Buradasınız
İşçilerin Mücadelesine Ancak İşçi Basını Sahip Çıkar!
Gebze’den bir işçi
Yaklaşık iki aydır direnişte olan Mutaş işçileri, Gebze’de yayınlanan Demokrat gazetesini protesto ettiler. Bu gazetenin “Bölge Gündemi” adlı köşesinde, 11 Ekimde, sendika ve işçi düşmanı bir yazı çıktı. Demokrat gazetesi köşe yazarının sendikal mücadeleyi mafyavari bir mücadele olarak gösteren ve işçilerin haklarını sadece bireysel olarak aramaları gerektiğini savunan yazısı, işçilerin ve sendikanın tepkisini çekti. Yazar, Mutaş işçilerinin 40 yaşından sonra iş bulamayacaklarını yazıp mücadele etmelerini eleştirmiş ve bazı imalarda bulunmuş.
Sloganlarla gazete binasına yürüyen BMİS şube yöneticileri, Mutaş işçileri, Nakliyat-İş yöneticileri, Balnak işçileri ve UİD-DER’li işçiler, gazete binasına girerek gazete sahibi ve köşe yazarıyla görüştüler. BMİS ve Nakliyat-İş yöneticileri yazıya ilişkin açıklamalarda bulundular. Mutaş işçileri de kendi durumlarını anlatarak yazının yanlı ve patron ağzıyla yazıldığını belirttiler. Mutaş direnişçilerinden birisi tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Biz anayasal hakkımızı kullandık ve işsiz kaldık. Benim çocuğum organ nakli bekliyor ve sürekli tedavi olması gerekiyor. Şimdi sigortam kesildi, yakında çocuğumun tedavisi de kesilecek. Sen bizleri dinlemeden nasıl böyle bir yazı yazabiliyorsun?”
Yine direnişçilerden bir başkası, “Ben kiramı bile ödeyemiyorum kardeşim. Sen tutmuş 1500 TL maaş alıyorlar diyorsun. Ben 750 TL maaş alıyordum. Çocuklarıma ne okul kıyafeti ne de okul malzemeleri alabildim” diyerek köşe yazarının patron ağzıyla yazı yazdığını belirtti.
Yazıda geçen, “Çoğunluğu ilkokul mezunu ve yaşları 40’ın üzerinde olan bu vatandaşlar, acaba ben hakkımı arıyorum diye düşünürken, ben bu halimle bir daha iş bulabilir miyim diye düşünüyorlar mı?” sözlerine, bir başka Mutaş direnişçisi şöyle tepki gösterdi: “Var mı böyle bir şey ya! Yaşımız 40-45 diye yapılan haksızlıklara boyun mu eğeceğiz? Sen biliyor musun burada ne mesai ücretlerimiz, ne iş kıyafetlerimiz ne de çayımız veriliyor. Bizler yapılan haksızlıklara karşı sendikalaştık.”
Yapılan protesto konuşmalarından sonra gazete sahibi ve köşe yazarı işçilerden özür dilediler, işçiler ise yapılan yanlışın aynı gazetede yayınlanacak bir yazıyla düzeltilmesini istediler.
Patronlar, yaşadıkları sıkıntılardan ve uğradıkları haksızlıklardan bıkıp haklarını arayan işçileri işsizlikle terbiye etmeye çalışıyorlar. Bununla da kalmıyor, mücadeleci işçileri karalama kampanyaları düzenliyorlar. Patronların sözcüsü olan gazeteler ve gazeteciler de işçilerin mücadelesine yasadışı damgası vurmaya çalışırlar. UİD-DER’li bilinçli işçiler olarak hep söylediğimiz bir şey var: İşçi sınıfının mücadelesini ve sorunlarını ancak işçi basını doğru şekilde yansıtır. İşçilerin mücadelelerinden haberler vererek dayanışma ağını örmeyi hedefler, işçi basını. Aynı zamanda fabrikalardaki sorunları yansıtarak işçilerin sorunlarının ortak olduğunu ve çözümün de ortak mücadeleyle geleceğini ilan eder. İşçi Dayanışması’nın hedefi budur örneğin. Bu yüzden biz işçiler kendi basınımıza sahip çıkmalıyız.
Leer Trim’de İşten Atmalar
Mutaş İşçileri Direniyor
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
Son Eklenenler
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...