Buradasınız
İş Güvenliği Uzmanları İşçi Haklarını Nereden Öğreniyor?
Tuzla’dan bir iş güvenliği uzmanı
Birkaç hafta önce iş güvenliği uzmanı olarak yeni başladığım inşaatta, eski uzman işe yeni başlamış işçilere işe giriş eğitimi verdi. Ben de o eğitime katıldım. Bu eğitimin ardından uzman arkadaş, kıdem tazminatıyla da ilgili bilgi vermeye başladı. Prosedür olarak işe yeni başlayan işçi arkadaşlara işe giriş eğitimi için yapılan sunumun içinde yasal haklarla ilgili olarak da eğitim verilir. Bu eğitimlerin içinde yıllık izinler, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ve diğer iş kanunu maddelerinden bazıları da yer alır. Sunumu yapan iş güvenliği uzmanı arkadaş, işte bu bölümde kıdem tazminatını anlatırken hükümetin bir fon oluşturma çalışması olduğundan bahsedip reklamlarda ballandıra ballandıra anlatılan yalanları sıralamaya başladı. Gelecek yasayla kıdem tazminatı fonunun daha iyi olacağını söyledi. İşçiler arasında yıllarca çalışıp işten atılmış, hiç kıdem tazminatı almamış işçiler de vardı.
Uzman arkadaş kıdem tazminatı fonunun çok güzel olacağını anlatınca ben de dayanamadım, konuya müdahil oldum. “Arkadaşlar” dedim “bu gelecek olan fonu ağzımıza bir parmak bal çalarak bize yutturmaya çalışıyorlar. Reklamlar çok güzel. ‘Bir gün çalışana bile kıdem tazminatı verilecek’ deniyor. Ama herkesin gözden kaçırdığı bir şey var. Bu bizim iş güvencemiz. Mesela 40 yaşındasın, bir fabrikada 5-10 yıl çalışmışsın. Sana kıdem tazminatı vermek zorunda oldukları için yaş sebebiyle sana bir şey diyemiyor, kolayca işten atamıyorlar. Güvencen olduğu için işten çıkartamıyorlar. O işyerinde de o kadar yıl çalışıp işin erbabı da olunca öyle kolayından, gençlere yaptıkları gibi ‘onu getir, bunu götür’ diyemiyorlar. Kıdem tazminatı fona devredilince ne olacak? Kaç kişi 40 yaşından sonra işe alınacak? Ya da girdiğin fabrikada uzun süre çalışabilecek misin? Patronlar niye çalıştırsın ki seni? Şu anda piyasada 20 yaşında çakı gibi delikanlılar var. 40 yaşına geldiğimizde bu delikanlıların yerine bizi çalıştırırlar mı?”
İş güvenliği uzmanı olan arkadaşımız, bir işçinin kıdem tazminatını hak ettiğinde ne kadar alabileceğini anlatmak için de bir hesaplama yaptı ve kıdem tazminatının yalnızca maaşın brütü üzerinden hesaplanan bir para miktarı olduğunu anlattı. Ben burada da bu hesaplamaların içinde yalnızca brüt ücret olmadığını, ikramiyeler, yıllık izin harçlığı, yemek parası, konut, eğitim, giyim, sağlık yardımları, çocuk yardımı, servis parası vs. gibi ödeneklerin de yer aldığını anlattım. Ama buradan anlaşılıyor ki bu işi yapan arkadaşlar yeterli bilgiye sahip değiller, işçi örgütleriyle bağları olmadığı için, buralardan uzak kaldıkları için işçi haklarını patronlara hizmet eden medyanın etkisinde kalarak değerlendiriyorlar. Bu sebeple de patronların bu insanların ellerine bir yönerge bile vermesine gerek kalmadan, patronlara hizmet ediyorlar.
Eğitim sırasında uzman arkadaşın anlattıklarına bu şekilde müdahale ederek, bu yasayla ilgili işçi arkadaşları doğru bilgilendirmek gerektiği konusunda uyarmış oldum. Eğitimden sonra da kıdem tazminatı ile ilgili yapılmak istenen değişiklikleri işçi arkadaşlara bu şekilde aktarmanın doğru olmayacağını anlattım. İnsanlar şu an var olan reklamlara kapılıyor. İş güvenliği uzmanı olan arkadaş da medyadan duyduğu, çevreden duyduğu cümleleri orada tüketiyor. Başka bir şey yapmıyor. Bundan sonra bu sunumlarda en azından fonu övmeyeceğini düşünüyorum. İşçilere fon meselesinin iç yüzünü anlatmamız gerekiyor. Hükümet işçilerin ağzına bir parmak bal çalıp bunun çok iyi olduğunu anlatıyor. Kıdem tazminatı hakkımıza sahip çıkmamız gerektiğini inşaat işçilerine ve taşeron işçilere daha iyi anlatmak gerekiyor. Kıdem tazminatının fona devredilmesi planlarına en fazla karşı çıkanlar sendikalı işçiler. Haklarımızı kaybetmememiz için sendikalı işçilerin sayısının daha fazla artması lazım. Tabii en önemlisi de UİD-DER’in yaptığı gibi daha fazla bilinçlendirme faaliyeti yapılması lazım.
“Misafirlik” ve “Düz İşçilik”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...