İşçilerin Gündemini İşçi Dayanışması Belirliyor!

“İşyerinden arkadaşlarla konuşurduk hep, işçiler birleşirse hayatı yeniden yaratırlar diye. Sonra içimden hep ‘acaba mümkün mü bu?’ diye düşünürdüm. Sonra İşçi Dayanışması’nın Ocak sayısında Fransa’da yaşanan eylemleri okudum ve artık inanıyorum. İşçiler birleşirse her şey değişir” dedi bir kadın işçi. İnancı gözlerinden okunuyordu.

Hem İşçi Dayanışması’ndan hem de gündemden sohbete devam ettik. Laf lafı açıyor, herkes okuduğu, duyduğu haberleri birbirine aktarıyordu. Bir ara iki çocuk annesi kadın arkadaşımız lafa girdi: “Utanmadan üç çocuk doğurun, diyorlar. Benim annem yedi çocuk doğurdu da ne oldu? Hepimiz sefalet içinde büyüdük. Onlar da çocuklarımız sefalet içinde büyüsün istiyorlar. İşçi Dayanışması’ndaki ilk yazıyı okuyunca dayanamayıp sayıp sövdüm.” Bunları söylerken yine aynı şekilde sinirliydi arkadaşımız. Esprilerle arkadaşımızı sakinleştirip, sohbete kaldığımız yerden devam ettik. Genç bir kadın arkadaşımız “Gazetenin kapak yazısı ile Hastanelerde Kaos, SGK’da Soygun Var yazıları kalbimdekileri dile getirdi. İşyerlerimizdeki ve hayatımızdaki sorunları bu kadar samimi ve doğru aktarabilmesi çok etkileyici” dedi. Sonra da gülerek devam etti: “Gazetelerin taraflı olması şartsa bu gazete de taraflı ve bizim tarafımızda olduğu için okumamız gerekiyor.” Bunları derken kendinden çok emin görünüyordu.

Hepimizin bu sohbette gözleri parlıyor, herkes içten ve samimi duygularını dile getiriyordu. Sohbetimiz kendiliğinden ilerlerken odaya yeni giren bir genç kadın işçi bize katıldı. Dışarıdan sohbeti dinlemiş ki “İşçi Dayanışması’ndaki son yazıyı okudunuz mu? Ben okuduğumda çok şaşırdım. 2020 yılında intihara bağlı ölümlerin yüzde 50 artacağı ve intihar sonucu ölenlerin yılda 1 milyon 530 bin olacağı tahmin edilmekteymiş. Bu yazı bana gerçeklerden ne kadar uzak olduğumuzu gösterdi” diyerek dâhil oldu konuşmamıza. Bunun üzerine sohbet çıkışsızlığa düşen insanlar ve intiharlar üzerinden devam etti. Bir kadın arkadaşımız Mersin’den bir grup öğrencinin yazdığı mektubu göstererek “patronlar işçileri ve işçi çocuklarını işsiz bırakarak umutsuzluğa itiyorlar. Onca yıl hayal kuran işçi çocukları öğrencilikleri bittiğinde işsizlikten depresyona giriyorlar. Bunu yazan gençler mücadelenin sorunları çözüp, umudu ve direnci kazandırdığını çok güzel belirtmişler” diyerek gazeteyi önündeki masaya bıraktı.

Mola saatimizin bittiğini fark eden genç bir kadın arkadaşımız söze atıldı: “İşçi Dayanışması gazetesi bizler için çok önemli. Yazılarla, yazılan mektuplarla, Türkiye ve dünyada yaşanan gelişmelere, mücadelelere ilişkin haberlerle, televizyonun, gazetelerin gizlediği gerçekleri görüyoruz. Bu ayki gazete de benim için oldukça öğreticiydi. Mesela MESS ve metal işçileriyle ilgili gerçekleri tıpkı sizler gibi buradan öğrendim. Türkiye’de yaşanan işçi eylemlerini en doğru şekilde buradan takip ediyoruz. Emekçi Kadın köşesiyle sorunlarımızın ortak olduğunu bir kez daha hissetim. Ayrıca İşçilerin Sordukları köşesiyle her ay yeni bir bilgi öğreniyoruz. İşçi Dayanışması bülteninin önemini anlamalıyız. Çünkü yazısından fotoğraflarına, şiirinden mektuplarına kadar her şeyi işçiler yazıyor” diyerek sözünü bitirdi.

Kardeşler İşçi Dayanışması bize ışık tutuyor. Yazılarından, haberlerine, şiirlerinden, bulmacasına kadar her şey biz işçilerin elinden çıkıyor. İşyerimizde size aktardığımız sohbetten de anlayacağınız gibi aslında işçiler tarafından üretilen gazete işçiler eliyle işçilere ulaşıyor. Ve işçiler kendi gündemlerini işçi sınıfı penceresinden bakarak belirliyor. İşçi Dayanışması gazetesine sahip çıkalım, okuyalım ve okutalım.

Bizden UİD-DER’e gelsin;

   Umudun incisidir 
   UİD-DER
   Dostlar
   Dostlarımız
   Erişmek için güzelliklere 
   Yürüyelim!