Buradasınız
İşçi Dayanışması Hayatımı Değiştirdi
Esenyurt’tan bir mağaza işçisi
Selam arkadaşlar ben hizmet sektöründe çalışan bir işçiyim. UİD-DER’in yayın organı olan İşçi Dayanışması bülteni ile tanıştığım günden sonra, hayatımın nasıl değiştiğini sizinle paylaşmak istedim. Çalışma koşullarımdan dolayı, kendimi insan gibi değil robot gibi hissediyordum. Her sabah karanlıkta tıklım tıkış otobüse bin, günde 12 saat mağazada çalış, gece yarısı eve gel. İşyerinde satışların sürekli artması için yoğun bir baskı altındaydım. Aldığım ücretin düşük olması, çektiğim ekonomik sıkıntı hayatımı alt üst ediyordu. Daha ne yapabilirdim? Bu kadar çalışmama rağmen ne günü kurtarabiliyordum, ne de geleceğe umutla bakabiliyordum. Dile kolay 10 yıldan beri aralıksız böyle çalışıyordum. Buna mecburdum, evliydim ve okula giden bir çocuğum vardı ve her işçi gibi kredi borcu ödüyordum. Sanki dünyanın bütün yükü benim omuzlarımdaymış gibi çaresizlik içersindeydim.
O sabah otobüse bindiğimde yoğun bir trafik vardı. Aslında normal şartlarda bizler işe geç kalma korkusundan ve saatlerce ayakta durduğumuz için, inerken araçtan epeyce gergin ineriz. Otobüsten indiğimde tabir yerindeyse bitkisel hayattan çıkıp, yeni bir hayata başlayacağımı nereden bilebilirdim?
Otobüste hemen yanımda iki işçi arkadaş 1 Mayıs’ı konuşuyordu. Patronun o gün işçilere çift mesai vereceğini, işçilerin 1 Mayıs’a gitmelerini engellemeye çalıştığını anlatıyordu. Arkadaşlardan biri “10 mesai parası da verse ben o gün çalışmam. O gün benim için önemli bir gün, benim gibi işyerlerinde üç kuruşa sömürülen işçi arkadaşlarımla birlikte meydanlarda taleplerimizi haykıracağız. 1 Mayıs’a sahip çıkmayıp, çift mesai veriyor diye çalışırsak yarın öbür gün hakkımızı aramak için patronun karşısına diğer işçi arkadaşlarımızla nasıl çıkarız? Bu bile patronun biz işçilere bir oyunu, 1 Mayıs günü işçileri ikiye ayırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İşçilerin bu tuzağa düşmemesi için, bizler işçilerle konuşup patronun oyununu bozmalıyız.” Yanı başımdaki bu sohbete bayağı kulak kabartmıştım bir anlık refleksle “bu sene 1 Mayıs yasak değil mi” diye sordum. Arkadaşlardan biri “sadece Taksim’de yasak” diyerek güldü. “Yasak olan bir yerde 1 Mayıs’ı nasıl kutlayacaksınız?” diye sorunca sohbet koyulaştı, ilk defa trafik işe yaramıştı. Sohbetin ardından bana İşçi Dayanışması gazetesini uzattı. Beni UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmam için davet etti.
Böylece İşçi Dayanışması’nın 73. sayısıyla tanışmış oldum. İlk sayfasında, “Birleşerek ve Kardeşleşerek 1 Mayıs’a” çağrısı vardı işçilere. Benim dikkatimi daha çok son sayfadaki “1 Mayıs’a Giderken Emekçi Kadınlar” başlığı çekti. Bir erkek işçi olarak hayıflandım ve utandım. Genci yaşlısı, öğrencisi, işçisi, ev hanımı 1 Mayıs’a katılacaklarını ve bugünün önemini anlatıyorlardı. Kendi kendime “sen anca oturduğun yerden şikâyet et” diye kızdım. Hemen o gün arkadaşı arayıp 1 Mayıs İşçi Bayramına gelmek istediğimi söyledim.
İlk defa 1 Mayıs’a katıldım. İşçi Bayramını Gebze’de on binlerce işçiyle bir arada kutladık. UİD-DER işçi kortejinde benim gibi yüzlerce işçi, avazı çıktığı kadar bağırıp taleplerini haykırıyordu. Her sektörden işçiler bir aradaydı. Kendi kendime “derdi olan işçiler burada, demek ki kendi kendine dertlenmeyeceksin, derdi olan işçilerle bir arada olacaksın” dedim. O güne kadar yaşadıklarımın kader olmadığını görmüş, yaşamış oldum. Okuduğum İşçi Dayanışması ve Gebze’de ilk defa katıldığım 1 Mayıs hayata bakışımı değiştirdi. Yeni sayıları okumam, UİD-DER’in çeşitli çalışmalarına ve etkinliklerine katılmam bende bir sınıf bilinci oluşturdu. Sınıf tarihimi öğrendim. Neler yapınca kazanmışız, neleri yapmayınca kaybetmişiz, işçiler olarak neden örgütlü mücadele etmeliymişiz, öğrendim.
Artık her şeye örgütlü işçi gözüyle bakıyorum. Bir şey okurken, seyrederken, dinlerken biz işçiler için ne diyor, faydası mı var zararı mı diye bakıyorum. Sınıfıma faydası yoksa ilgilenip zaman kaybetmiyorum. Kapitalist sistem ve egemenler çok zamanımı çalmışlardı çünkü örgütlü bir işçi olana kadar. Artık onlara bir saniyemi bile feda etmemek için elimden geleni yapıyorum. Eminim benim gibi binlerce işçinin hayatını değiştirdi İşçi Dayanışması. Uzun yıllar boyunca on binlerce işçinin de hayatını değiştirecek. İşyerlerinde beraber çalıştığımız arkadaşlara, oturduğumuz mahallelerde komşularımıza gazetemizi ulaştıralım. İşçilerin gözüne inen perdeyi kaldıracak en etkili aracımız İşçi Dayanışması olacaktır.
Bellum Omnium…
Dayanışmayla Geçen 10 Yıl
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- Elimizde Bir Fenerdir Dayanışma!
- UİD-DER’in Mutfağında Mücadele Pişiyor
- İşçi Dayanışması Dilsiz Bırakılan İşçilere Dil Oluyor
Son Eklenenler
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...
- İzmir Gaziemir Ege Serbest Bölgesinde bulunan Gates Endüstriyel Metal Kauçuk fabrikasında 8 Martta başlayan grev kazanımla sonuçlandı. 18-19 Martta Enerji-Sen öncülüğünde iş bırakarak İBB önünde seslerini duyuran İstanbul Enerji AŞ işçilerinin...