Buradasınız
İşçi Evlerini Ziyaret Ediyoruz
Bostancı’dan UİD-DER’li işçiler
UİD-DER’li işçiler olarak sınıf dayanışmasını güçlendirmek için işçi ailelerini de ziyaret ediyoruz. Bu ziyaretlerimizden birini de, bir hastanede taşeron işçi olarak çalışan bir işçi ablamızın evine yaptık. Tüm aile fertlerinin yüzünde sıcak bir gülümseme karşıladı önce bizi. İçeri girdiğimizde bir de baktık ki büyük bir özveriyle hazırlanmış mükellef bir sofra bizi bekliyordu. Çay içmeye geldiğimiz bu sıcak işçi evinde özenle hazırlanmış bu sofra biz işçilerin paylaşımcılığının, gönül zenginliğinin bir göstergesiydi.
Güzel bir yemeğin ardından güzel bir sohbet başladı. 12 Eylül karanlığını konuştuk önce. O günden bu yana Türkiye işçi sınıfının kayıplarını, bu karanlığı nasıl yırtacağımızı konuştuk. O dönemleri yaşamış abimizin 12 Eylül’den sonra yitirdiği umudunu şimdi yeniden kazanmaya başladığını söylemesi mutlu etmişti bizi. Ablamız ise taşeron işçisiydi ve taşeronluğun bütün sorunlarını alabildiğine yaşıyordu çalıştığı yerde. İşçilerin arasındaki yabancılığı nasıl kırmaya başladıklarını anlattı bize. Çok uğraşmışlardı, çok emek vermişlerdi ama karşılığını da almışlardı bu emeğin. İlk zamanlar sorunlarını birbirleriyle çözmek yerine her şeye bağırıp çağıran şefe koşan işçiler artık değişmişlerdi. Bu bile önemli bir kazanımdı. Çünkü en küçük sorunlarını bile kendileri çözemeyen işçiler için daha büyük sorunların çözümü imkânsız hale geliyordu.
Yıllardır tanışıyormuşuz gibiydi sohbetimiz. Hem dertlerimizi paylaştık hem de eski günlerin tatlı anılarını. İşçi abimizin neşeli köy anıları, çayın yanında yediğimiz tatlı gibi keyif kattı sohbetimize. Saat ilerliyordu ve hiç istemesek de ayrılma vakti gelmişti. Bu güzel işçi ailesiyle paylaştığımız bu güzel akşam çok şey ifade ediyordu bizim için. Biz işçilerin paylaştıkça çoğaldığını gördük. Sorunlarımızın ortaklığını, birbirimize güven duyabileceğimizi, bu güveni yaratmakta derneğimizin ne kadar önemli bir araç olduğunu gördük. Aynı duyguları yaşattığımız inancıyla ayrıldık o akşam. Yine geleceğiz ablacığım. Sıcak bir çay ve sıcak bir sohbet için yine geleceğiz.
- Birlik ve Dayanışmamızı Büyütmeye Devam Edeceğiz
- Çatalca’da “Polonez İşçileri Diyor ki: Birlik ve Dayanışmamızı Büyütelim!” Etkinliği
- UİD-DER’de “İşçi Sınıfının Mücadelesi Durdurulamaz” Etkinlikleri Devam Ediyor
- “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” Kitabı Üzerine Söyleşi
- UİD-DER Mersin’de 1 Mayıs Etkinliği Düzenledi
- UİD-DER’de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” Etkinlikleri
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- “Ben Rosa Luxemburg” Oyunu İşçilerle Buluştu
- UİD-DER’in Coşkulu 1 Mayıs Etkinlikleri Devam Ediyor
- UİD-DER’den Coşkulu Etkinlik: 1 Mayıs’ta ve 14 Mayıs’ta Değişim İrademizi Gösterelim!
- Rosa Luxemburg: İnsanlığın Büyük Davasına Adanmış Bir Ömür, Yaşam Dolu Cesur Bir Yürek!
- Bu Heyecan Farklı Bir Heyecan
- Heyecan ve Duygu Dolu Bir Film Şeridiydi
- İşçi Sınıfının Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Gerçeğin Işığını Taşıyanlara Selam Olsun!
- Ekim’in İzinde: Yeni Bir Dünyaya Mecburuz
- The Strike/Grev Resmi Bana Üniversitedeki Eğitim Seviyesini Hatırlattı
- Geçmişe ve Bugüne UİD-DER’le Bakmak
Son Eklenenler
- Dayanışma TV'nin 2023'te hazırladığı, doğuşundan günümüze 1 Mayıs'ın tarihini anlatan "1 Mayıs: Sönmeyen Ateş" videosunu yeniden paylaşıyoruz.
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...