi 27 Şubattan bu yana mücadele ediyor. İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması, mobbing ve baskılara son verilmesi, ücretlerine yüzde 25 ek zam yapılması talebiyle başlayan...
- 6 Şubat sabahına korkunç bir haberle gözlerimizi açtık. Felaketin korkunç boyutları her geçen saat daha da açığa çıkıyordu. Saatler, günler geçerken insanların “devlet nerede?” feryatları göğe yükseliyordu. Televizyondan, sosyal medyadan çaresizce...
- Sömürücü egemenler, geçmişten bugüne hep aynı taktikleri izledikleri halde başarılı oluyorlar. Çünkü emekçiler, ezilen ve sömürülen kitleler örgütsüzler! Örgütsüz ve gideceği yolu bilmeyen insanlar kolayca yönlendirilirler. Böylece egemenler mağduru...