Buradasınız
İsyana Teşvik, Aranızda Düşman Var!
Gebze’den bir grup kadın işçi
Evinde pişirdiği yemeğin içinde hiç fare pisliği çıkan var mı? Bizim fabrikada “sizin evde yaptığınız yemeğin içinde hiç mi fare pisliği çıkmıyor?” diye bir soru soruldu. İlginç gelmiş olabilir ama insan kaynakları müdiremiz tam da böyle söyledi. Sanırım kendisi evde pişirdiği yemeklere mütemadiyen fare pisliği karıştırıyor. Çünkü bu soruyu bize sorarken kendinden emin ve gerçekten büyük bir ciddiyetle sordu. En iyisi en başından anlatmaya başlayalım.
Yaklaşık 600 işçinin çalıştığı bir fabrikada çalıyoruz. Geçen gün yediğimiz yemeğin içinde fare pisliği çıktı. Yaklaşık bir haftadır kimse yemeğe inmiyor, evden yiyecek bir şeyler getirip aramızda paylaşıyoruz. Yemek şirketi değişene kadar da fabrikanın yemeklerini yemeyeceğiz. İlk günler şikâyetlerimizi bildirdik, pek ciddiye almadılar bizi. Sonraki günlerde bazı bölümlerde iş durdurma olunca işin rengi biraz değişmeye başladı. İnsan kaynakları müdiremiz “bu yaptığınız isyana teşviktir” diyerek gelip bizi azarlayarak böyle şeylerin olabileceğini, hatta kendi evlerimizde bile bu durumların yaşanabileceğini söyledi ve gitti. Fakat değişen bir şey olmadı, ertesi gün yine yemekleri yemedik, ama bazı arkadaşlar kapalı paket ayranları alıp içtiler. Bir sonraki gün ise yönetim tarafından bir karar alındı. “YEMEK YEMEYENLER AYRAN DA İÇEMEZ!” Hiç görmediğimiz patron, müdürler sık sık üretime gelerek, parmak sallayarak, yemeğe inmemiz için tehdit eder oldular. Yemek şirketi değişmeden inmeyeceğimizin farkındalar, çünkü karşılarında bir değil 600 işçi var.
Birkaç arkadaşımız Sağlık Bakanlığını arayarak şikâyetlerimizi oraya da iletince fabrikaya müfettiş geldi. Bunun üzerine patron derin araştırmalara başlamış. “Bunu yapan kimse onun hesabını keseceğim. Bunlar daha düne kadar yan yana gelemiyordu ne ara örgütlendiler de bir tanesinin ağzından laf alamıyorum” diyormuş. Akşam saatlerine doğru patronun toplantı yapacağını söylediler. Bütün bölümler bir araya toplandık. Patron önce gürleyerek “aranızda düşman var, o düşmanlar kimse önce onu söyleyeceksiniz. Nimetin kötüsü mü olur, bunu bulamayan, bununla karnını doyuranlar var. BENİ ESKİ HALİME ÇEVİRMEYİN! Anlatın derdinizi” deyip devam ediyordu ki arkadaşlardan bazıları ellerini kaldırıp söz istediler. Patron el kaldıran arkadaşları “terbiyesizler indirin elinizi” diye azarlamaya kalkışınca, uzun yıllardır fabrikamızda çalışan bir abla “11 yıldır bu kötü yemekleri yiyoruz, bir kere siz bizimle aynı yemekleri yemediniz, şimdi de fare pisliği olan yemeği yememizi istiyorsunuz. Bizi susturarak hiç bir şey yapamazsınız. Bugün susarız, yarın daha çok çıkar sesimiz. Yemekleri çok beğeniyorsanız siz yiyebilirsiniz ama yemek şirketi değişene kadar yemek yemiyoruz, yemeyeceğiz” deyince koca fabrika alkışlarla çınladı. Patron da arkasına bakamadan kaçıp gitmek zorunda kaldı.
Çoğumuzun dikkatini çeken sözlerden biri, patronun “beni eski halime çevirmeyin” demesiydi. Çok merak ettik nasıl bir hali varmış acaba. Biz korkmadık, korkacak da kaybedecek de hiçbir şeyimiz yok. Ama patronlar bugünün işçilerinin eski işçiler gibi örgütlenmesinden bir araya gelmesinden bu kadar çok korktuklarına göre kaybedecek çok şeyleri var. Bizce korkmakta da haklılar. Bu gün olmasa yarın, ama elbet bir gün soracak işçi sınıfı bizden çaldıklarınızın hesabını.
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...